karanlığın içinde mavi aydınlık

172 40 2
                                    

abim gittiğinden belli konuşmamıştık ikimizde sessizliği bozan yine ben oldum
-ben artık buradamı yaşıyacağım?
-biz artık burada yaşıyacağız
-peki ama ben yük olmak istemiyorum bir iş bulsak ben çalışsam
-ciddimisin?
-evet
-hayır
-ama neden?
-çünki ben öyle istiyorum
-ama ben çalışmak istiyorum
-kapa çeneni , ben ne dersem o olur
-ama
-suss!!!

susmuştum tabiki de , ne diyebilirimki ? sonuçta o bana yardım etmişti , yoksa susarmıydım ahhh evet çünki çekingenim

-okuyacaksın
-anlamadım
-kıtmısın kızım sen
_shey yan-
-anladın bence
-peki

birden bire telefon sesi geldi Utku telefonu açtı ve siyah gözlerini kısıp elini saçlarına atıp duzeltti sonra gülme sesi . Bu gülebiliyormuydu yada bu kadar güzel gülmeyi nasıl başarabiliyordu ???

-küçük , ben çıkıyorum erken yat
-peki tamam

gitti , ciddi ciddi gitti . koskoca evde tekbaşıma ne yapacaktım korkmuyorda değildim . Üzerimde hala siyahlar duruyordu ve ben bu şekil dayanamayacaktım terlemiştim
koltukta duran bana elbise gibi gelecek olan Utkunun kıyafetini elime aldım ve banyoya girdim sıcak su beni rahatlatmıştı . Sıcak su evet normalde herkez soğuk suyla ferahlar ben sıcak su ... Babam beni dövdüğünde hep sıcak suyla yıkanırdım canımın acısı geçerdi.
saçımu kuruladim ve bornozun ipini çözüm soyunduğum iç çamaşırları giydim sonrada utkunun kıyafetini

çok güzel kokuyordu ...anlatılmaz güzelliği vardı kokusunun karamel le alkol gibi ,erkeksi . bu koku nefesimi açmıştı sanki ciğerlerime doğru yol alıyordu aman Allahım düşündüğüm şeye bak , düşüncelerimi dağıtıp saçımı topladım ve başka şeyler düşünmeye başladım acaba utku benim abimin olduğunu nasıl buldu ?
utku demişken saat gece 1 idi ve hâlâ Utku gelmemişti . bende yatmaya karar verdim

------------ ---------- Yazardan ----------- -------------

genç adamı eski dostu aramıştı konuştular aslında gitmek istemiyordu genç adam ama gitti biraz arkadaşında takıldıktan sonrada bara gittiler saat 3 tü genç adam gitmesi gerektiğini anladı ve arkadaşıyla vedalaşıp yola koyuldu , evet adam içmişti ama hâlâ kafası yerindeydi

evin kapısını açtı ve odasına ilerlerken koltukta yatan küçüğü gördü , küçük dediyse 19 yaşındaydı genç kadın ...
genç adam ,genç kızın kendisinin kıyafetini giydiğini fark etti , ona elbise gibi olmuştu , genç adamın gözü genç kızın saçlarına takıldı . Saç ve ten uyumu okadar güzeldiki acaba gerçek saç rengimiydi ? neden bu kadar güzel kokuyordu genç kız ? acaba parfummu sıkmıştı ? tabikide hayır o korku genç adam ve genç kadının kokusu idi

genç kadının bir avantajı vardı , eğer gözleri etkilemeseydi genç adamı eğer genç adam o gözleri benzetmeseydi annesine ,kızı araştırma zahmetine bile kalkışmazdı belkide.... ha bide en yakın dostunun kardeşi olmasına ne demeli ??? bu kıza kendi dünyasıca iyi bile davranıyordu , okadarmı kötüydü demeyin , okadar acı çekmişti be adam . Siyahı ve kendisi vardı simsiyahtı adam
önce grileşmişti sonrada siyahlaşmıştı mesela umursamaz bakışları çatık kaşları simsiyah biraz uzun ve dağınığımsı saçları , kasılan çenesi benden uzak durmalısın ben belayım der gibi bağırıyordu ama bu kızların dahada çok genç adama asılmasını sağlıyordu , genç adam yüzünü buruştudu ve düşenmekten vax geçti
kızın üstünü örttü ve merakına yenik düşüp kızı yamağından öptü ... yumuşacıktı , diğerleri gibi fontoden dolu değildi , çok güzel bir havası vardı kızın , afalladı birden genç adam saçmalamak istemezcesine kafasını sağa sola salladı ve odasına gidip yatağa uzandı sonrasıda kendisi gibi karanlık zaten

-------- ------------ Sara ---------- ------------

yüzüme koskoca bir ışığın vurmasıyla uyandım , güneş direk bana vurduğundan dolayı ateş gibiydim şuan . Dün banyo yaptığım yerde lavaboda vardi diye düşündüm , sonuçta etrafı karıştırmamalıydım Siyah bey piskopat çünki , odaya doğru yol aldım . Kapıyı açtım ve gözüm direk olarak yatakta yatan Utkuya takıldı
uyurken bile belalığından ödün vermiyordu... uyurken bile sert , uyurken bile bela gibi uyurken bile simsiyah!!!
sakallarının 3 günlük falan olduğu belliydi, çok azdi ve bambaşkaydı sanki
düşüncelerimden sıyrılıp lavaboya geçtim elimi yüzümü yıkadım rutin işlerimi hallettim ve saçımı ev topuzu yapıp çıktım.

ve arkadan gelen bir ses benim korkup düşeceğim sırasında elini belime koydu utku ve ben o anın şokunu atlatamayınca kaldım ...

siyahlar mavilerime gömülmüştü , mavilerim siyahlarına
çokmu çok yakındık birbirimize , nefesisini hissedebiliyordum ,kokusunu daha iyi çekebiliyordum ciğerlerime
benim çok hızlı atan kalbim onun göğsüne değiyordu
bu anı bozmak istemezdim ama düşüncelerimin olumsuzluğu vardı .... Yandaki masayı tutarak bıraktım onu evet ani bir reflex ile boynuna sarılmıştım

-şey, ben özür dilerim
-önemsiz , ne yapıyordun lavabomda??
-ne yapılır lavaboda ?
-evet dinliyorum
-lavabonun yerini bilmiyorum , dün banyo yapmam için burayı buldum bende daha fazla karıştırmak istemedim evi
-tamam da burası artık seninde evin ne yapıyorsan yap , sadece odama girme
-peki

YAZARDAN

--sevmek dünyanın kanunu ve bu kanunu kimse değiştiremiyor inanmayanlar var aşk'a ama onlar bile seviyor. Ölü gibi bir şey işte sevmek hani azrail canını almaya geldiğinde sonra gel diyemiyorsan , aşk geldiğindede erteleyemezsin ,oda gelir oda!
Bazen aşkı yaşarken ölürsün , bazen aşkı yaşarken doğarsın
BEN SENİ YAŞARKEN ÖLÜYORUM AMA SENİNLE DOĞDUM...
gözlerin gözlerim , kokun oksijenim SEN BENİMSİN!!!...---

okuyan arkadaşlarım lütfen oy de verin . ve en son yazığım yazı içimden geldi ve yazdım Allah nasip ederse ilerki bölümlerde anlayacaksınız  ileride yine kullanacagim bir kesit, ve hicbir yazım ALINTI DEĞİLDİR

karanlığın mavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin