Multi : İdil.
İdil'in suratında yara izleri doluydu. Morluklar ve bazı şişlikler. Sanırım bunlar benim yüzümdendi. İyi yapmışım...
Bu sürtüğün Barkın'ın evinde ne işi olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Aklıma gelen kötü şeyleri hemen geri kovdum. Eğer abimi Barkın'la aldatıyorsa kesinlikle idil'i hastanelik edene kadar dövebilirdim ama böyle birşey olduğunu da sanmıyordum.
"İdil burda ne arıyorsun?" diyen abime baktım. Gerçekten abim bu idil sürtüğünü seviyor olmalıydı. Eğer sevmeseydi üzüldüğü ve hayalkırıklığına uğramışlığı bukadar yüzüne vurmazdı. Ama belkide aldatılmayı kendine yedirememiştir.
"Sana hesap vermek zorunda değilim Gökalp " dedi. Ah! Bu kız kendini ne sanıyordu ?
"Sen benim sevgilimsin !" abimin hayalkırıklığı sesinede yansımıştı. Ama bu kız abime diklrnmeye devam ederse yüzüne yeni yara izleri eklencekti. Ve bunu bizzat ben yapacaktım. İdil yüzüne iğrenç bir sırıtma takınarak abime yaklaştı "Eski sevgilin Gökalp "dedi ve geri çekildi.
Abim söylediği şeye inanmıyormuş gibi kafasını iki yana salladı. Delirmiş gibi.
Ama ben buna dayanamzdım. Bir kolumu abimin sırtına koyup diğer elimle çenesinden destekleyip kendime çevirdim.
"Buna değmez abi bu sürtük için değmez. Yapma ."
"Ah! Çok duygusalsınız. Abisini önemseyen kardeş "ellerini çırpıp bizi alkişladı. Güya ! "Sen benim evimi bastığında abin seni umursamayıp benimleydi. Ve şimdi sen onun yanında ona destek oluyorsun bücür."
İdil'in dedikleriyle abime baktım. Abim bana büyük bir pişmanlıkla bakıyordu. Onun pişman olması benim için yeterdi. En azından yaptığı hatayı anlamıştı. Ve ben bu şıllığın laflarıyla abimi çökertmesine izin vermeyecektim. Abime gülümsedim. Bu gülümseme ona güć vermiş gibi dikleşti ve gözündeki pişmanlık biraz olsun azaldı. Biran gelen sinirle İdil'e döndüm.
"Sen kendini ne sanıyorsun ha? Kendini vazgeçilmez mi sanıyorsun ? Mesela sen benim gözümde ucuz bir orospusun! " diyip İdil'in üzerine atladım. Saçlarını çekmeye çalıştığımda biri beni belimden çekti ve idilden uzaklaştırdı. Ama idil benim saçımı yakalamıştı. Abim benim belimden Barkın da İdil'in belinden tutmuştu. İdil saçımı çekistirirken elini tutup kıvırdım ama saçalrimı tuttuğu icin vende kıvrılmıştım.
Dizimle karnına tekme attığımda amacıma ulaşmıştım. Ellerini çekip karnına götürdu ve ben kurtuldum. Abimde beni geri çekti.
"Ayrıca kardeşin Ahu'ya söyle abimden uzak dursun. "
İdil tekrar sırıtıp cevap verdi.
"Kardeşim istediğini alır Derin bunu unutma. "
"Ozaman bu bir ilk olacak ha? Çünkü abimi elde etmesine izin vermeyeceğım. Bunu o kücük beynine soksun! Sokun ! "Deyip Barkına döndüm. "Sende kendine göre bir sürtük bulmuşsun. Tebrik ederim. " sonra tekrar İdil'e döndüm. "Abimden uzak durun ikinizde. "
Abim Barkın 'a bir bakış attı. Yürümeye başladı ve bende arkasından.
***
Abim direksiyonu okadar çok sıkıyorduki biraz sonra direksiyonun parçaları elinde kalabilirdi. Arabanın içini telefonumun melodisiyle dolmuştu .
Babam arıyordu . Tabii ya nasıl unuttuysam. Bugün bizimle çok önemli bir şey konuşacaktı.
"Efendim baba?"
"Nerdesin kızım ? Abinde yok ."
"Merak etme baba abim benim yanımda geliyoruz zaten önemli bir şey yok ."
"Tamam kızım " dedi ve telefonu kapattı . Abim olayı öğrenmek için elini ne oldu der gibi salladı.
"Babam bizimle birşey konuşacaktı ya onu diyor "
"Tamam " dedi ve önüne döndü .
Zaten sonra eve gelene kadar da bir şey söylemedi .
Merdivenleri çıkarken babamın ne konuşacağını tahmin etmeye çalıştım. Ama aklıma bir şey gelmiyordu. Acaba kavga ettiğimi mi öğrenmişti ? Ama öğrensede bütün aileyi toplamaz sadece benimle konuşup bir iki azarlar sonra odama gönderirdi. Ben bunları düşünürken kapı açıldı ve babam bizi karşıladı.
Hemen içeri geçip oturduk.
Babam biraz üzgün gibi görünüyordu.
"Evet babacığım seni dinliyorum."
dediğimde babam biraz sıkıla mıkıla lafa başladı.
"Çalıştığım hastane beni Amerika'ya gönderiyor . "
Sanırım şu an şok oldum. Bu çok güzel bir şey ama biryandan da çok kötü bir şey. Babam olmazsa torpilli harçlıkta olmazdı . Çünkü annem 5 tl ile bütün haftayı gecirebileceğimi düşünüyordu . Ama o para benim bir günlük harçlığımın yarısıydı.
"Merak etme Derin size haftalık harçlıklarınızı göndereceğim ."
Babamın bunları söylemesiyle gelen rahatlıkla babama döndüm .
"Ne kadar bir süre sonra döneceksin baba?"
"Belli değil Derin belki birkaç ay belki birkaç yıl" dedi.
Tam babama cevap verecektim ki telefonum çaldı. Sevde arıyordu.
Odama gidip telefonu açtım.
"Efendim?"dedim .
"Kanka İrem'le biz .. şey eee " hayır yani söyleyeceksin ne uzatıyorsun dimi?
"Kızım söylesene işte. "
"Geliyoruz."Arkadaşlar vote ve yorum yaparsanız sevinirim . Teşekkürler .Sizleri çok seviyorum. ^^ <3