BÖLÜM 6: Nee!!

51 8 0
                                    

Mert'in seslenmesiyle gözlerimi açtım. Bana ne anlatacağını heyecanla bekliyordum. Ne anlatabilirdi ki ? En fazla Cengiz ile ilgili şeyler.
"Nasılsın bakalım " dedi Mert hafif gülümseyerek.
"Şu sıralar cevap vermek istediğim son sorulardan biri " dedim yalancı bir gülümsemeyle.
"Biraz kötü görünüyorsun" dedi karşıma oturarak.
"Evet zaten O olmadan iyi olmak istemiyorum" dedim. İçimi yine o tarif edemediğim iğrenç duygu kaplamıştı.
"Anlaşılan çok seviyorsun " dedi gözlerini gözlerimden çekip yere bakarak.
Alaycı bir bakış attım. Ben onu çok değil herşeyi bir kenara bırakacak kadar çok seviyordum. O yoktu. Ve bir daha da olmayacaktı. Ben liseyi bitirince sınavlara çalışacak üniversite okuyacaktım. Ondan sonra yüksek lisans falan filan. Ömrüm ,onsuz,okul okuyarak geçecekti.
"Evet, bana söylemek istediğin önemli bir konu olduğunu söylemiştin"dedim aynı donuk ses tonumla. Eski ses tonumdan eser kalmamıştı.
"Haklısın, ama bu söyleyeceklerim o kadar sıradan birşey değil" dedi.
"Konu ne peki"dedim biraz daha nazik davranmaya çalışarak.
"Konu aslında şeyyy..."diye lafı uzattı.
"Evet seni dinliyorum"dedim.
"Konu sen ve Cengiz"dedi. Gözlerime biriken yaşları hiç umursamadan onu dinlediğimi belli edercesine başımı evet anlamında salladım.
"Cengiz bildiğin gibi biri değil" dedi. Ne demek ya bildiğin gibi değil. Neyden cesaret alıp böyle konuşuyordu. Herşeyi geçtim de Cengiz onun en yakın arkadaşıydı. Mert'in amacı neydi böyle?
"Nasıl bildiğin gibi değil" dedim.
"Onun sen haricinde iki sevgilisi daha vardı" dedi ve yere bakmaya devam etti.
"Ne demek oluyor bu ? " dedim şaşkınlığımı gizleme çabası göstermeden.
"Cengiz seni sevmiyordu , eğlence olarak seninle çıkıyordu. Ya aslında sana bunları söylemem ne kadar doğru bilmiyorum." dedi ve devam etti.
"Ben de Cengiz ölmeden önceki gün öğrendim. Daha önce bilseydim yemin ederimki sana söylerdim. Sana nasıl böyle birşey yapar inan aklım hiç almıyor "dedi ve yüzünün asıldığını saklamadı.
"Buna inanmamı beklemiyorsun değil mi" dedim ve küçümser bir o kadar da aciz bir kahkaha attım.
Tanrım duyduklarım doğru olamaz. Hayır ya yapmaz Cengiz. Yapmaz. Yok hayır yapmaz.
Yanaklarımın ıslandığını hissettim ve ben bundan befret ediyordum. Ne zaman bir sorunum olsa önce ağlardım. Sonra sorunumu çözerdim.
"Nolur ağlama"dedi Mert. "Seni böyle görmek istemiyorum"dedi. Hiç konuşmadım. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Mert kalkıp yanıma oturdu ve yüzümü ellerinin arasına alıp göz yaşlarımı sildi. Yüzüne bakamadım. Kendimden nefret ediyordum. Mert'in yalan söyleyeceğini sanmıyordum ama Cengiz'in de bana bunu yapabileceğini düşünemiyordum bile.
Gözyaşlarımdan dolayı buğulu görüyordum Mert'i. Birden bana sarıldı.
"Lütfen üzülme, sen böyle birşeyi hak etmiyorsun "dedi. Başımı göğsüne gömüp dakikalarca ağladım. Neden beni bulurdu böyle şeyler? "Kendimden nefret ediyorum, nasıl inandım ona, oysa çok farklı düşünmüştüm" sesim ağlamaktan çatallı çıkıyordu. Buna aldırış etmedim. Gözyaşlarım Mert'in gömleğini ıslatıyordu. Kalkmak istedim ama izin vermedi. "İyice sakinleş" dedi kısık bir sesle. Sarılmasına karşılık verdim ve biraz daha ağladım. Mert'ten nefret edemiyordum. Onun bir suçu yoktu. Ve zaten öğrendiği gibi bana tüm gerçekleri anlatmıştı. Onu suçlayamazdım. Ah tanrım daha fazlasına katlanabileceğimi sanmıyordum.
Gözlerimi yumup diğer sevgilileri kim acaba diye düşünmeden edemedim. Ya bana bunu nasıl yapar? Ben onun her hareketini kendime özel sanırdım. Yanılmışım hemde çok. Bana gülümsemesi bile onun için anlamsız hatta geçiştirmek için bir gülümsemeydi. En ufak bakışında dünyanın durduğunu düşünüyordum. Gerçekleri göremeyecek kadar ona karşı kördüm.
Gözlerimi açtığımda hala Mert'e sarıldığımı fark ettim. Hemen kollarımı kendime çektim ve biraz uzaklaştım. Ona sarılmam doğru değildi. Tamam arkadaş sayılıyorduk ama bu ona saatlerce sarılmam gerektiğini göstermiyordu. "Mmmm, şey ben çok özür dilerim"dedim. Mert şaşkın bir ifadeyle bana baktı. "Sorun değil de neden özür diliyorsun ki " dedi ve biraz kıkırdadı.
Parmaklarımla oynadım ve yüzüne bakmadım. " Saatlerdir ağlıyorum ve şey.. Gözyaşlarım seni ıslattı biraz sanırım " dedim. Yüzündeki tebessüm iyice yayıldı.
"Hayır hiç sorun değil" dedi.
Parmaklarımla oynamaya devam ederken Mert elini çeneme koyup yüzümü kendi görüş alanına soktu. Ne yapmaya çalıştığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. "Keşke... Keşke Cengiz hiç hayatına girmeseydi. Belki o zaman bu kadar üzülmeyecektin. Belki herşey senin için daha güzel olacaktı."dedi. Herhangi bir cevap veremedim. Söylediklerinde haklıydı. Ama ben onu çok seviyordum. Ondan bana kalan tek şey olan bilekliğini takmıştım. Gözlerim bileğime kaydı. Onu ondan aldığım günden beri takmıştım ve hiç çıkarmamıştım. "Ben ne diyeceğimi inan bilmiyorum. Bu yaşadıklarım normal şeyler değil. Ya da bana öyle geliyor"dedim bileklikle oynayıp.
"O öldü. Kendine yeni bir sayfa aç. Herşeyi bir kenara bırak ve yeniden başla" dedi Mert gözlerimin içine bakarak.

Fall in LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin