Sabah yatağımda uyurken bi anda yatağımdan sıçradım. Neden derseniz alarm yüzünden " of kim bunu saat sekize kurdu " diye söylenirken içeri babamın korumalarından biri girdi ve " bugün şirkete gitmeniz gerek " dedi bende tam niye diye sorucakken gitti. Sinirden deliye döndüm ah bu sinirim. Banyoya gidip duş aldım sonra da dolabımın yanına gidip siyah yırtık yüksek bel pantolonumu giydim üstüne siyah kısa düz tşörtümü giydim üstüne de dericeketimi giydim. Neden hep siyah giyiniyorum gizli koruma olmaktan çok yoruldum diye düşünürken bi anda geç kaldığımı anladım hemen kül rengi olan saçımı toplayıp şapka taktım altına da asker botumu giydim gözlüğümü ve çantamı aldıktan sonra en sonunda evden çıktım motoruma binip hemen şirkete geldim. Burda beni güvenliklerden ve korumalardan başka kimse tanımıyor. Bu arada şirketin adının da SM Entertaiment oldugunu yeni gördüm ahh ne salağım. Asansörün yanına gidip beklemeye başladım kimse olmadıgı için merdivenleri bi saat çıkamam şimdi derken yanıma bi kaç çocuk geldi çocuk diyorum da bende büyükler he. Neyse asansörün kapısı açıldı ve bindik tam kafamı çeviriken çocuklardan biri üstüme düştü. Gözlüklerim düştü üzerine düşen çocukla ise o ara göz göze geldik bi an kalbim bi değişik oldu ne oldugunu anlamadım hemen gözlüğümü alıp taktım. Bu işte kötü oldu beni kimsenin görmemesi lazım dı. Bi an kalbim yerinden çıkıcak gibi oldu neden böyle oldu bana diye düşünürken " ah özür dilerim arkadaşlarımla şaklaşırken yanlışlıkla oldu çok özür dilerim " dedi Allahım bı insanım sesi yüzü bu kadarmı tatlı olur diye düşünürken bi an ona daldıgımı fark ettim utanıp önüme eğilip " önemli değil " dedim benim gibi sert biri nasıl bu hale gelir diye düşünürken " bu arada tanıyomusunuz beni " dedi bende tanımıyodum bu şirketteki kimseyi tanımıyorum nerdeyse o ayrı mesele hayır gibisinden kafamı salladım arkadaşları da güldü ve ona " ahsh baksana tanımıyor takmıyo seni " çocuk ise " sus gülme kai " dedi bende çocuğa güldüklerini görünce gıcıklık olsun diye " sizi de tanımıyorum " dedim ve gülmeleri durdu. Bende önüme döndüm sonra çocuk elini uzatıp " adım luhan " ve ansansörün kapısı açıldı iniceğim kata daha çok vardı ama indim hemen başka çarem yoktu çocuğunda eli havada kaldı ya off keşke tanışabilseydim derken yangın merdivenlerinden gitmeye karar verdim.
Luhan ın ağzından
Kıza elimi uzattım o ise hemen indi niyeki acaba derken arkasından bakıyodum asansörün kapısı kapandı
Kai- kız senden korktu baksana kaçtı . dedi gülmeye başladılar
Chen- hayırdır aşık mı oldun hala arkasından bakıyosun dedi bende ona dönüp " Saçmalama " dedim gülmeye başladık.Sun jung un ağzından
Yangın merdivenlerinden çıkarken hala çocuğu düşünüyodum sonra saçmalama düşünme onu derken babamın katına geldim kapıyı açtım tam yürürken biri kolumdan tuttu !!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçınılmaz Aşk
FanfictionMerhaba arkadaşlar benim adım Sun Jung koreliyim . Aslında hem Türk hem de Koreliyim. Nasıl oluyor derseniz annemde babamda koreli ama onlar türkiyede evlendiler annem türkiyede yaşadığı için beni de orda evlatlık almışlar yani çekik değil gözlerim...