⭕2⭕

114 7 1
                                    

"Sonunda geldik." dedim bitmiş vaziyette. Bu nasıl bir yoldu böyle? Git git bitmiyordu.

Babam 5'de gelmişti İzmir'e. O gelene kadar Dorukla eşyalarımızı hazırlamıştık. Annemin evleneceği o şerefsiz evden hiç gitmemişti. Babam geldiğinde annem ve o şerefsizle kavga etti. Annem: "Bu evden çıkarsanız annelikten redederim sizi." desede onu takmadan 16 yılımın geçtiği ve bana 16 yıldır bakan annemi geride bırakıp çıktım evden. Yola çıkmadan önce restorantta yemek yemiştik. 6 saattir yoldaydık. Hem acıkmış hem de uykum gelmişti.  İstanbul'un trafiği de baya yoğundu.

Babam arabasını o saray gibi evin bahçesine sokup arabayı parketti.  Hemen kendimi dışarı attım. Bize doğru gelen Hüseyin amcayı "Hoşgeldiniz." dediğinde farketmiştim. Hüseyin amca evin güvenliğiydi.

Ona gülümseyip. "Hoşbulduk." dedim.
Üçü bagaja yönelirken ben de eve doğru ilerledim. Kapının önüne geldiğimde kapı açıldı. Zamanlaması iyiydi Sevilay ablanın.

"Hoşgeldiniz Rüya Hanım." Gülümsedi.

"Hoşbulduk. Hatırlardınız?" dedim ben de gülümserken.

"Tabiki."

Babamın evine iki kez gelmiştim. İlk geldiğimde bir gün, ikinci gelişimde bir hafta kalmıştım. Son gelişim geçen yazdı. Bu evdeki tüm yardımcıları hatırlıyordum. Demekki onlar da beni unutmamıştı.

Salona doğru ilerleyip koltuklardan birine attım kendimi. Tek istediğim uyumaktı. Biraz gözlerimi dinlendirmek için gözlerimi kapattım.

Dürtüklenerek uyanmıştım. Allah aşkına ne ara uyumuştum ben? Gözlerimi zar zor açıp dürtükleyen kişiye baktım. Parmağını derime saplamıştı resmen.

"Parmağını derime soktun be çocuk."

Doruk güldü. "Anca öyle uyanıyorsun."

"Hadi kızım yatağa geç." Babamı kafamı sallayarak onayladım.

Ayağa zar zor kalktım. Arkamı dönmemle karşımda Selma'yı görmem bir oldu. Bu Selma da babamın karısı oluyordu. Yüzümü buruşturup yanından geçiyorken konuştu.

"Merhaba Doğa."

"Merhaba." Tersçe cevap verip yüzüne bile bakmadan merdivenlere yöneldim.

Merdivenleri yarılamıştım ki babamın sesi duyuldu. "Ben odalarını göstereyim ikizlerime. Sonra salona geçerim hayatım" Ardından bir öpücük sesi.. Kıskançlık damarlarım kabarırken merdivenleri gürültülü bir şekilde çıktıp bekledim. Hayatıymış.. Ne güzel. Sakin ol Doğa.

Babamla Doruk da çıktı. Babam bir odaya ilerledi. "Burası senin Doruk."

Ben de girip odayı inceledim. Tamam da bu oda bildiğin yepyeni wonderful bir erkek odasıydı.

"Burayı Selma oğlu için yaptırmıştı. Ama oğlu eve bile uğramadı. Artık burası senin."

Burda kaldığımda tek uğradığım oda babamın yatmam için gösterdiği odaydı. Buraya hiç girmemiştim. Selma'nın bir oğlunun olduğunu biliyordum ama ayrıntıları bilmiyordum. Acaba niye eve hiç uğramamıştı?

Babam burda kaldığımda kullandığım odaya girdi. Doruk'un karşısındaki odaydı.

"Sen de yine burada kalırsın. Senin odanı hemen yarın düzenlemeye başlayacağım." Alnımdan öptü.

"Selma ile iyi anlaşmaya çalış kızım. Birbirinden nefret eden iki kişi hele de bunlar en değer verdiğim iki kişi olursa beni üzer. Beni üzmek istiyor musun?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Beni üzme o zaman olur mu?"

"Tamam." dedim. Babamı üzmeyi istemiyordum ama sevmediğim biriyle nasıl iyi anlaşabilirdim ki? 

Babam sarılıp yanaklarımdan öptü.
"İyi geceler kızım."

"İyi geceler baba."

Adını Sen KoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin