"Asya aşağı gel çabuk verdiğim elbiseyi giymişsindir dimi" dedi bi yandan da gülerek. Bu giysi neyin nesiydi? Düğün mü var dı? Hiç benim tipim değildi bu elbise? Ama elimiz mahkum giyicez mi? Maaleeseefff!!!
Straplez kırmızı dar arkadan eteği kuyruk gibi uzanan bi elbiseydi giydim rimel sürdüm eyeliner sürdüm fondoten sürdüm ve kırmızı koyu bir ruj, saçımıda yana doğru taradım.
Aşağı inerken taht odasına gözüm takıldı sanki düğün varmış gibi süslemişler püslemişler. Ammaaan neyse!!! Balo odasına girdiğim o an alkışlar alkışlar tebrikler tebrikler.... Bu neydi böyle babamın yanına gittim ve sorar gözlerle baktım."Kızım bu güzellik işte bayımlar kurtların prensiyle nişanlancak olan şanslı bu" demesiyle yüzümdeki gülümseme bir anda yok oldu.
"Baba özel konuşabilirmiyiz"
"Tamam"dedi ve biraz ilerledik.
"Baba ne yaptığını sanıyorsun ben onla arkadaşım ama artık sanmam"
"Onlarında bizimde bir onurumuz var hem artık savaşın beynini okuyabilirsin nişanlısı olacağın için sanada izin var küçük hanım. He bide bozuntuya vereyim deme sakın kötü olur sonu asya" dedi ve ona mal mal baktım.
"Baba ben hiç senin sözünü dinledim mi hayır!!! Yani şimdi mi bekliyosun" dedim ve arkamdan bi kol bana dokundu.
"Babanın sözünü dinlemeyebilirsin asya ama benim sözümü dinliyeceksin bu salonda hem kurtlar hem vampirler var senin bu evlilik hakkında gerçekleri söylersen burda bi katliam olur en sevdiklerin yok olur tamam mı?""Pardon selim bey ama benim en sevdiğimi annemi sen aldın elimden babamıdamı alıcaksın yoksa ereni yada...."derken sözümü kesti.
"Savaşı almamdan korkuyorsun değil mi? Sen onu seviyosun aşıksın. Çünkü o seni kaçırırken onun elini ısırabilirdin öldürebilirdin ama yapmadın bu aşk asya aşk. He bide savaş senden çocukluğundan beri nefret ediyodu ama şu an seni dost olarak görüyor ve en küçük bi hatan da savaşa söylerim ona aşık olduğunu."
"Hahha ben ve ona aşık olmak aşık olsam evlenmeyi kabul ederim itiraz etmem" dedim ve yüzündeki gülümseme yok oldu. Ve birisi arkamdan gelip sarıldı.
"Ereenn"
"Asyaaa"
"Sen nerden çıktın"
"Ablam nişanlanırda ben gelmem mi?"
"Ama eren....." Derken babamda selim abide bana öldürücü bakışlar attı.
"Abla kim bu şanslı" diye sordu eren.
"Benim" dedi savaş belime sarılarak."Ne yapıyosun salak" diye fısıldadım.
"Şşşttt çaktırma mutlu çiftler gibi gözükmeliyiz" diye fısıldadı ve erene "eeee sesin kesildi bişey demiycekmisin" dedi
"Ne diye bilirim mutluluklar ama asya bulamamışmı başka kurt veya vampir normal insanda olurdu ama sen olmuyo savaşçım hemde hiç olmuyo ama asya seçtiyse seni diyeceğim başka söz yok o mutlu olsunda zaten asyanın saçının teline zarar gelse bitersin ENİŞTE" dedi.
"Erencim canım olmuyor ama böyle lütfen savaşla iyi anlaşmanızı istiyorum" dedim ve babamla selim abiye öldürücü bakışlar attım.
"Canım yaa" dedi savaş.
"Aşkım bi içeri gidelim mi sana sorcaklarım var" dedim ve elinden çekip taht odasına götürdüm.
"Bak savaş olmuyor böyle ben senle ziyan edemem gençliğimi. Hem senin sevgilin vardı" dedim ve bana dinlemiyormuş gibi baktı sonra üstüme üstüme geldi. Arkama baktım ve hiç boş yer kalmamıştı duvara çarptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wolves vs. Vampires
VampireKurtlar ve vampirlerin yeniden bir araya gelişinin hikayesi!!! Asyanın savaşa aşık oluşu.!! Savaşın babasına karşı savaşı.