Yukarıdaki Sun jung un resmidir. İyi okumalar ilk hikayem olduğu için lütfen yorum yapmayı unutmayın şimdiden teşekkür ederim
Sun jungun ağzından
Sabah uyanıp lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya kahvaltı yapmaya indiğimde babamın yine beni beklemeden kahvaltı yapıp gittiğini fark ettim. " Bi kere de beklese ya " dedim. Tek başıma kahvaltı yaptıktan sonra havanın çok güzel olduğunu görüp bahçeye çıktım biraz durduktan sonra dışarı çıkmak istedim ve hazırlanmaya gittim. Kısa kot şort giydim üstüne sıfır kol siyah beyaz tşört giydim saçlarımı da bu sefer açık bıraktım. Beyaz tabanlı siyah ayakkabımı giyip gözlüğümü çantamı alıp tam çıkıcakken " Ben niye makyaj yapmıyorum " diyip aynanın karşısına geçtim gözlüğümü çıkartıp ilk eyeliner sürdüm sonrada rimel sürüp " Şimdi oldu işte " diyip evden çıktım. Sokakta müzik dinleyerek yürüyodum. Bi tek bigbang grubunu dinlerdim yani onları biliyorum. Sonrada aklıma exo geldi ve onların şarkısını indirdim ilk olarak Call me baby şarkısını dinledim. Gerçektende çok güzelmiş derken telefonum çaldı arayan Choi jin hyuk oppaydı. Hemen açtım " Alo sun jung " dedi sesi değişikti sanki bişey olmuştu " Ne oldu bi şey mi oldu oppa " dedim " Hemen şirkete gel odamda seni bekliyorum " dedi telefonu kapattı bende hemen şirkete doğru koştum. Tam içeri giricekken üstümü fark ettim bu şekilde nasıl giricem derken gizlenerek girdim asansöre doğru giderken biriyle karşılaşırım diye merdivenlerden çıktım hızlıca. Oppamın odasına girdiğimde baya koruma vardı içerde " Niye bu halde geldin " dedi oppa bende " Napiyim sen dışarıdayken aradın değiştiremedim ne oldu neden çağırdın kötü bişey mi oldu " dedim. " Evet o adamlar exo grubundan birini kaçırdı yerlerini bulmak üzereyiz o yüzden sen korumalarla oraya gidip onu bulup getireceksin çok dikkatli ol başına hiç bişey gelmesin onun exo nun dans odasına git ordan daha detaylı öğren çoğu kişi orda acele et fazla zamanımız yok " diyince hemen exonun yanına gitmeye başladım merdivenlerden inerken " O değildir dimi o kaçırılmamıştır " diye kendi kendime söylenirken salona geldim hemen içeri girdim herkes bana tuhaf bakıyor bende hemen konuşmaya başladım " Ben bu şirkette korumayım şimdi herşeyi çabuk anlatın detaylı şekilde fazla vaktim yok " dedim. " Şirketten çıkarken luhan ile markete uğramak istemiştik ama bir kaç adam onu zorla bi arabaya bindirip kaçırdı peşinden koştum ama yetişemedim " dedi. Bi dakika o luhan mı dedi hemen endişeli bir şekilde " Senin adın ne " dedim oda " Sehun " dedi ve ağlıyodu. " Ben onu alıp gelicem ağlama ona bişey olmasına asla izin vermem " diyip odadan çıktım merdivenlerden inerken ağlıyodum ya ona bişey olursa ben naparım derken korumalar yerini bulduklarını söyledi eski bi depoymuş onlar arabayla bende motorla hemen depoya gittim. Ben vardığımda korumalar daha gelmemişti bekleyemeyip içeri girdim luhan orda bağlı şekilde duruyodu baygındı da tekrar ağlamaya başladım adamlar beni fark etti ve silahlarını çıkartıp ateş etmeye başladılar " Ayşşş silah almayı unuttum " diyip hemen saklandım o ara korumalar geldi ve adamlarla çatışmaya başladı. Bende gizli gizli luhanın yanına gidiyordum tam yanına varmışken biri yumruk attı bana ve yere düştüm o an luhan gözlerini açtı ve bana baktı bende ona bakarken bi an ona daldım o ara tam kalkmaya çalışırken adam bi yumruk daha attı ve gözlüğüm düştü. Luhan yüzümü gördü bende o sinrile adama yumruk atıp ardından tekme attım bayıldı. Sonra hemen luhanın yanına gidip ipleri çözmeye başladım ama yüzümü saklıyorum görmemesi için . Korumalarda diğer adamları yakalamıştı. İpleri çözerken sürekli yüzüme bakmaya çalışıyodu. Çözdükten sonra yine ağlamaya devam ediyodum ona bişey olacaktı diye korkmuştum. Tam arkamı döndüm yürüken kolumdan tuttu ve " Sen o asansördeki kızdın dimi " olamaz tanıdı beni!!!! Şimdi ne yapıcam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçınılmaz Aşk
Hayran KurguMerhaba arkadaşlar benim adım Sun Jung koreliyim . Aslında hem Türk hem de Koreliyim. Nasıl oluyor derseniz annemde babamda koreli ama onlar türkiyede evlendiler annem türkiyede yaşadığı için beni de orda evlatlık almışlar yani çekik değil gözlerim...