Gerçekler

117 8 0
                                    

Ben Astrid storm kimine göre katil kimine göre kurtarıcı.
Sorun şu ki ikiside değilim.
Güçlerim?
Bu durumu ne kadar düşünürsem düşüneyim çözemem sanırım, yeşil gözlerim her durumda değişiyor. Emin olduğum tek şeyi söyleyebilirim, Yıldırım, evet elektirik yüklüyüm ben olmazsam sanki hiç doğal yollarla bile çakmayacak. Kontrol konusunda iyiyim , iyi olamadığım tek şey dövüştüğüm zaman, gözüm hiç kimseyi görmez. (Bugün ki gibi herneyse)
19 yaşında uzun boylu her anlamda yerinde ve güzel fiziğiyle sözde güzelliğini annesinden almış kuvvetini babasından sert mizaclı sevilmeyen Astrid ne kurtarıcı ama. Gözüm kapalı güvendiğim insanlar yok denecek kadar az , kulağa saçma gelebilir ama burası Karanlık taraf ne beklenebilir.
Matt güvendiğim bir adam dokuz senedir benim dostum. Büyükannem, kadın bir cadı kelimenin tam anlamıyla cadı benimle bir alakası yok ciddi anlamda, dadılarla büyüdüğüm aklıma geldikçe geriliyorum. Sürtük yaptıklarıyla o kadar meşgül ki.....Herneyse.

Evim ımm ev fikri beni rahatlatıyor. Ailemden kalan güzel bi evim ve yüklü param var. Matt olmasa sanırım kafayı yer yada ciddi anlamda ayrım yapmayan bir katil olurdum.
Matt yakışıklı komik sevgi ve huzur dolu bir adam bazen buraya değilde aydınlığa ait olduğunu düşünüyorum, fazla iyi yada sanırım bana karşı herneyse bunları düşünmekte beni geriyo. Bu sinir konusuna kısa zamanda çare bulmalıyım tabi nasıl olucaksa yaradılışım böyle..
Tekrar konuma dönersem uzun boylu, üç numara saçlarına bazen eşlik eden kirli sakalları birde salaş tarza sahip. Kemikli bir yüzü , şekilli kaşları ,karakteristik burnu ince fakat şekilli dudaklarıyla ve onu çekici gösteren kasları, benim dostum. Beni içtiğimde toparlayan, sakinleştiren, hayatımı bilen.. sevgili değil dosttan öte diyebilirim, her ne kadar benden bir yaş büyük olsada ve baskın karaktere sahip olan ben olsamda durum tam da bu.

Kolumum dürtülmesiyle cama dönük kafamı sürücü koltuğunda oturan adama çevirdim
"Astrid çok konuşuyorsun" yine yüzünde o çarpık gülüşüyle bana bakıyordu. Adam beni tanıyor içsel gevezeliğimden bile beni çekip alıyor.
"Sen de çok sessizsin"gülümsedim. Üstüm başım kurumuş kan ve toz kaplıydı o sadece tozlanmıştı çocuk beni ayırabilmek için çok uğraştı.
"Çok düşünürsen daha çok yorulursun, yetmedi mi bu yorgunluk Ast" bana ast der takma ad konusunda üstüne yok ben Matt'in neresini kısaltayım.
"Yetti sanırım bide bunların üstüne senin edebiyatında ekleninceee" gözlerimi devirdim gülümseme eşliğinde bana göz kırpmakla yetindi ne yapması gerektiğini iyi biliyor.
Eve varmıştık geniş bahçeyi geçip arabayı park etmek için arabadan indi ve demir kapıyı açtı, arabaya geri geldiğinde motoru tekrar çalıştırıp camdan kolunu çıkarttığı gibi kapıyı itti , sesli bir şekilde kapanan kapının ardından evin onüne kadar sürüp durdu arabadan indim az ilerde motoru tamamen kapatıp yanıma gelirken bende anahtarla kapıyı açtım o da bebeğini kitledi.
"Duş alıp gelirim kurt gibi açım" merdivenlerden seke seke çıkarken "hızlı ol Ast" dedi.
Odam bile siyahtır kıyafetlerimin çoğunluğu gibi çarşaflarım renk katan tek şey sanırım, acı yeşil çarşaflar.. Odamda ki banyoya girip kıyafetlerimi kirliye attım hızlı ol dedi ya kuvete vakit yok ,
banyomda da olan boy aynasından kendime baktım bereket tanrısı gibi kızım ya resmen tipe bak yerim kendimi nede güzel kaslarım varmış öyle, saçlarımı mı kısaltsam acaba? yok canım.. ve evet kendimi yalnızken bu şekilde keyiflendirmeyi denedim yine çünkü bir sefer olmuştu ama malesef şimdi işe yaramadı.
Orospu çocuğunun lafları aklımdan çıkmıyo neymiş hayatım yalan üzerine kuruluymuş büyükannem olucak cadı herşeyi bildiği halde susuyomuş v.s v.s gözüm döndü barda yaptığı hareketlerin ardından bu laflarda gelince temiz bir dayağı hak etmişti, Matt gelmese gebericekti itte neyse. Suyu ayarlama gereği duymadan girdim, buz gibi su tenime iyi geliyordu her zaman, hücrelerim sanki hayat buluyor. Üzerimdeki kan bana ait olmadığı için rahattım en son ne zaman dayaktan kanamıştı ki zaten biryerim.
Çıkıp siyah iç çamaşırlarımı giyip ıslak saçlarımı topuz yaptım siyah bir şort ve bana büyük bi erkek t-shirtü giydim , yüzüm için birşeye zaten gerek yok yabancı mı var.
Aşağıya doğru inerken mis gibi kokular gelmeye başladı patates kızartması , kızarmış ekmek mımm hızlı hatta koşar adımlarla mutfağa yöneldim sevgili Matt altına dizlerine gelen şortu , t-shirtü önünede bir mutfak önlüğü ileee , kıkırdamamı bastıramadım kafasını bana çevirir çevirmez önlüğü fırlatıp attı , gülmeyip ciddi durmaya çalışıyordu. Şimdi diyeceksiniz hiç mi görmedin önlükle? görmedim takmaz çünkü ben varken , sırıta sırıta yerime oturdum"iyi iş adamım nefis görünüyor" imalı bir şekilde konuşurken gülüyorumda tabi "sus ta ye sonra seninle işimiz var" dedi bu sefer o ima yapıyor ve sırıtıyordu" o zaman yemek beklesin seni bekliyorum" dedim bu sefer gülüşü yayıldı hiç bir zaman diğer kızlar gibi olmadım çekingen, kafasında kuran, kırılgan ağlayan ve duygusal. Gözlerimi dikmiş bakarken "adamı niye dövdün hadi sökül madem yemek beklicek"bi inleme eşliğinde gözlerimi devirdim "patatesler soğur " diyip ağzımı tıka basa doldurdum O da yemeğe başladı yemek bittiğinde mutfağı topladık. "Aşağıya hadi" beni itikliyordu "marş marş" zemin kata indik evim 3 katlı fakat 1. katı toprağın altında serin ve iyi çalışılıp kafa dinlenilicek bir mekan. Anlat der gibi el haraketleri yapıyordu bana büyük olan t-shirtün eteklerini belimde bağladım ellerime bandaj sararken beni izlemekle yetindi kum torbasına ufak ufak çalışmaya başlarken anlatmaya koyuldum " içiyordum biliyorsun yanıma o piç kurusu geldi sarkık hareketler filan beni biliyosun tepki mi filan barmene doğru beli kırılırcasına yatırınca şerefsizi , başladı konuşmaya-" yumruklarım hızlanmıştı "yok hayatım yalan üzerine kuruluymuş büyükannem biliyormuşta anlatmıyormuş ucubenin tekiymişim değişkenin tekilmişim filan yalandan nasıl nefret ettiğimi biliyosun ya tamam belki salladı ama o haraketker üstüne hiçte doğru yapmadı yani dostum-" yanıma gelmişte bileğimi tuttuğu an anladım geldiğini " Ast bu konuyu araştırırızda sen bi sakin olsan boşver bu kaçıncı elini sürdüğüne yazık şerefsizler için" "o o.çocukları masumlara sürterken iyi ya , hakettiğini yaşar herkes" dedim gene çarpık gülüşüyle bana bakıyodu bende gözlerimi devirdim "ne ?" "Çok fazla öldürme birgün karşına çıkar " dedi gülerek "hıhı hortlarlar onlarıda öldürürüm kiii " ağzımı yaya yaya konuştum nefret ederdi gülmesi durdu bu sefer ben gülüyordum "ne oldu cicim " gözlerini kıstıkça kıstı "sen atamadın içtiklerini bak cidden atamamışsın hadi hadi yatağa"
"Ama babaaaa" gülüyordu adamım diye söylemiyorum ama çok güzel gülüyor sesi filan. Bende güldün odama girdim duş almaya uğraşmadan üstümü çıkarıp yattım. Burası serindir her zaman. Derin bir uyku beni bekliyor. Matt ve benim barımız var kavgamı kendi barımda yapmadım bu arada bazen ortam değiştiririm hepsi bu şuan tek istediğim uyku dostum sonrası çok yoğun olucak.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin