PLANSIZ

3

6

                                *****

Ashley sabah güneşinin ilk ışıklarının gözüne girmesiyle uyandı.Amanda bir bacağını Ashley'nin üstüne atmıştı .Amanda her zaman böyle çılgın pozisyonlarda yatardı.Belinin tutulmuş olduğunu fark edip Nick'e her gece bu durumu çektiği için acıdı . Uykusu biraz daha açılınca baş ağrısı dayanılmaz bir hal almıştı.Akşam içmenin en kötü yanı. Midesi bulanmaya başlamıştı.Amanda'yı uyandırmak istemiyordu çünkü şuan çok masumdu ama lanet mide bulantısı ... Eğer hızlıca kalkmazsa o masumluğun üstüne kusacaktı ki bu Ashley'nin ölüm fermanını imzalamış olması sayılırdı.Amanda'nın bacağını hızlıca üstünden itip odasındaki küçük banyoya koştu tuvalete doğru diz çöküp kusmaya başladı . O kadar çok kusmuştu ki Amanda öğürme sesleri yüzünden uyanmıştı. Uykulu gözlerle banyo kapısının önünde durup

"Bebeğim iyi misin ? Ki kokuya ve şu pozisyonuna bakılırsa değilsin özür dilerim.Ben aşağıya inip bize ilaçlı su hazırlayacağım."

Ashley kafasını tuvaletten kaldırdı ve sadece kafasının sallayabildi.

Sonunda kendini daha iyi hissedince yüzünü yıkadı geceden kalan kıyafetleri hala üstündeydi.Üstünü değiştirdi ve aşağı indi. Merdivenlerden aşağı yavaş yavaş indi.Başı hala dönüyordu.Mutfağa girdiğinde Amanda telefondaydı.O kadar yorgundu ki Amanda'nın ne dediğini bile anlamıyordu.Muhtemelen Nick ile konuşuyordu.Sonunda Amanda telefonu kapattığında mutfak tezgahının önündeki tabureye oturmuş ve kollarını yastık yapıp kafasını kollarının arasına almıştı.Amanda su ısıtıcıya su koydu ve ecza dolabından mide için bir ilaç aldı.Su biraz ısınınca tezgahtan bir bardak aldı ve ısıtıcıdaki suyu bardağa döküp mide hapını suya attı ve küçük bir kaşık yardımıyla eritti ve Ashley'nin yanına gelip arkasından sarıldı , gülerek geri çekildi.

"Lanet olsun Ash. Tarif edemeyeceğim şekilde kokuyorsun buna hangover kokusu diyeceğim ve Nobel ödülü alacağım çünkü yeni bir yaşam formu oluşturmuş olabilirsin" dedi . Ashley dün gece kulüpten çıkınca ne yaptığını hatırlamaya çalıştı ve tabiki içtiği son tekila shot ile filmi koparmıştı. Amanda'ya döndü :

"Tamam , şimdi hazırım.Ne yaptım ? Yani kulüpten çıkınca ne yaptım bilmek istiyorum." deyip güldü.Amanda ve Ashley birbirlerinin her hallerini bilirlerdi yani birbirlerine karşı çok rahat davranırlardı.

Amanda biraz düşündü derin bir nefes alıp başladı.

"Kulüpten çıkınca iki sokak yukarıdaki Türk lokantalarının olduğu yere gitmek için ısrar ettin , ben hayır dediğimde ise topuklu ayakkabılarını çıkarttın ve yolun ortasına yattın .O pis asfaltta Ash. Lanet olsun az önce sana sarıldım . Duş almış mıydın?"

Ashley hayır anlamında kafasını salladı ve şirin bir biçimde gülümsedi.Amanda devam etti.

"Nerede kalmıştım . Hah. O pis asfalttan seni kaldırmak on dakikamı aldı ve evet demek zorunda kaldım.Türk lokantasına girdin ve hemen bir masaya oturup bıyıklı aksanında Türk olduğunu düşündüğüm bir adama sipariş vermeye başladın.Ne dediğini anlaması zavallı adamın yaklaşık on beş dakikasını .Sonunda adama yarım yamalak , ağzında geveleyerek çorbanın Türkçe adını söyledin ama ben hala ne yediğini bilmiyorum.Çorban geldi ve içine bir şeyler karıştırdın sonra afiyetle yedin daha sonrada afiyetle çıkardın ... Yolda .... Az kalsın ayakkabılarıma kusuyordun ama seni yinede seviyorum tatlım .

Ashley az da olsa anlamıştı.

"Türkiye'de geçirdiğim yazı hatırlıyor musun? İşte o zaman öğrendim . Onca içkinin üstüne sabahın beşinde çorba içmek gelenek gibi ve bu hala kokan sarımsak oluyor . Fena halde duş almam gerek."