Kıvanç ve Deniz Özel Bölüm

6.5K 374 24
                                    

Kısa ama öz oldu. Umarım aklınıza takılan birkaç şeye cevap verebilmişimdir. Bu size ön bayram hediyesi :) Bu kitabı da kaldırmadan önce uyarıyorum. Bayram tatilinden sonra bölümleri sileceğim.
Sorunuz, isteğiniz varsa yazın belki bir özel bölüm daha yazabilirim :)
Herkese şimdiden iyi bayramlar! :*

Deniz - Kıvanç Özel Bölüm

Deniz'in ağzından :

Türkan Teyze'nin bize okulumun bitmesine kadar mühlet vermesinin üstünden iki hafta geçti ve biz bu arada Kıvanç'la doğru dürüst konuşamaz olduk. İkimiz de birbirimizin evlilik konusundaki tepkisinden çekiniyoruz sanırım.
Evliliğe karşı değilim. Zamanı gelince olmalı. Ama benim için şuan zamanı mı onu bilemiyorum.
Ben küçükken hayal kurarken hep okul biter bitmez evleneceğimi düşünürdüm. Ama o zamanlar evleneceğimi düşündüğüm kişi zamanın ünlüleri olurdu. Ergenlik dönemimde ise durum tamamen değişti. Annem ve babamın ayrılığının da etkisiyle evlilik düşmanı olup çıktım. Ben evlenmeyeceğim, kedilerimle yaşayacağım falan diyordum.
Şimdi ise bütün o çağları geride bırakıp mantıklı bir karar vermem gerekiyor. Ve artık Kıvanç'la da oturup konuşmam... Böyle birbirimizden kaçarak bir yere varamayız ki...

Bu düşünceler arasında telefonumu elime alıp Kıvanç'ın numarasını tuşladım. Açması vazgeçip kapatabileceğim kadar uzun sürmedi.

"Alo, aşkım?"
"Konuşmamız lazım."

Ben laps diye konuya girince hattın diğer ucunda bir sessizlik oluştu.

"Haklısın," dedi bana bir ömür gelen sessizlikten sonra Kıvanç.

"Nerede buluşalım?"
"Ben iş çıkışı seni alırım. Sakin bir yere gideriz olur mu?"
"Olur. O zaman bekliyorum ben."
"Tamam, görüşürüz."
"Görüşürüz."

Sesi soğuk değil de tedirgin gibiydi. Tabi o aşkım diye başladı cümleye bense öküz gibi daldım konuya.
Hayır bir de erkeklere odun derler... Uff!
Ama ne yapabilirim. Kafam acayip karışık. Kafamın içinde bir sürü soru dönüp duruyor.
Kıvanç'ı seviyor muyum?
Evet, hem de çok.
Peki onunla bir ömür geçirmeye hazır mıyım?
Cevabını net olarak veremediğim bu soru beraberinde bir soru ordusunu getirdi.
Şüphelerim neler?
Neden kendimi hazır hissetmiyorum?
Neden korkuyorum?
Bu korkuları yenebilir miyim?
Kıvanç'a mı güvenmiyorum? Yoksa kendimden mi emin olamıyorum?
...

"Aah! Valla kafayı yiyeceğim."

Kendi sorularımdan bunalıp kendimi yatağa atmıştım ki kapım çalındı.

"Efendim?"
"Gelebilir miyiz Deniz?"

Ses Masal'ın sesi de, çoğul eki niye?

"Gelin," dedim kendimi toparlayıp, oturuşumu düzelttikten sonra.
İçeriye yalnızca Masal girdi.

"E gelebilir miyiz dedin..."
"Ben ve kızım, halası..."

Ah, doğru ya! Küçük prensesi de birey olarak sayıyoruz şimdiden.

"Hoş geldiniz o zaman."
"Hoş bulduk diyemeyeceğim Denizcim. Ne bu suratın hali?"

O kadar çok soru ve sorunum var ki Masal... Gülmüyor yüzüm.

"Biliyorsun konuyu. Türkan Teyze işte..."
"Biliyorum da bu kadar niye büyütüyorsunuz onu anlamıyorum."
"Ya, niye büyütüyorsunuzu mu var? Kadın bi kere nikah masasına oturttu bizi. Şimdi de biliyorum ki istese yine yapar. Bunun yerine süre verdi. Ay kadın resmen ilişkimize gün biçip gerdi beni Masal. Bir yıla ayrılmazsanız evleneceksiniz dedi. Kafayı yiyeceğim. Ne demek büyütüyorsunuz!"

Mantık Evliliği 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin