~21~

32 3 0
                                    

Akşama kadar birlikte gezmiş sonrada evlere dağılmıştık. Dilara ve Fatih o olaydan sonra zaten yanımızdan ayrılmıştılar. Selin'i aradığımda bana söverek geleceğini söylemişti ne kadar tatlı bir ablam var(!)

Burak hala eve gelmediği için şanslıydım. O ukala bücürle uğraşamayacak kadar kendimi yorgun hissediyorum. Tüm gün bu topuklularla nasıl dolaştığımı ben bile bilmiyorum. Annem mutfakta yemek yaparken ben kötü evlat rolüne bürünüp yan gelip yatıyordum.

Selinde yarın için kendine elbise bakıyordu, nişan için.
Son anda karar verip hazırlanmaya başladı.

Zil çaldığında annem bana seslendi.
"Melis! Kapıya bak bari hayırsız!" annemin seslenmesine gözlerimi devirerek yerimden kalktım.

Kapıyı açtığımda babam ve Burak kapıda bekliyordu. Babam Burak'a kötü kötü bakıyor Burak'sa başını yere eğmiş bekliyordu.

"Yine ne yaptın lan bücür?" diyerek güldüm.
"Ebeni!" diye tıslayarak beni ittirdi.
"Burak!" babam Burak'a seslensede Burak dinlemeden yukarı çıktı.

"Bir daha o basket sahasına gitmek yok!" babamın söylediği şeyle burak sinirlenip kapıyı sertçe kapattı.
"Yine kiminle kavga etti?" babamla konuşmak istemesemde elbet bir gün olacağı için o gün neden bugün olmasın dedim.

"Bizim şirketin çalışanların çocuklarıyla kavga etmiş." dediğinde gülmeden edemedim. Şansa var ki çalışanların çocukları. Ortakların çocukları olsaydı birde?

"İyi dövmüşler ama." merdivenlerden inen Burak'la ona döndüm.
Dudağı patlamış gözü morarmış yanağı şişmişti.
"İstiyorsan bende sana zevkle yaparım merak etme." diyerek mutfağa girdi.

Hemen yanına gittim. Ona sataşmak çok eğlenceli. Omzuna elimi attım.
"Kız meselesi mi?" diyerek ciddi bir şekilde sordum.
Bana şaşkınlıkla bakarken. Bende ona şaşkınlıkla döndüm.
"Yoksa?" ikimizde aynı anda sorduğumuzda ben gülmeye başladım.

"Gerçekten kız meselesi mi Burak?" kolumu omzundan ittirerek buzdolabından su aldı.
"Sanane!" tısladığında gülmemek için yutkundum.
"Bizim bücür aşık olmuş." gülmeye başladıgımda annem bana kötü kötü baktı.

"Bana yardım edeceğine çocukla uğraşıyorsun Melis." omzumu silkerek Burak'a döndüm.
"Aynı senin dün gece ki çocuğa olduğun gibi mi?" fısıltıyla sorduğunda dirseğimi karnına geçirdim.

"Kes sesini ufaklık yoksa seni boğazlarım." gözlerimi kısarak ona ölümcül gülüşümü attım.

"Her neyse ciddi oluyorum ve bunun tadını çıkar." diyerek gülümsedim.
"İstersen sana yardımcı olabilirim. Kız konusunda." göz kırparak ellerimin işaret parmaklarını yan yana getirerek birbirine sürttüm.

"Defol git Melis." diyrek bana omuz attı ve mutfaktan çıktı.
"Gerçekten çok ciddiyim! Yardımcı olabilirim!" peşinden koşarak merdivenlere yöneldim.
"Neden Buket'i benden daha çok soğutman için mi?" sinsice sırıtarak ona baktım.

"Hmm demek adı Buket." kafamı sallayarak yanına gittim.
"İlk iş olarak bana sana karşı olan davranışlarını anlatabilirsin?" diyerek elimi merdivenlerin tutunma yerlerine koydum ve karşısına dikildim.

Gözlerini devirerek odasına girdi. Bende hemen peşinden girdim ve kapıyı kapattım.
"Seni dinliyorum." diyerek çalışmasasının dönen sandalyesine oturarak yanına doğru ittirdim kendimi.

"Arada bana baktığını yakalıyorum çok tatlı davranıyor kendisi de tatlı olduğu içindir belki bilmiyorum. Bazen beni bir kızla görünce yanıma geliyor laf sokmalı birşeyler söylüyor. Sonra gidiyor. Ama bugünde Çağatay'la birlikte birşeyler yapacaklarını öğrendim." iç çekerek bana baktı.

Aşk YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin