Sessizlik Bozulur

54 1 1
                                    

Bu ayak sesleri onun uykusunu bölebilecek şiddetteydi, hatta yatağında sıçrayarak gözlerini araladı.Oldukça üşümüş olan beyaz teni üzerinde minik tuzlu damlacıklar beliriyordu, kalp atışları hızlanmış ,nefes alışverişi kontrolden çıkmış gibiydi.Ses giderek netliğini ve keskinliğini artırıyordu, büyük bir devin kendisine yaklaşmakta olduğunu düşündü, masallardaki korkunç yaratıklardan birkaçı zihninde ete kemiğe bürünmüştü çoktan.Acaba bir kabusun içinde miyim yoksa bu ses gerçek mi,diye söylenirken buldu kendini.Bütün bunlar on beş saniye içinde damar damar belirtmişti zihninde.Birden düşünmeyi bırakıp kapıyı kilitlemeyi akıl edebilmişti,artık bu sesin hayal mi gerçek mi olduğuna karar verme zamanıydı.Hayal olmasını çok isterdi ama kendisini kandırdığını adı gibi biliyordu.Bacakları titriyordu,eli kapının kolunda asılı kalmıştı.Ayak sesleri bir yakınlaşıp bir uzaklaşırken kalbinin atış hızı hiç düşmüyordu.Bu ses arasından sızıp gelen bir ses daha vardı galiba anahtar sesi, gelen her kim ise anahtarla içeri girmişti büyük ihtimalle.Odasınin altına  ışık süzülmeye başladı,demek  ki  uzun koridorun ışığını  açmıştı .Korkusu katlanarak artarken gelen kişinin bu denli rahat hareket etmesi canını fazlasıyla sıkmaya başladı."Telefon !Allah kahretsin telefon yok " diye sızlandı.Yerinden kalkarak masada içi rengarenk çiçeklerle dolu porselen vazoyu aldı ne yapacağını bilmiyordu birine zarar verebilecek olma ihtimalini düşünecek kadar korkmak, hiç alışık olmadığı bir durumdu.O an çaresizlikle dudağini hafifçe ısırdı, kabuk kabuk olan dudaği dişi yüzünden zedelenmişti hafif bir kan tadı ağzının içinde istemsiz  şekilde yayıldı, fena halde midesi bulandı fakat şu an içinde bulunduğu bu durum her şeyden daha mühimdi. Bir yandan da gelen kim olabilir diye düşünmekten kendini alamiyordu,anahtari kimsede yoktu ki. Kapının arkasına oturdu, heyecanlı ve korku dolu zamanlarda tırnaklarını kanatana kadar kemirirdi, yine öyle yapıyordu.Çaresizce katilini bekleyen kurbanlar gibiydi.Bu sefer sesler kendisine geliyordu, hissediyordu bu ses en sonunda odasının önünde durdu.Artık yapabileceği hiçbir şey kalmamıştı, kitaplarında sıklıkla kullandığı bir cümleyi kurdu : Son duani et , Hande!

Gecenin Sadık BekçisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin