Wolves vs. Vampires

12 1 1
                                    

Kapının çalmasıyla yerimden fırladım. Gecenin bu saatinde bu da kimdi??
Kapıyı açtım ve önümde duran kişinin suratına mal mal baktım.
"Ben savaş bi ihtiyacın var mı diye bakmıştım uyandırmadım umarım"
Diyen savaşın suratına bakan gözlerimi devirerek kıkırdadım.
"Yok canım ben manyağım da hiç uyumam ya gecenin bi yarısı hep misafirler gelir zaten!?... Manyak mısın tabikide uyuyodum"
"Tamam atar yapma Asya içeri girebilirmiyim"
"Gir gir hatta beraber uyuruz olur mu?"
"Tamam ben gidiyim en iyisi yarın kahvaltıya gel"
"Yarın mı manyak ya sabah demek istedin cumartesi gününe geçtik savaş... Savaştı dimi adın"
"Evet savaştı adım ben gidiyorum" dedi ve gitti bende arkasından el sallıycak değilim herhalde dil çıkardım ama görmedi. Bu neydi şimdi ya eve tabiki almazdım hem her yerde kan izi var da ben bu kan torbalarını falan toplamalıyım off off iş çok yoksa bidaha çat kapı gelirse ya cinayet işlediğimi sanıcak ya da evde birini dövdüğümü. Vampir olduğum aklına gelmez bu aptalın. Kafama yumruk attım. Ya asya kızım sen de varya off off!! Neydi kuralın asya asla ve asla kimseyle yakınlaşmiyacaksın yoksa vampir olduğunu anlarlar. Da bi dakika bu savaş denen çocuk benim adımı nerden biliyordu ah asya niye karşı karşıyayken sormadın. Bi anda durdum ve etrafa baktım. Bu kadarcık şeyi düşünürken tüm kan izlerini silmiş kan torbalarını çöpe atmış ve bulaşıkları yıkamıştım. Hatta sabah bile olmuştu. Odama çıkıp dar yüksek bel gri pantolon giydim üstüneyse yarım beyaz t-shirt giydim ayakkabı olarakta kısa topuklu bot giydim saçıma fön çektim bi rimel ve parlatıcı sürdüm.

Ayy asya sanki düğüne gidiyosun ne bu süslenmeler ya. Ayy bide kendi kendime konuşmaya başladım. Aferin iyice delirdin. Böyle vampir okuluna giremem. Çünkü delileri almıyolar. Derken savaşın evinin kapısının önüne geldim. Evinide bilelim artık komşuyuz sonuçta yan yana villalarda oturuyoruz. Zili çalarken içimden tanrıya dualar ediyordum. Çünkü ipin ucunu yakaladımı öbür ucuna ulaşır ve vampir olduğumu öğrenir.
"Hey asya ne oluyo"
"Şey savaş dalmışım bi an"dedim ve o sadece gülmekle yetindi ve beni içeri buyur etti -sonunda-. Evinde herşey krem gri siyah ve beyazdı bunlar kurtların olabileceği renklerdi zaten kurt tabloları dolunay resimleri kurt oyuncakları kurt adam maketleri vardı.
"Kurtlara kurt adamlara meraklısın galiba"
"Evet sende vampirlere galiba"
"Niye nerden biliyosun"
"Kırmızı lens takmışsında" dedi Lan lens takmayı unutmuşum ühü ühü ühü!!!!
"Evet evet dün bi tiyatro vardı vampirdim ben lens gözümde kalmış"
Ya acaba inanmışmıydı. Ayy başka açık vermezsem sorun olmaz deerkeen savaş beyin o şahane sofrasına ilişti gözüm.
"Oooo döktürüyoruz. Hem iki kişiyiz ne gerek vardı bunca şeye." Dedim ve telefonu çaldı. O kocaman odanın kuytu bi köşesine gitti ve konuşmaya başladı. Bende hafif hafif duymuştum.

"Galiba buldum onu......evet evet adı..... Asya adı.....tamam abi emrin üstüne kapamam lazım....hı hı" dedi ve kapattı.
"Geç otur"dedi ve oturdum yemeğe başladım.
"Eee bana kendini anlatsana"dedi
"Tamam.....Şeyy..... Benim annem trafik kazasında öldü. Babamsa şu an amerikada kardeşim bi tane var o da eren. Erende babamla amerikada yani şey biz erenle ikiziz."
"İkizseniz erenle ikinizde üniversite okuyorsunuz o amerikada sen ise türkiyede mantıklı mı?"
"Ya savaş telefonum çalıyo bakmam lazım" dedim ve savaşın demin konuştuğu yere gittim babamdı arayan.
"Ne var baba"
"Çabuk amerikaya geliyosun pasaport masabort hazırla gel hemen"
"Baba ne oldu ya hani sen bana diyodun orda asker eğitimi burda vampir eğitimi alırsın ve çok güçlü bi vampir olursun kimse yenemez seni diyodun hani"
"Kızım kurtlar seni bulmaları için oraya bi kurt yollamışlar seni bulursa..... Neyse "
"BABA NE BOŞVERİ YA NE YAPAR NE YAPAR"diye bağırmaya başladım ve savaş dönüp baktı.
"Bağırma kızım tamam bak erende başladı eğitimine"
"Baba ben vampir okuluna gitmek istemiyorum ya ben W.V. okuluna gitmek istiyorum ya"
"O okulda tek vampirler mi var asya? O okulda kurtlarda var sen herhalde kurtadamlara yakalanmak istiyorsun. Asya sen vampirlerin kralının kızısın sen benim kızımsın senin hayatını tehlikeye atamam senin tek bir saç teline zarar gelsin kurtlar biterler. Hem bizim bi onurumuz var değilmi düşman olduğum ırkın çocuklarınında okuduğu bi okula kendi çocuğumu göndermem onurumuz söz konusu ve sen"
"BABA SENİN ONURUN BATSIN" diye bağırdım ve telefonu yüzüne kapattım. Ve savaşın yanına gidip sırt çantamı aldım.
"Ben okula gidiyorum"dedim ve evden koşar adımlarla çıktım okulun önündeki bir banka oturdum. Yağmur yağmaya başlamıştı haziran ayında. Off olamaz hemen çantama davrandım ve yedek lensimle ayna çıkarttım ve lensi taktım.
Yağmurda oslanmak çok güZel bi histi derken bi anda yağmurum kesildi. Birisi şemsiye tutuyordu bana. Bi baktım savaş.
"Napıyorsun burda acaba"
"Hasta olucaksın"
2-3 ay sonra;
Güneş en güzel haliyle parıldıyordu. Sanki bize hoşkalalın yarın görüşürüz diyordu. 5 dakikaya kalmadı battı. Dolunay çıktı. Orman yolunda yürümeye başladım. Her adımımın sesi duyuluyordu. Bir dakika o ileridekide kim savaş.?? Kurt adama dönüşüyordu.
"Savaş"dedim ve onun yanına vampir hızımla koştum.
"Sen sen?"
"Evet kurt adamım sende vampir" dedi o hırlayan sesiyle sonra insana dönüştü ve eliyle ağzımı kapattı ve gelen siyah arabaya bindirdi. Bana ne oldu vampir güçlerimi kullanamıyordum.
Savaşa zararda veremiyordum.
Yoksa bu aşkmıydı?
Son aylarda yaşadığım duygular?
Ya savaşın bana karşı değişen hareketleri?
BEN AŞIK MI OLUYORDUM ONA
Ah saçmalama asya o bir kurt adam sen onu sevsen de o seni sevsede babalarımız izin vermez helede benimki. Ne aşkı be çocuğu daha kaç gündür tanıyordum. Yani 3 ay 2 gün olmuştu.
Vay anasını günde tutmaya başlamışım.
Ben o kurta aşık olmak ne sevmem bile çok saçma bi kurt ve ben olmaz be olamaz.
Bunları düşünürken bi an gözlerim ona kaydı bana aşkla bakıyordu. Yok be acıyodur bana. Aklını okumaya çalıştım ama beyni mühürlü. Ah tabikide bunlar aptalmı bi vampir aklını okumaya çalışırsa diye. Ama bu bakışlardan anlaya biliyordum herşeyi.

O bana.........

Wolves vs. VampiresHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin