Sıradan Hadiseler

Aylak adam

İşim aylaklık. Dişlerimin arasında kemirdiğim kibrit çöpüyle yürüyüş yolundan geçip gidenleri izlerim.Lakin hepsin de bi kusur bulurum kiminin yamuk ağzı kiminin yere yakın kalçası kiminin yenleri eskimiş giysisi kiminin götüme benzeyen paltosu..

Aman jüri olup yarışmacıyı yermekte ne var, verecekler bana öyle bi imkan, ayrıyetten şöyle dönen koltuk, geniş çok geniş bi masa..

Öhööm öhööm diyeceğim..

Ağzımı açılan kanepe gibi yayıp ' Sana puanım sıfır şırpıntı ' diyeceğim..

Dedim ya işim aylaklık. Hoş kimse bana ' Ne iş yapıyorsun? ' diye de sormaz yine de söyleme gereği duydum.Hakkımda ne kadar bilgi edinirseniz

o kadar makul dereceden anlaşırız.Belki ahbap bile oluruz.

Size simit sarayından limonata ısmarlarım. Mc donals'tan dondurma.Ahbaplık seviyemize göre belki dominostan pizza bile ısmarlarım..

Lakin Cevdet denen köpoğlusu hala orada çalışıyorsa, yumruklarımı konuşturup sizi lanet bi kavganın içine çekmemi mazur görmelisiniz.Çünkü dostluk

fedakarlık demektir adamım, dostluk feda edebileceklerini gün ışığı ulaşmayan yerlerde saklayarak olmaz, evet baştan bazı konular hakkında anlaşmamız gerekecek,

her işte olduğu gibi.

Kafamızı kaldırdığımızda karakolda bulabiliriz kendimizi ? Olur bazen böyle, canını sıkma dostum.Hem nezarethanenin duvarlarına ikimizin adını yazarız, ha ne dersin?

Şevket komiserim de esaslı adamdır, ''karnımız acıktı ? '' diye ciyakladık mıydı? Dayanamaz, yelkenlerini suya indirir.Çağırırız Suphi'yi, üç beş papel sıkıştırdık mı eline, istersek dönerin arasına cigaralık bile koyar..

Bazuka gibi sigara sararım, zanaat sahibidir, ellerim ince işler. Korkma dostum, teklif var ısrar yok, bilakis içmezsen, sevinirim..

Köküne kibrit suyu meretten elimi ayağamı çekeyim diyorum.. Yanaşayım şeyhin yanına elini ayağını öpeyim, bırakayım bu işleri dediysem de çetrefilli geldi.

Dedem hacıydı.Okurdu, amme cüzünü ezbere bilirdi mübarek.Öyle dededen böyle torun..

Hayat şaşırtıcı ahbap, hayat oldukça şaşırtıcı.Ben zamanın hünerli ellerinde şunu kanısakdım. ' Neler oluyorsa bırak olsun, zira şaşıracak hiç bir şey yok. '

Babamın gönlü kalantor karının tekine kaydı, suratına zift dökülesi kadın çok kıvraktı, erkeği punduna getirip yakalamasını iyi bilirdi, ben hısımların yalancısıyım.Annemi o iliklerine kadar sadakate bulanmış, kanatsız melek olan kadını bırakıp kaçtı gitti, sevgili dostum.Annem çok şaşırdı, ben şaşırmadım. Demirkapı'da iki göz evceğimize saplayıp gitti bizi, babam. Onun baba gibi bin defa kaytan bıyıklarına tüküreyim. Arkasında bakkala 300 lira, manifaturacıya 200 lira , üç aylık kira bir de elektrik, su faturası bırakıp gitti.Nah dün gibi aklımda, hesabı kitabı.

Dedem sahiplendi bizi.Tor top edip topladı, kanat gerdi, haşmetli adam.Evde babamın adını yasak etti.Adı neydi zırtapozun, unuttum gitti vallahi .Aha dostum şu arnavut kaldırımlarından caka sata sata geçse, tanımam Allah'ıma. Bazen teşkilattan Cengiz ağabeyler, Kanatçı Haydar'a götürür bizi, ihtiyaç halinde iki yetmişlik açarız, önce kanatlara dalıp közlenmiş biberleri yeriz, ardından gömülürüz anzarota, ben de fren yoktur dostum, ipin ucunu az kaçırdım mı dikilir babamın hayali karşıma, dumanlı aynadan izler gibi bakarım nefretle. Hesap sorarım.Sorarım sormasına da içim tiksinir. ' Ulan sen bu adamı adam diye karşına ne diye alırsın? ' diye dönerim kendime.

Zurnada peşrev olmaz benim esaslı dostum ne çıkarsa bahtımıza.Hepi topu yaşam işte takriben elli altmış sene yaşar uçarız gerçek dünyamıza..

Seni de çok tuttum eğer başın sıkışırsa uğra, ben ya şu sinemanın önüne bi iskemle atıp oturmuşumdur ya da aşağıdaki kahvede barbut atıyorumdur.
Babamı görürsen ona da de ki: ' Ailesine sahip çıkamayan adam hiç bi boka yaramaz ! '