21 Nisan 2017
Her sabah olduğu gibi egzersizlerimi yaptım. Dışarı çıkarken kapıyı üç kez kitledim.Motoru sahibine verip işten çıkıp yeni bir iş aramam gerek.
Yola çıktım.Ama bu sefer askerden çok gerilla gibi davranan askerler çatılarda nöbet tutup etrafı kolaçan ediyorlar. Nedenini az çok tahmin edebiliyorum.
Kurye dükkanına vardığımda iş veren kişi içerden koşarak çıkıp bağırmaya başladı:
-Hırsız!
Böyle bağırmasıyla beraber hemen çatılarda duran askerler bize doğru döndü.Kalp ritmimin arttığını hissedebiliyordum.
-Yalnış anladınız.
-Evet benim motorumu neden dün geri getirmedin. Ahmak!Askerler bir tartışma olduğunu anlayınca hemen işlerinin başına döndüler.Derin nefes alarak:
-Efendim motorunuzu getirdim çünkü işi bırakıyorum.
-Ne? İşi bırakamazsın. Son bir iş daha var sonra ben sana tekmeyi koyarım merak etme.
-Üzgünüm ama ben...
Adam içeri doğru koştu.Hay senin gibi adamın Banner. Nerden buluyosun bunları? Diye düşündüm.Adam içerden son bir torba getirdi.
-Lütfen bunu kağıtta yazan adrese götür.Motorsiklet senin olsun. diye fısıldadı.
Aslında motor gerekli bir şeydi. Herhangi bir isyanda ara sokaklardan sızmak için mukkemmel araçtı. Teklifini geri çeviremedim.
Bir sorun vardı. Bu yol yarım günlük bir yoldu. Kuralları çiğnersen iki saatlik bir uzaklık var. Yinede ben yarım günü tercih ederim. Kafamı kaldırıp adama soru soracaktım ki adam ortadan kayboldu. Heralde dükkana gitmiş olmalıydı.
En son buna benzer bir tuzağa düştüğümde SHIELD beni almıştı.
Bu konuları karıştırmamalıyım.Hala kalbimdeki yaralar kapanmamışken olmaz.Yolda giderken ilk defa şehir merkezine gelmiştim. Burası diğer bölgelere göre daha gelişmiş. Yinede insanlarda bir değişim yoktu. Aynı insan türleri hayat mucadelesi veriyordu.
Yarım gün sonra yani vardığımda bir inşaat binası gördüm. Teslimat noktası hemen burasıydı. Katları teker teker çıkmaya başladım. Her kat daha tehlikeliydi.Bu bina yapılırken maldan çalınmış olmasından kaynaklıydı. en üst katta (Daha bitmemişti) oturan bir adam bana gelmem için işaret etti. Kağıtta anlatılan adam buydu.Gri sakallı gandalf tiplemesine benziyordu. Torbayı ona uzattım. Bana hızlıca binayı terk etmemi söyledi. Bu işin içinden çıkmalıydım. Binayı hızlıca terk ettim. Motoruma binerken yine beş kişilik bir gurup binaya girdi. Uzaktan izlemek için motoru karşı sokaktaki bir yemek dağıtılan noktaya çektim.
Bina ani bir ses patlamasıyla yıkıldı.
Tam olarak yanımdan Gandalf tiplemesi olan adam yürüyerek gidiyordu. Ama bu sefer takım elbiseliydi. Neler olduğunu anlayamadım bile.
Hemen motorumu çalıştırıp eve son sürat sürdüm.Afrika'yı terk etme zamanı geldi gibi gözüküyordu.
Eve geldiğimde kapının önündeki köpeğimi ölü olarak buldum. Kapının kilidi kurşunlanarak açılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hulk Günlügü
FanfictionDr. Robert Bruce Banner birinci kişiden günlük olarak tutulan bir hikaye göreceğiz. En son iki yıl önce dünyayı ULTRON çağından kurtarılmasına yardım eden Banner şimdi ne yapacak? Hayatını göze batmadan sürdürebilecek mi? Merhaba. Ben Bruce Banner...