Kısa zamanda Kiwi'de feno olmuştum. -tabi ki de abartmıyorum(!)- Ama gün geçtikçe Kiwi daha da bayıyordu. Soru soran yoktu. Ben de Toplu bi soru attım:
"Kiwi ölmüş. Kimse özel soru sormuyor."
Bu soruya sıradan insanlar sıradan cevaplar vermişti. Hoşuma giden cevapları her zamanki gibi beğendim, ters cevaplara her zaman ki gibi el hareketi çekerek söylendim. Çok bilmişler.
Profil fotoğrafını beğendiğim bi çocuğun duvarına girdim. Nick: Hiçkimse <<
"Özel de sorarız. Sen özel sorsaydın."
Baktım fotoğraflara hatırladım bu çocuğu. Gitar çalıyordu, yabancı dizileri takip ediyordu ve muhabbetimiz olmuştu ve ben bunu hatırlatmak iin özel soru sordum:
"Kaç gündür ne yapıyorum? Gitardan girdim Rolling Stones'dan çıktım hatırlıyorsan jsdhj."
Cevap verdi:
"Kaç gün önceydi :'D"
Biz böyle muhabbete sardık iyice. Ne bilebilirdim tüm hayatımı etkileyebilecek, gözyaşı kotamı hatırlatabilicek biri olacağını..
Hala kiwideyiz. Muhabbetteyken dedi ki:
"Günaydın mesajını burdan mı yazıcam hdjhjd Saçma jshhdj"
Whatsapp'a geçiş yaptık.
***
O gün en yakın arkadaşım Sude'yle gece dışarı çıkacaktık. Sude'ye her şeyi anlattım. O aralar ciddi olmayan bi flörtüm vardı. Özgür. Sude sordu:
"Seçme zorunluluğunda kalsan hangisini seçerdin?"
"Tabiki de Özgür. Çocuk elimin altında. Sencer benden başkalarıyla da konuşuyordur. Sanaldan insanlara güvenemezsin, özellikle de erkeklere." Sencer Denizli'de okuyor bu arada. Ben de Muğlalıyım.
"Göreceğiz Cey."
***
Biz hala Sencer'le konuşuyorduk gün içinde. Aynı zamanda akşam için hazırlık yapıyorduk.
Sude değişik davranıyordu. En yakın arkadaşım değil mi? Hemen anlamıştım ama çaktırmıyordum. En sonunda sordum:
"Akşam için planlarımız ne?" 18 Ağustos doğum günümdü ve biliyordum ki annemler gece dışarıya biraz zor izin verirlerdi.
"Sun-ray." Bizim küçük Dalyan'mızın en lüks ve salaş barıdır Sun-ray.
"Sürprizlere açığım :)"
"Salak salak konuşma daha 3 gün var." Malın yalan söyleyince veya gülmemeye çalışınca sağ üst dudağı yukarı hafif kalkar. Bu benden kaçmadı.
"Pasta ve maytap gelince şaşırmış gibi yaparım ;)"
Kabul etmedi bir süre. Sonunda dayanamadı, söyledi.
"Mal her şeyi mahvediyorsun. Ne var yani beni bu kadar iyi tanımasan. Ben hiç mi yalan söyleyemeyeceğim sana? Sakın kimseye çaktırma pot kırdığımı anlamasınlar."
"Sadece ikimiz olmayacak mıyız yani?"
"Hass, bu kaçıncı pot!"
***
21.00 gibi Ortaca'dan Dalyan'a gittik. Sonradan sürpriz misafirlerimizin annem, babam ve kuzenlerim olduğunu öğrendim. Fiyuu -.-
Bir masaya geçtik. Yan puflarda tahminim İngiliz olan bir çocukla bakışmaya başladık. O kalkınca bugünkü eğlence buraya kadarmış diye geçirdim içimden.
Tahmin ettiğim gibi doğum günü sürprizlerinin olmazsa olmazı pastam iki devasa maytapla geldi. En müko,efso hediye babamdandı. Rahmetli Iphone 4'üm yerine Iphone6............ Anasının nikahı. Cnm babam :*
Biz Sude'yle masada huzurevi bakıcılığı yaparken annemin kulağına eğildim:
"Sude'yle biraz daha burada kalırsak kanser olarak çıkacağız. Kordonda yürüyeceğiz biraz."
Annem onaylar onaylamaz Sude'yi kolundan tuttuğum gibi dışarı fırladım.
***
Biz sudeyle kordonda yürürken konu Sencer'e geldi. Hala wp'den mesajlaşıyorduk.
Bir restoranın önünden geçerken garson bizi durdurdu.
"Acayip bi şey görmek ister misiniz?" Tövbe yarabbi tövbe.
Sude safı da hemen atladı. Adam zincir çıkartıp sihir numaraları yapmaya başlayınca içim rahatladı. Ben de fırsat bilip Sencer'i aradım.
"Efendim?" La bu çocuk neden bana piç muammelesi yapıyor.
"Naber negatif çocuk?" Sesi benim gibi pozitif bir insanı bile intihara zorlardı, Negatif sesli şey. -Ben seni intihar edercesine sevmiştim zaten.-
***
Hala ve hala konuşuyorduk ve konuştukça daha çok ortak yönümüz çıkıyordu.
Bi ara ellerim istemsizce yazmaya başladı:
"Sencer, lan seni çok seviyorum. Noldu ya böyle bana djhdk?" Kaslarım istemsiz çalışmıştı. Bunu yazan ellerim değil kalbimdi.
"Ceyda nedense öyle olduğunu sanmıyorum :/"
Çok güzel atara geldim sonra.
***
O gece Sencer uyuduktan sonra Özgür'le çok konuştuk ve çocuk ayaklarımı yerden kesmişti. Aklımda tek şey vardı. Sencer'e bunu yapamam..
Ertesi gün Sencer'le konuşmayı kestim.
"Bir süre konuşmasak?"
"Bir süre dediğin haftalar,aylar,yıllar?"
"Umarım o kadar uzun sürmez."
Hayatımda büyük yanlışlar yaptım ama en çok da Sencer'e yaptığım yanlışlar etkiliyor beni. Resmen hayatımı şuan "O" çiziyor, "O" şekillendiriyor.
***
Özgür'ün dedesi için ömür biçmişlerdi. Ve sanırım onu daha yakın hissetmemin sebebi buydu. Sorumluluk duyuyordum, onu sakinleştirmek; mutlu etmek istiyordum. Ama ben mutlu muydum?
Gecenin karanlığı,
Sabahın boğucu ışıkları,
Umutsuzluğun; mutsuzluğun belirtileri,
Hiç bir gün sıyıramadı seni kemiklerimden.
Peki ya şimdi kimdesin?
Şimdi, olman gereken yer kalbimken,
Neden beynimde sensizliğin var?