Only You

Ahh,Bebeğimm

Evett -Kaitella- canım benim bana kapak yapmışş. Sağolasın qardaş lxlzlakdös Taam bu bölümü sana ithaf ediyorum

Kai dün gece yaşananları aklına bir kez daha getirdi ve... Ve kendine inanamadı. Yani 3 senedir beraber yaşadığı arkadaşıyla dün kısa da olsa tensel ilişki yaşamıştı. Dahası Soo da ona karşılık vermişti. O dudaklarını emişi... Tanrım, bunun tarifi var mı acaba? Şuan Soo'yu inletmemek için zor duruyordu. Ama bunu yapamazdı. Dün sarhoştum diye cevap verebilirdi. Ama şuan ayıktı. Soo 10 dakika sonra uyandı. JongIn'in sırtına dokundu.

"Hey, esmer! Dün gece bana ne olduğunu anlatabilir misin? Hiçbirşey hatırlamıyorum." dedi dudaklarını büzerek.

Kai o zaman Tanrı'ya şükrediyordu. Hiçbir şey hatırlamıyorsa seviştiklerini de hatırlamazdı.

Ve dün gece ne olduğunu bir bir anlatmaya başladı.

Soo'nun Ağzından~

Bla bla bla.. Dün gece neler döndüğünü gayet iyi biliyordum. Sadece hatırlamıyormuş gibi yapıp Kai'nin bana nasıl bir şekilde anlatacağını merak ediyorum."Ahh lanet olsun yine çok akıllıyım."

****

"Yani böyle işte Soo. Kafamız çarpıştıktan sonra ben seni yatağına götürdüm. Bende sarhoş olduğum için oracıkta uyuyakalmışım. Yatağına yattığım için kızdın mı?"

"Tabi ki hayır! İnsanlık hali sonuçta."

"Ohh sevindim."

Yazarın Ağzından~

Aslında herşey bu kadar değildi. Yani kafaları tokuştuktan sonrası da vardı. Ve Soo bunu iyi hatırlıyordu.

Flashback~

Kafaları tokuştuktan sonra Kai Soo'yu yatağına götürdü ve dudaklarına yapıştı. O kalp şekilli güzel dudakları öperken Soo uyanmış ve ona karşılık vermişti. Kai buna inanamadı. Onunda böyle birşey istediğini düşündüğü sırada Soo çoktan Kai'nin penisini incelemeye başlamıştı. Kai bunun haksızlık olduğunu düşündü ve Soo'nun da pantolonunu çıkarttı. Soo'yu altına aldı ve boynundan başlayarak kasıklarına kadar öpmeye başladı. Soo'nun zevkten dört köşe olduğu söylenebilirdi. Kai hala onu keşfediyordu. Deliğine sokmayı düşündü ama yapmadı. Ona bunu yapamazdı. Tekrar yukarı döndü ve eşsiz dudaklarını bir kez daha öptü. Soo'nun eli Kai'nin boyundaydı. Kai ise elleriyle onun kalçalarını sıkıyordu. Yürüdüğünde bir sağa bir sola hareket eden kalçaları... Ve sonra Soo birden olduğu yere yığıldı. Yorgunluk ağır basmıştı olacak ki uyuya kalmıştı. Kai bunu farkedince Soo'ya hemen bir eşofman giydirdi. Kendi de çıkarttığı pantolonunu giydi. Böylece uydurduğu yalana inandırması kolay olacaktı. Sonuçta Soo kör kütük sarhoştu ve bilinci yerinde değildi. Dediği şeyleri kolayca kabullenebilirdi. O da Soo'nun yanına yattı. Bu anı gizli saklı olmadan yaşayacağı günü hayal ediyordu. Ve daha fazlasını...

Flashback Sonu~

Soo bugün kararlıydı. Aklında Kai'yi tahrik etme fikirleri vardı. Kai dün çıtayı aşmıştı. Dün eşyalar eve taşınırken çok seksiydi -gerçi o her zaman seksiydi- ve 3. senenin başlarında içinde ona karşı bir dürtü oluşmuştu. Bugün buna son verecekti ve Kai'nin nefesini yüzünde hissedecekti. Kararlıydı.

Soo dar bir pantolon giymişti. İkisi beraber salonda televizyon izlerken bilerek yere düşürdüğü kumandayı almak için eğildi ve bu sırada poposu fena halde belli oluyordu. Kai birden kafasını o tarafa çevirdi. Ona bakmamak elde değildi. Ona dokunmak istesede kendine engel oldu.
"Birinci plan başarısız" diye düşündü Kyungsoo. Ama bu daha başlangıçtı. Kai'yi çok şey bekliyordu.

Kyungsoo bu sefer iki kupa adaçayı yapmıştı. Birini kendi aldı ve diğerini Kai'ye vermek için yerinden kalktı tam o sırada bardağı Kai'nin üzerine döktü. Hemen havlu ve buz getirdi. Çay tam da istediği yere dökülmüştü. Bacak arasına. Penisin yakın olduğu yere. Soo nazik elleriyle bir yandan havluyla pantolonunu temizlerken bir yandan da buzu yanan yere sürtüyordu. Bu durum karşısında Kai'nin dağcığı oluşmuştu. Soo bunu farketti ve zafere yaklaştığını hissetti.
Bundan sonraki ve son planında Kai kolayca ağına takılacaktı. Bizim Kyungsoo Kai'ye evde ki birkaç eşyanın yerini değiştirmeyi teklif etti. Hoş, Kai açısından sorun yoktu. O evle uğraşmayı severdi. Kabul etti.
2 saat hatta 3 saat boyunca dolabın yerini değiştirdiler. Yatakların yerlerini, yeni eşyaların yerini falan herşeyi değiştirdiler. Kyungsoo su içerken suyun çenesindem akmasına izin verdi. Sonra bu su tişörtüne de damlamıştı. Çok seksi görünüyordu. Kai onu dikkatle izliyordu. Soo en sonunda dudaklarını yalayıp yere düşen şişeyi almak için eğildiğinde Kai daha fazla dayanamadı. Kyungsoo'yu kaldırıp duvara yasladı ve o kalp dudaklarını emip içine çekmeye başladı. Soo fazlasıyla karşılık veriyordu. Kai, Soo'yu soyduktan sonra üstüne yattı. Tişörtünden de kurtulmuştu. Kendisi zaten öpüşürlerken soyunmuştu.

Kai'nin Ağzından

Bu çocuk kesinlikle beni deli etmek için bunları yapıyordu. Tanrımm. Soo'da beni istiyordu herhalde. Baksana, dudaklarımı koparacak. Onu ters çevirerek üstüne çıktım ve deliğini aramaya başladım. Onu bulduğumda penisimi içine soktum ve ileri geri hareket ettirmeye başladım. Bundan zevk alıyor gibiydi. Dudakları boş kalsın istemiyordum ve hemen dudaklarına doğru eğilip onları yaladım. Dilini ağzımın içinde hareket ettirirken göğüs uçlarıyla oynamaya başladım. Ve sonra ne olduğunu anlayamadan altta kalan ben olmuştum. Üstümde hakimiyetini kurup beni yalamaya başladı. Ardından penisimide yalamaya başladı. Eline gelen meniler yüzünden elleri yapış yapıştı. "Ahh. Lanet olsun Jong İn" diye gürledi. Bu onu daha da seksi yapıyordu.

Soo'nun Ağzından

Bu sefer deliğe sokma sırası bendeydi. Önce onu yaladım. Sonra penisini ağzıma aldım. -Bunun iğrenç veya iyi olduğuna karar veremiyorum-
Şimdi deliğini bulduğumda onu inletecektim. Ahh nerdesin lanet olası..
Heh. Buldum ve alıştırmadan direk soktum. Bu.. bu çok rahatlatıyordu. Birkaç kez ileri geri yaptım. Sonra biraz krem sürerek kayganlaşmasını sağladım. Çok iyiydi. Tanrımm onu her becerişimde daha çok inliyordu ve bu beni fazlasıyla azdırıyordu.
O sırtüstü yatarken onun üzerine doğru yüzüstü uzandım. Erkekliklerimiz birbirine sürterken onun dudaklarını emmeye başladım. Ve o da boynumu öpüyordu. Bir ara kendimi geri çektim ve;

"Ahh, Kai-ah. Ben yoruldum. Şimdi bir duş alacağım ve geldiğimde sen çıplak halde olmayacaksın. Yoksa seni ömrünün sonuna kadar inletirim. Yaah! Tanrım! Bu adam neden bu kadar seksi olmak zorunda?"

Gülümsüyordu. Evet piç gibi gülüyordu. Onu dudaklarından tekrar ve tekrar öptüm.

Duştan çıktığımda Kai uyumuştu. Bende giyindim ve yanına yattım
Başımı göğsüne yasladım. Ve öylece uyudum. Kulağına "Ahh, bebeğimm! Seni çok seviyorum" diye fısıldadım. Tanrım neden bunca zamandır Kai'yi farkedemedim? Onu seviyordum...