Buradaydı, niye korkuyorum ki? Sadece ufak bir bela o kadar. Burak bana kollarını sardığından beri düşünüyorum. Mertcan'ın bize seslenmesiyle ayrıldık.
"Haydi Cafeye gidelim orda konuşuruz" dedi.
Ben ve Burak kafamızı sallamakla yetindik.***
"Holla bebekler ben geldim!" gelen ses Edaydı. Sesi fazla neşeliydi, ama hiç birimizin yüzü gülmüyordu. Eda durumu farketmiş olacak ki, " Lan noldu?" diye atıldı. Burak ona olayı özet geçerken ben sadece bakıyordum, bakınıyordum. Etrafımda ki insanlar gülüyordu. Neye gülülüyorlardı ki? Gülüncek bir şey mi vardı. Hayır sadece kendimu düşünmüyorum. Ne bileyim ya garip geliyor iste, Anlayın!
Kafamı sola çevirmem ile gözüm birine çarptı, bana bakıyordu. Neye bakıyosun lan? Diye geçirdim içimden. Gözlerini kaçıran ilk o oldu. O olabilirmiydi? Yohh amına diye geçirdim içimden. Evet yine içimden.
Ne yapabilirim ki yanına gidip 'senmisin lan pislik' diyemem ya? Yada dur diyebilirmiyim? Evet bence derim. Bizimkilere hiç aldırmadan masadan kalktım ve bana bakan çocuğu yanına gittim. Kendimi hiç kasmadım niye kasayım ki? Sadece tanısıcaktım ve o mu değil mi anlayacaktım. Yanına oturup "Hey merhaba!" diye ses verdim. Ama takmadi. Malmı ne. Onu dürtüp samimiyetsiz bir gülümseme yerleştirdim. Çoçuk da bana gülümseyip "Merhaba." demişti. Ama gözlerini kaçırmasını farketmemiş değildim. Ah hayır! Sinirlerime yine hakim olamıyorum son 3 aydır böyle! Hâlbuki bana takıntılı olan çoçuk neredeyse 1 yıldır Peşimde. Niye 1 yıl değil de 3 aydır çok asabiyim. Neyse ne be! Şu anda onu düşünemem. Çoçuğa yavaşca yaklaşıp, "Ben Derin." dedim ve gülümsedim. Karşımda ki çocuk ise " Bili- a- ı şey bende Austin."
Bir saniye bana 'Biliyorum' mu diyecekti o cocuk? Ah aynen! Çocuğun kolundan tuttuğum gibi dışarıya çıkarmak istemiştim. Ama yeriden gram kıpırdamadı " Malmısın lan kalksana!" diye bağırmıştım. Sesimi Mertcan duymuş olsa gerek ki yanıma geldi. " Derin noluyo?" dedi. Bana sorar gözlerle bakıyordu. "Hiç sen git" dedim. "Peki" dedi sadece ama gözüm üzerinde dermiş gibi gözlerini dikmişti bana. Hey sadece tanışmaya çalışıyorum lütfen. Bir şey yapacak değilim ya.!
Çoçuk yanu Austin midir nedir sırıtarak geliyordu. Ben Cefenin duvarına yaslanınca bir kolunu duvara yasladı ve bana bakmaya başladı. " O musun ?" demiştim. İç sesim ' omusun ne salak öyle sorumu olur mal la bu kız' demişti kendi kendime kapa çeneni kahpe. Demiştim. Kendime küfür mü etmiştim ben? Ah Siktir ne oluyor?
Çocuk bana gözlerini dikmiş " Kim miyim?" diye sordu. Daha bu konuşma ne kadar garipleşebilir ki?
Çocuğu yavaşca süzmeye başladım. Aslında yakışıklıydı. Hatta harikulade bir tipi vardı. Ve dudakları. Allah'ım nasıl bir şey bu? Çocuk bana yamuk bir gülüş yapıp " Beni süzmeyı bırakıp ne icin buraya çıktığımızı söyliyecekmisin?" ardından kafasını geri yatırıp kahkaha attı. Öperim. Diye geçirdim icimden. "I ı sey yani "
Derin bakire kızlar gibi çocuğun bir gülüsünde azmıcaksın dimi diye söylendim kendi kendime. "Yani iste şey ya benim başımda bir bela var sende bana bakıp gözlerini kaçırınca sen zannetim." diyiverdim bir çırpıda " Ah bebeğim ben değilim ama istersen olabilirim." diyip bana yaklaştı. Yaklaşma yavrum yapma. Kalbim hızla çarpıyodu. Bakire de değilim ki anasını satayım bune nasıl bir his bu! Çocuk bana yavaşca yaklaşıp "kalp atışını duyabiliyorum." demişti. Tövbe yarabbim o kadar mi hızlı atıyo lan? Diye söylendim. Bana doğru yavaşca yaklaşıp " Daha hızlı atmasını sağlayabilirim bebeğim." Ha? 'Hıt dedin yarra yedin' diye cevap verdi ic sesim. Ah hadi ama hiç sırası değil. Çoçuğun boynuma dokunmasıyla irkildim. Yavaş yavaş öpücükler bırakıyordu. Ve ağzımı dahi açamıyordum! Siktir. Daha tanımıyorum bile ne yapıyor bu bana? "Ah" diye bir inilti kaçtı ağzımdan. "Siktir." dedim çocuğun gülümsediğini hissetmiştim. "Iı şey bıraksan artık diyorum hani" diyebilmiştim sadece. Çocuk geri çekilip çarpık bir gülüş yapıp cebime bir şeyler koydu. Tamam anladık numaranı koydun o kadar aptal değiliz ya. Arkasını dönüp gitti. "Ah, bu da neydi? Diye sesli olarak düşündüm. Harbiden oda neydi öyle?