Kutay ile ilişkim sarsıntıdaydı, son aylarda sadece gününü gün eden bir adama dönmeye başlamıştı, benimle ilgilenmiyor,doğru düzgün aramıyor sormuyordu. Bense en sonunda konuşmak için, evimin oralarda bir yere kahve içmeye davet ettim.
-Ben ferah, 28 yaşında ilişkiler konusuda tamamen beceriksiz, bir dergide editörlük yapan sıradan, hafif balık etli siyah saçlı kara gözlü biriyim. Dostum dediğim tek hatun aynı zamanda aynı işte çalıştığım aynı evi paylaştığım kişi ise gökselden başkası olamaz:)
İstanbul'un en ünlü caddelerinden olan bağdat caddesinde, sidik zoruyla ay sonunu zor getire getire lüks daire de kirada oturuyoruz. Göksel de editör, taş gibi bir hatundur kendisi, 3yıldır güzel bir ilişkisi var, ilişki konularında sürekli hüsrana uğrayan bana, zaman zaman destek olmuştur.Gelgelelim kutay beye, o da taa karşı yakada taksim de bir oto galerisi olan 34 yaşında önceleri sarışın avcısı olarak bilinen fakat benimle tanıştıktan sonra bu takma adı üzerinden attırdığım 4.5 aydır da sallantılı bir ilişkimiz olan herif kişisi.
-kutay ile bu buluşmanın belki de son buluşma olduğunu biliyordum fakat buna izin veremezdim, çünkü tüm herşeye rağmen seviyordum ve ona kaybettiğine son bi kez bak demek için altın vuruşumu yapıp, en güzel halimle yanına gidecektim.
"Hadi göksel'cim ben çıktım şans dile kardeşlerin balııı" deyip göksel'i öpüp çıkacaktım kii, göksel'in abzürt bakışlarıyla neye uğradığımı şaşırdım.
"Ferahh!?" Yüzüne ne oldu??
- ne oldu be, nolmuş yüzüme deyip, banyodaki aynaya koşuverdim. "Yüzümün amına kim koydu lann" diyerek o anın şokuyla ahlaksızca bir tepki de bulunmuş oldum.
Yüzüme bir şeyler alerji yapmış olmalıydı,kızarmış ve her dokunduğumda kaşınmaya başlıyordu.Olamaz dedim göksel'e , olamaz böyle gidemem!
-gitmek zorundasın ferah, bu senin son şansın, bir dahaki sefere buluşmaya gelecek olan kutay'ı zor bulursun!..+bu sözler karşısında gaza gelerek, en sağlam fondötenlerimle yüzüme rötuşlar yapmaya başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra pürüzsüz bir tene kavuşmuştum fakat tek problem yüzüme dokunulmaması gerekiyordu çünkü dokunduğum an, deli gibi kaşınmaya başlıyordu.
Yavaş yavaş evden çıkıp kafeye, kutay'la buluşmaya gidiyordum. Göksel bana taktikler verip, yalap şap halimden uzak durmam gerektiğini, ciddi ve özgüvenli bir hatun gibi gitmem gerektiğini söyleyip duruyordu.
-kafeye tam varmak üzereyken, bir mesaj geldi. "Canım ben gelemeyeceğim, toplantı çıktı şans işte,öpüldün"
Senin gibi herifin lan ben, söve söve yürümeye başladım . Artık iyice sikine dolamıyordu beni, resmen boş zamanlarında vakit geçirdiği biri gibi olmaya başlamıştım.
Heryerimde alerjiden dokundukça kaşınmaya başladı, etraftakiler tuhaf tuhaf bakıyordu.Derken eve uğramak istemedi canım ve avrupa yakasına geçeyim dedim. İçimden bir his, ibne kutay'ın galerisinin oralarda bir göz gezdir dediydi işte, Kadıköy'den Taksim otobüslerine binip, yaklaşık 1.5saatlik bol trafikli tımarhane yolculuğum sürdü.
İndim ve daha istiklal caddesine varmadan, son ses müzikli bir araba yanımdan pırrrr diye geçiverdi. Reflekslerim hızlı olduğundan kafamı çevirir,çevirmez içindekinin kutay olduğunu anlamam çok geç olmadı. Birbirimizi gördük, ne o durdu, ne ben seslendim! Hoş, o gürültüyle nah duyardı ya zaten beni.-içimdeki göt oluşlar bitmek bilmiyordu, hani toplantıdaydı bu sik skalası?
Kesin arayıp saatlerce susmayarak, bağıracağımı düşündü fakat aramadım.
Önceleri çok rastladım, yalanlarına,kaçışlarına. Arayıp küfürlerimi eder, iki gün sonra da hiçbir şey yok gibi hehöhö olurduk.
Ne malmışım!Aramamak gibi bir akıllık yaptığım iyi oldu, yaklaşık bir saat sonra arayıp, "ne olduğunu merak etmiyor musun, kızmadın bana? " gibilerinden şaşkın tepkiler verip, ayrıca taksim de ne halt ettiğimi sordu.
Gülerek, işim var daha sonra konuşuruz deyip kapattım.
Bu olaydan 3-4 gün sonra neredeyse, hiç konuşmadık desem doğrudur!
Ta kiii, taksim halkı kutay beyi, bir sarışın ile görene kadar..Önceleri taksim de çalışırdım, esnafından,iş kadınından adamına herkes tarafından sevilen bir tatliş editör idim.. Bu bizim fırıldak kutay'ı taksim de hatunla gören esnaf,eski konu komşu ne varsa aramaya başladı beni..
O gün işte dedim bu ilişki tamamen bitti, amına koyuldu..
İlk işim akşamına, tekelden "yeni rakı" alıp misss gibi balkonda demlenmek oldu.Nostaljik şarkılar bir yandan, gökselcimle, ağlaşmalar,gülüşmeler derken.. Bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. Bu adamı seviyordum, dize gelmesi gerekiyordu! Böyle içerek sıçarak ilişki kurtaramazdım..
Kutay beni şöyle değerlendirirdi hep, "farklısın, çok zekisin ama sarışın değilsin, tek eksiğin sarı olmaman, ve sportif olmaman, eğer olsaydın işte evleneceğim kadın bu derdim, oysa senin öncende birlikte olduğum sarılar hep, paragözlü,iş adamı delisiydi ben de sarılara zaafım olmasına rağmen, birlikte olup ayrılıyordum zaten salak oluyorlardı akıllısını bulsam nikahı basardım"
Bende hep kezban gibi, hmpfs sarşnlra gt o zmn.s.s derdim. E haklı değil miyim ama allah beni esmer, karaman koyunu gibi siyah saçlı yaratmış. Napim sarışın mı olayım ? Yattara gibi mi gezeyim he ne yapayım?İşte bunları düşünürken ve masaya yatırırken konuyu, "dur " dedi göksel.
Bu adamı sana köpek ettiricez hem de nikah masasına oturtucaz.Nasıl olacakmış o, yoksa sakın sarı? Sarışın? Yattara? Aa hayır ben yokum diyiverdim hemen.
-kızım artık öyle lahmacun gömmek yok, dondurmaları kiloylan yemekte yok seni zeki barbie bebeklerden yapıcaz, hazır ol, hem seksi, hem akıllı, hem seksi vücutluu off bee herşey değişeceeek deyip gaza geldi hemen.
Bense sadece son duble rakımı içip, kafamı yastığa gömüp tüm bu kutay mevzusunun içindeki labirenti düşünmek istiyordum.
Sahi, göksel'in dediği gibi bir hatun olabilir miydim ki ben? Olsam bile ya bu adam beni ağına tekrar düşür müydü? Yoksa zeki barbie bebeğe nikah mı basardı?
![](https://img.wattpad.com/cover/49883653-288-k408535.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Kadın
Teen FictionAşkı da, acısı da, neşesi de,dostu da farklıdır deli kadınların. Sarışın olmayı ve eski sevgiliyi nikah masasına oturtmayı hedef alan deli kadın ferah ve onu bu yolculuğunda yalnız bırakmayan dostu göksel. bu ikilinin ilginç ve macera dolu anıları...