Bir Âciz'in Sahîfeleri

Hamza'ya sesleniş -1-

Selâmun aleyküm.
Farklı bir formatta yazacağım bu defa. Kısacası içimizdeki Hamza'ya sesleniyorum. Nasıl yorumladığınız size kalmış. İnşaAllah, yararlı olması duâsıyla.
Vedduâ...

Düşündüğünden daha zor olabilir hayat, Hamza. Yaşamaktan yorulmuş da olabilirsin. Her gün aynı sabaha uyanmaktan bıkmış da olabilirsin. Bundan sonra rahatlayacağını hiç düşünmüyor bile olabilirsin.
Hamza!
Bu düşünceler ancak seni karamsarlığa sürükler. Battıkça batırır. Yüreğini yaralar. Kim ister ki yüreğini kanatmayı? Sonra tekrar kabuk bağlasın diye uğraşmayı?
O yüzden şimdi kalk! Abdest al güzelce. Azâlarındaki günahlar, o su ile teker teker dökülsün. Acele etme ama. Yavaş yavaş, içine sinsin aldığın abdest.
Abdest aldıktan sonra üç kere Kadir Sûresi'ni okumayı unutma. Çünkü Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyurmuştur ki;
"Abdest aldıktan sonra Kadir suresini bir defa okuyan sıddîklar, iki defa okuyan şehitler üç defa okuyan ise peygamberlerle birlikte haşrolunur. "
Bunu aklının bir kenarına yaz. Sakın unuturum diye geçiştirme Hamza! Birkaç defa yaptığında unutmayacaksın biiznillah.
En son ne zaman ümit ettin Hamza?
Ümit etmek mi? Bana çok uzak kelimeler diyebilirsin. Uzaklar sana gelmiyorsa, sen uzaklara gideceksin. Bir davân olacak. O davâya tutunacaksın! Ümmet davân olacak, İslam davân olacak!
Sana deli diyenlere gülüp geçeceksin.
" Sahâbeleri görseydiniz deli zannederdiniz. Sahâbeler bizi görselerdi mü'min zannetmezlerdi. "
Böyle bir söz var Hamza!
Evet, düşünmeye sevketmeli bu söz.
Bize verilen bu akıl nimetini hayırlı yolda kullanalım diye Allahû teala Kur'ân-ı Kerim'de pek çok defa;
Hiç düşünmez misiniz? , buyurur.
Düşünüyor muyuz Hamza?
Bu ümmetin hâlini meselâ. Hani çoğu insan der ya,
Ne olacak senin bu hâlin?
Sâhi. Ne olacak bu hâlimiz?
Koşmalıyız Hamza,koşmalıyız. Ümmetin üstüne İslâm nûru doğana kadar koşmalıyız.
Peygamberimiz sallallâhu aleyhi vesellem vefât anında bile ümmetini unutmamıştır. Ümmetinin ölüm anında nasıl acı çekeceğini düşünmüştür. Bu ümmeti bu kadar önemseyen bir Peygamber'e benzemek lâzım Hamza.
Biz İslam için ne kadar faydalı olursak o kadar yaşarız dünyada. Ölüp gittikten sonra bile kapanmamışsa amel defterin, bu bir mükâfattır. Ama. Hayırlı şeyler bırakmak lâzım arkada. Böyle olmalı ki en çok hayr yazsın amel defterinde.

Şu fâni dünyada, kim kötülük yaparak mutlu olmuştur? İyilik yaptıkça mutlu olur insan. Haydi dene Hamza!
Yolda giderken bir çocuğun başını okşa. Ya da yüzüne uzun uzun bak ve tebessüm et. Yolda yanından geçen kardeşine tebessüm et. Mutlu olacağından, huzur dolacağından eminim Hamza.
Bu dünya fâni olabilir, evet. Ama ümitsizlik diyârı değil. Mâdem ahiret var. O zaman bu dünyanı güzelleştir ki ahiretin de güzelleşsin. Daima ümitvâr ol ki ahirette de Allah,
Bu kulum benden ümidini hiç kesmedi,desin.
Allah'tan ümidini hiç kesme Hamza!
Allah buyuruyor ki,
Merhametim, gazâbımı geçmiştir.
Sonsuz merhamet sahibi bir Rabb'imiz var. Sen et tövbeni,aç ellerini. Rabb'inle konuş. O seni daima dinliyor. Daima görüyor. Seni daima görüp gözeten Rabb'ini,görmemezlikten gelme Hamza!
Her an O'nun huzurundasın. Sen O'nu unutsan da,O seni unutmuyor.
Unutma!
Rabb'ini.

İslâm, insanların hayatını kısıtlamaz. Aksine özgürleştirir.
Makyaj yaparak, topuklu ayakkabı giyerek, gece klüplerinde eğlenerek, günahlara batarak özgürleştiğini sanır insanlar.
Ama asıl özgürlük, huzur varken olur Hamza. Huzur olmadan özgür hissedemezsin Hamza!
Huzur İslam'da.
Namaz, insanı kötü ve pis işlerden alıkoyar.
Oruç; elimizi, belimizi, dilimizi korumaktır. Açın hâlinden anlamaktır. Peygamberimiz sallalâhu aleyhi ve sellem,
Komşusu aç yatar iken tok olan bizden değildir buyurmuştur.

Hazreti Ali (r.a) ' ın başından geçen bir olay vardır Hamza. Okuyup feyz alalım.
Bir gün Hz. Ali, Hz. Fatıma'ya, Ya Fatıma, yiyecek bir şey var mı çok acıktım, dedi. Hz. Fatıma, şu anda hiçbir şey yok. Lakin mendil ucunda bağlı, altı akçe var. Onları al, pazardan bir şeyler getir. Hem Hasan ve Hüseyin meyve istemişlerdi, onlar için de bir miktar meyve alırsın, dedi.