Hay senin gibi adamın Banners.Canavar içerde debelniyorken ben burda onunla çatışmak yerine adamların esiri oluyorsun.Arkadan iki tane gerilladan sesler geldi. Önümdeki adam sakkallı iş adamının cesedini alıp yerde sürükleyerek arka tarafa götürdü. Gerillalar tam tehşizatlılardı. M4'lerin gerillalara nasıl geçti?Amerikan yapımı bu silahları görünce bi kez daha üzüldüm.Gerçekten böyle bişey olamazdı.
Insanlar korku içerisinde çığlıklar atıyor kadınlar kurtulmak için bindikleri bu uçakta ölücek kadar kötü bir durumdaydılar. Hostes nerde acaba? Fury'nin çalışanı olduğu kesin ama neden gelip bu adamlara dersini vermiyor.Herşeyi ben mi yapmalıyım?
Aslında güzel bir fikrim var.gerillalar gittiğinde üçüncü sınıf odasına geçip saklanabilirim.Uçak düşersede yeşil adam gerisini halleder. Hayır olmaz böyle bir şeyin imkanı söz konusu değil.Bu insanları ölüme terk etmek..yapamam.
Bir silah bulmalıydım.Ne yapacağımı bilmiyodum nerden bilebilirdimki adamın elindeki silahın oyuncak olduğunu.Ben sadece dikkatlice etrafı izliyordum.Sonra adamın elindeki silaha daha dikkatli bakınca anladım.Toyzshop ürünü olduguna ilişkin bir yazı vardı.Bu yazı çok küçük, ancak yanımdan geçince kadar fark ettim.
Kimse anlamadan kemerimi çıkardım.İkiye katladım. Adam arkasını dönük ileriye dogru gürüyordu. Hemen arkasından yürüyüp kemeri boğazına takmak üzereydim.Hemen boğazında taktım aynı bir zincir gibi.Adam çırpınıyor ancak konuşamiyordu. Tek bir laf ederse bikaç saniye içinde ölmüş olucağım.Adam nefes bile almıyor elleriyle biyerlere tutunmaya çalışıyordu.korkunçtu.Okadar sıktım ki dişlerimi kıracaktım neredeyse.Gözleri yavaşça yukarı doğru kaydı.son bir dua gibi azını geveledi.Sonrası muamma kemeri çektim. Adamın ölüsü yere yığıldı.İnsanlar çok ölü görmeye alışmış gibi delicesine bana teşekkür ediyorlardı.Bende onlara elindeki silahın oyuncak olduğunu gösterdim. Birden bire sınıflar arasında bir dedi kodu başladı.
-Ne olmuş?
--Silah oyuncakmış.
-ne?
--Anladın işte silahlar oyuncakmış.
-Ama daha deminki adam öldürdü yaşlıyı?
-- O zaman sadece onda silah var ve patron o.
-Mantıklı.Sonra bikaç kişi ayağa fırlayıp konuşmaya başladı. Sonra diğerleri de kalktı ayağa. Neler oluyor? Herkes birden bire ayaklanmış ve bağırıp çağırıyorlardı. İçerı bir gerilla girdi ama nafile topluluk onu hemen ortasına alıp elindeki silahıda kafasına vura vura adamı öldürdü. Diğer sınıflara doğru yöneldiler. Adamın leşi yerde duruyor kafatası içine göçmüş şekilde duruyordu.Bu bana birisini hatırlattı.
Acaba ben kaç adamı böyle öldürdüm?Kaç adamı böyle işkence uygulayarak duvardan duvara vurdum?Belki bin bekli yüzbin.kendimden nefret ediyorum. Neden o ışına maruz kalırken ölmedin ki BANNERS!
İçeriden aniden bir silah sesi geldi ama sonra susutu.Bir adam çıglık attı.Ardından insanlar gelip eski yerlerine oturdu.Birisi bana yaklaşıp elime bir paket verdi.Bu paket kırmızı içinde ise bir toz vardı bu paketin üstünde ise "gri sakalın küpü" yazıyordu. Yerime oturup paketi iç cebime koydum. Beni kimsenin görmediğinden emin olduktan sonra uyumayı planlıyorum.Bugün bu kadar ölü yeter bence Banners dinlenmez isen New York'ta işini bitirirler. Sadece bikaç saat.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hulk Günlügü
Fiksi PenggemarDr. Robert Bruce Banner birinci kişiden günlük olarak tutulan bir hikaye göreceğiz. En son iki yıl önce dünyayı ULTRON çağından kurtarılmasına yardım eden Banner şimdi ne yapacak? Hayatını göze batmadan sürdürebilecek mi? Merhaba. Ben Bruce Banner...