"... havaalanında. Ailesini gördü ve yanımdan ayrıldı. Vedalaşmamıştık bile. Uzun sürmeden benim de babam gelmişti zaten"
"Yani en son iletişiminiz havaalanındaydı. Telefon veya herhangi bir şekilde iletişim kurmadınız,bunu doğruluyor musunuz?"
"Elbette. Hülya da ben de telefon kullanmayı pek sevmezdik. Acil bişey olmadığı sürece kullanmazdık"
"Peki ya Hülya'yu öldürebilecek herhangi bir düşmanı var mıydı?"
"Özür dilerim,şuan cinayetten mi bahsediyoruz?"
"Yalnızca her ihtimali ele alıyoruz bilirsiniz sıradan bir ölüm denemez"
"Yoktu"
"Kaybınız için üzgünüm. Verdiğiniz bilgiler için de teşekkürler"
***
Sevgili Günlük,
En yakın arkadaşımı kaybetmemin acısı çok taze. Ağlamktam göz yaşlarım bitmiş durumda. Polisler olayın cinayet olduğunu düşünüyor ama otopsi sonucunda karşı koymaya dait vücudunda hiçbir iz yok. Birkaç bıçak darbesi... ben intihar olduğunu düşünürken polisler birinin ona bunu yapacak kadar yakın olduğunu düşünüyor. Ne yazık ki yanılıyorlar. Ben en yakınımı tanıyorum. Bunu ona yapacak kimse yok bundan da eminim. Yaptığu için de onu suçlamıyorum. Bu kaçışı herkes hakediyor ama çok azımızın cesareti var değil mi? Sadece bana söyliyebilirdi değilmi. Haplar daha az can yakmaz mıydı? Belki de ben onları denemeliydim..
***
Sevgili Günlük,
Bugün aptal okulumun aptal ilk günüydü ve tüm aptalların bana "başın sağ olsun" demesinden psikolojim bozulmak üzere. İnsanlar her gün ölüyor bu yeni birşey değil. Elbette üzülüyorum ama elimden gelen tek şey bunu düşünmemek,belki biraz da unutmaya çalışmak... Kimi kandırıyorum ki. Lanet bi duygu. Herşeyin olan insanı kaybetmek. Poyrazla aramız iyi sayılabilir. Hülyanın ölümünden sonra konuşabileceğim tek kişinin o olduğunun farkına vardığımdan beri sanırım. Bana oldukça ilgi gösteriyor. O da olayların farkında ve üzülmemi istemiyor. Devleti kurtaracak gibi hissediyor. Umarım bunu başarır fakat oldukça uçuk biri. Bunu başaracağından pek emin değilim.
***
Sevgili Günlük,
Bu gün Hülyanın odasına girdim. Ne kadar kötü olduğunu biliyorum ama onun günlüklerini de aldım çıkarken. Yaptığım şeyden o kadar da utanmıyorum nasılsa en yakın arkadaşım değil mi? Bana anlatmadığı ne olabilir ki? Diye düşünürken aslında en yakınım dediğim kişiyi ne kadar az tanıdığımın farkına vardım. Poyrazın partisinde kayıtlıymış! İnanabiliyor musun? Son zamanlarda yürüttükleri bir proje bile varmış. Proje sayesinde ülkemiz kendi üretimini tamamen kendisi yapabilecek özet olarak. Oldukça uzun bir teşvik listesi bile hazırlamışkar. Verimli ve ekilebilecek toprakları bile çıkarmışlar. Bi takım yer altı madenlerinin nasıl çıkarılıp işleneceğine ait birsürü kağıt var. Projeler mükemmel gözüküyor. Son sayfalarında hükümetin buna izin vermeyeceğinden bahsetmiş. Aslına bakarsan belki de bu ölüm intihar olmayabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Devrim Öykümüz
AdventureŞuan satırlarını okuduğunuz hikaye politikayla ilgisiz olan bir kızın yaşadığı sorunlar sebebiyle kendini devlet meselerine adamasını anlayor. Ailesi ayrılmış,birlikte büyüdüğü en yakın arkadaşını kaybetmiş,aslında en yakınını ne kadar tanımadığını...