Only You

Terk

Kai'nin Ağzından

Sabah uyandığımda Soo bana sarılıyor durumdaydı. Tüm gece pozisyonunu hiç değiştirmemiş miydi? Nasıl rahatsız olmadım acaba? Normalde biri bana yakın temasta bulunursa ve ben bu sırada uyuyorsam kesinlikle uyanırdım. Ama bu Soo ise.. Tanrımm.. Ömrüm boyu böylece uyuyabilirdim. Çok garip. Yani 3 senedir yanımda olan birini nasıl farkedemedim. Ahah! Aslında onu dün veya önceki gün farketmemiştim. Onu bu senenin Ocak ayının 14. günü farkettim. O zamandan beri ona karşı sevgiyle karışık cinsî duygular vardı içimde. Bunu söylerken neden sırıtıyordum? Ahaha. Ellerim birden onun dudaklarına doğru kaydı. Gözlerim, kapalı gözlerine odaklı. Beynim, vücudum onu arzuluyor. Uyuyor olmasaydı şuan dudaklarını sömürüyor olurdum. O.. O çok masum. Dayanmaya çalışsam bile dayanamadım. Boynundan başlayarak dudaklarına ulaşmayı hedefliyordum.
Ama o, ben daha dudaklarına giden yoldayken birden kafamı kendine çekip beni öpmeye başladı. Bir süre sonra ellerimi onun sırtından aşağı, poposuna götürdüm. Hızla boxerini indirdim. O hala dudaklarımı sömürüyordu. Masum ve korkak olan Soo'nun yatakta çok cesur olması gerçekten inanılmazdı. Kendimi geri çektim ve;

"Heyy! Yavaş ol hırçın çocuk. Günler çuvala girmedi ya. Önümüzde sevişecek çok gün var. Ama sen bana böyle eziyet edersen bir daha bulamazsın ona göre?!"

Söylediklerimle bir anda pıstı. Boxerini tekrar giydi ve bana arkasını döndü. Bana kızmıştı. Ama canım acımıştı. Ne yapabilirim?
Arkasından ellerimi beline doladım. Başımı omzunun üzerinden yanaklarına doğru koydum. Sol yanağına saf bir öpücük kondurdum. Halen bana cevap vermiyordu. Ne bir söz, ne bir karşılık.. Hiçbir şey söylemiyordu.

"Soo, hadi ama. Özür dilerim. Tamam yaptığım saçmalıktı. Gerçekten çok üzgünüm. Affet beni sevgilim..."

"S-sev-sevgilim mi?"

Bu dediğim karşısında şaşırmıştı. Ne yani biz sevgili değil de neydik şimdi? İki gündür yataktayız.

"Evet. Sen benim ömrüm boyunca asla bırakmayacağım sevgilimsin."

"Kai... Tanrım... Nasıl sana kızabildim. Seni seviyorum aşkım.."

'Aşkım'. Bana aşkım dedi. Bunca güzelligi hakedecek ne yaptım merak ediyorum.

"Bende" diyerek karşılık verdim.

Dudaklarımız tekrar buluştu ve ellerim tekrar onun poposuna kaydı. Bu sefer boxerini indirmedim. Pijamasının üstünden poposunu sıkıyordum. Dili ne zaman dilime değse onu içime çekesim geliyordu. Ya da onun içine girmeyi diliyordum.
Penisimden ateş fışkırıyordu resmen. Bir kaya gibi olduğu konusunda bahse girebilirim. Dayanamayıp önce onunkileri indirdim. Ani davranmış olmalıyım ki birden irkildi. Yahh! Onun bu masum bakışları beni çileden çıkarıyor.
Penisini ağzıma aldım ve ağzımın içinde çevirmeye başladım. Menileri ucundaydı. Ağzıma boşalırsa onu sikerdim.

"Hey!! Eğer ağzıma boşalırsan deliğini kanatana kadar beceririm." demeye kalmadı. Tüm menileri ağzımda hissediyordum. Aslında dediğimi yapardım ama onu incitmek istemiyordum. Bu yüzden taş gibi yaptığım penisini bıraktım. Kendiminkini indirdim ve aletimi ağzına verdim. Ona yaptığımı o şimdi bana yapıyordu.
Aklımda bir piçlik vardı. Bende onun kafasına boşalacaktım. Hahaha!! Penisimi ısırdığında deli gibi inledim.

"Ahh! Tanrı aşkına! Soo ne halt yemeğe çalışıyorsun?"

"Ö-özür dilerim Kai. Kendimi kaptırdım."
Menilerimin geldiğini hissettiğimde onu penisimden ayırarak hepsini kafasına boşalttım.