Bara girdiğimin bile farkında olmayan çift kahakaha bile savuruyordu etrafa . Benim tanıdığım aaa pardon tanıdığımı sandığım adam yalanmış, adamlık sıfatını bile taşımıyor gözümde.
Anahtarları tezgahta duran cam fanusun içine fırlattım sesli bir şekilde içindeki yerini almasını isterken, atmamla birlikte kırılan fanus sayesinde dikkatleri fazlaca üstüme çektim. Sikiyim umrumda mı? Değil.
Matt mahcup bir tavırla ayaklandı ,
Dionisos o yayık gülüşüyle kendinden emin , kendini beğenmiş , karşında şarap tanrısı değilde bir ego var dercesine bana bakmakla yetindi.
"Gidilicekse şimdi gidilsin" kelimelerin sinirle ağzımdan çıkmasını beklerken haddinden fazla olgun ve düz çıktı , bu beni dahada memnun etti.
Dionisos " tamam o halde bavulunu al Matt"
" o nereye geldiğini sanıyor ? "
Dionisos:" bizimle gelicek o bizim için değerli" umursamaz ve net bir şekilde kurduğu cümleler bende yan etki yapsada seğiren boynumla bardan çıktım. Kolumu tutup beni kendine çevirenin Matt olmasıyla birlikte patlama noktsındaydım.
"Söyleyeceğin hiç birşey umrumda değil."
"Beni dinlemek zorundasın Ast"
"Benim ne adımı ağzına al nede yakınıma yaklaş bunca yıl yaşadığım onca bok olaya kabuslara tanık olarak bildiklerini kişiliğini kim olduğunu saklamakla hayatının hatasını yaptın, tabii beni kaybetmek sana nasıl bi etki yaratır yada yaratmaz bilemem ama inan umrumda değil siktiğimin arkadaşlığı yada herneyse olan şey burda bitti "
Kolumu savurup bizim için gelen siyah BMV i8 e bindim araba müthişti ki bunun bile beni keyiflendirmemesi canımı iyice sıktı, bu zamana kadar kimseyi takmayan Astrid yalancı arkadaşı için kırıldımı aaah her neyse düşünmek yok .
Sürücü koltuğunun boşalmasıyla yerini alan Dionisos yanına geçen Mattle güçlü motoru körükledi, çıkmadan kimseye haber vermediğimi unuttuğum için Joseph'e " Bizi merak etme döndüğümde uzun uzun konuşuruz neler olduğunu beni bilirsin işlerim var eğlenceli işler ;) kafanı takıcağın bi durum yok victoria ve paula da bunlardan bahset hepiniz benim için değerlisiniz birkaç gün açmayın kafanızı dinleyin işler sizde iyi iş çıkarmaya devam Joseph:) " bu mesajı gönderdikten sonra koltukta arkama yaslanıp kulaklığı çalıştırdım. Hazırladığım bavulun böyle bir olay için denk geliceğini bilsem, sikiyim bilsem burda olmazdım, bilsem böyle yalnız kalmazdım her zaman ki gibi gene haklı çıktım ben tektim ve tek kalıcaktım güvenicek kimse yok. Destnyin sözleri hafızama fısıldamaya çalıştı piç ve orospularla dolu 12 tanrı bozuntusu bu kadın bu konuda haklı olabilirdi.
Uzun araba yolculuğunun ardın hava alanına geldik arabadan inip bir sigara yaktım ağzımdaki sigarayla bagajı açıp bavulumu alıcağım sırada radarıma biri takıldı, inan bu çok nadir olur hatta yok denecek kadar az diyebilirim , duruşu bakışı sigarasını içişi.... çok fazla baktım baş çevirme zamanı.. Ağzımdan çekip burnumdan verdiğim dumanlarımla bende arabaya yaslandım.
Dionisos "senin sigara keyfini mi beklicez yavrum "
"İstersen bekleme" çarpık sırıtışlarımdan birini yapıştırdım hemen. Uyarıcı iğleyici bir hisle bakışlarımı kaldırdım çocuk bizi duymuşçasına sırıtıyordu, aynı benim gibi uvv ne dedim ben aynı benim gibi mi çok saçmaydı bunca derdim arasında bu zamana kadar hissetmediğim bişey mi hissedicektim saçmalık. Ben neyi ne kadar istersem o . Aşk yok. Eğer birini seversem. 'dostum kıyamet' düşüncelerime ait son kelime dudaklarımdan sesli bir şekilde kaçmıştı.
Dionisos "hem laflarımı dinlemiyor hem de çapınca laf mı söylüyorsun" sinir bozucu bir şekilde gülmeye çalışsada nafile yemişti lafı "çapımca hareketler yapmakta özgür olsaydım - " bana çok yakın durduğu halde, arabaya yaslanmayı bırakıp burun buruna bir noktaya getirdim onunla kendimi " - bu kadar yakınımda olamazdın " sigaramdan bir nefes daha alıp burnumdan verirken geri yaslandım. Ondan tarafa bakmasamda Matt'in de izlediğini biliyordum.
Dionisos yakınlığımın sanki başka bir anlamı varmışçasına afalladı.
Kafamı sağa sola sallayarak ayaklandım tekerleklerinden sürttüğüm bavulumla giderken peşimden gelmeye koyuldular .
