Off... İnsan böyle mi uyandırılır? Ne bu gürültü sabah, sabah. Bi dakika ya? Bu gürültü değil. Bağırış sesi. Hemen yataktan zıpladım, hırkamı giyip aşağıya indim. Yeşim ve Anıl kavga ediyor ve herkes buraya toplanmış. Ama görünüşe bakılırsa Yeşim ve Anıl dışında herkes yeni uyanmış, Berk zaten benimle aşağıya inmişti, Aslı esneyip duruyor, Can koltukta oturmuş bir eline başını yaslamış gözleri yarı kapalı. Hemen duvardaki saate baktım. 6. 43 hönk!? Ya ama bu sabah sabah işkence. Bu sırada Yeşim,
"Ya sana inanmıyorum seni seviyorum dedin, inandım. Ama bu fotoğraf ne? Resmen kıza öpüşüyorsunuz!!"
Berk'le ben aynı anda "Ne" diye bağırdı. Bi dakika ya bunlar ne ara sevgili oldu?
"Hayatım o fotoğraf çok eski yemin ederim."
"Ya tabi tabi eskiymiş. Gönderen öyle demiyor ama. Ben gidiyorum hava alacağım. Sakın peşinden gelme! Çok kötü olur Anıl!" Deyip, kapıyı çarpıp çıktı. Anıl'da benim bilmediğim sevgilisinin yanına gitti tabii.
"Can, Aslı ne oldu bunlara?" Diye sordu Berk.
"Aynen ne ara sevgili oldu bunlar?"
"Bak şimdi..." Diye başladı Aslı.
"Bu Yeşim'in dün gece odasına gelmiş." Diye Can devam etti,
"Demiş ben daha fazla dayanamıyorum, seviyorum seni lan, demiş." Dedi Aslı.
"Sonunda mutlu son"Diye bitirdi Can.
"Ne yani öpmüş mü kızı?" Diye atıldım hemen. Can ve Aslı başlarını 'evet' anlamında salladılar.
"Vay be, bak sen kardeşime." Diye dalgaya verdi Berk. Ciddiye alsa şaşardım.
"Off... Ciddi bir şey konuşuyoruz burda." Dediğimde,
"İyi siz konuşun" diye cevapladı. Öküz.
"Nereye abicim?" Diye sordu Can.
"Alışverişe. Evde yiyecek bir şey yok." Ben de,
"Ne ara baktın dolaba ya? Bide dur sen alıcakları tam bilmiyorsun bende gideceğim." Berk umursamaz tavrıyla cevap verdi,
"İyi sen git."
"Hayır ya sende geliyorsun."
"Dolunay benimle vakit geçirmek için bahane uydurmana gerek yok canım." Dedi bay mal.
"Salak salak konuşma Berk, poşetleri taşımama yardım edeceksin. O kadar şeyi taşıyamam, salak."
"Öf iyi düş önüme." Ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Sabah pijamalarımla gitsem bir şey olmazdı. Hem Berk'te pijamalıydı. Off ben niye Berk'i örnek alıyorsam. Ben böyle boş boş konuşurken, markete gelmiştik. Markete girdiğim de ilk gözüme sevgilisini market arabasında süren çift çarptı. Tam kasaya giderken görmüştüm zaten hemen indirdi sevgilisini kasada paralarını ödeyip çıktılar.
"Sende yapmak ister misin?"
"Saçmalama Berk."
"Nasıl imrenerek baktığını gördüm."
"Ben... Sadece... Hoşuma gitti sadece."
"Anlaşıldı."deyip kucağına aldı.
"A-aa ne yapıyorsun, indir beni. Hemen."
"Rahat dur." Deyip beni market arabasının içine attı ve sürmeye başladı. O kadar hızlı sürüyordu ki bir yerlere çarpmaktan korkuyordum. Almamız gerekenleri alıp yoluna devam ediyorduk. Oda gülüyordu duyuyordum ama ben sevinçten kahkaha atıyordum. Aslında ondan hoşlanıyordum. Bunu kabulleniyordum, ama benle sadece oyun oynuyordu. Bunun farkındaydım. Ama ne yapayım ondan hoşlanıyordum. Gönül bu ota da konar, boka da. Benimki sonuncusuna konmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Çete
TeenfikceYıldızlar onların ortak noktasıydı. Onlar birbirine sıkı sıkı bağlanmış, çözülmez bir düğümdü. Ve bu düğümü sıkılaştıran onların aşkıydı... ********** "Seni seviyorum, çünkü sen benim papatyamsın. Ve sen bu dünyada koparılmadan kokan tek papatyasın...