16.bölüm

35 7 1
                                    

Mesajı kereme gösterdim, şaşırmamış gibi görünüyordu.
"İyi bakalım" dedi sessizce.

Eve geldik, kereme kahve ikram ettim.
"Nerden başlayacağız " dedi Melis
"Daha başlamayacağız, Elis ve sen geceleri erken yatın alarmınızı yattıktan 3 saat sonraya kurun hatta, beraber uyuyun, yatmadan odanızdaki ve mıtfaktaki pencereyi çok hafif açık bırakın, alarmı kesinlikle titreşime alın, eve birisi girerse sesden kaçabilir. " dedi kerem


"Sen bunları nerden biliyorsun" dedim "Yani ne ara düşündün bunları?"
"başını göstererek 'zeka'" dedi, sırıtıyordu. Çok güzel gülüyordu, çok iyi bir fiziği vardı, anlayışlı iyi kalpli birine benziyordu.
"Tamam" dedi Melis
"Ve eğer anormal bir şey olursa bana mesaj atıcaksınız"
"Peki" saate baktım
16:33
"Derside kaçırdık" dedi Melis
"Artık çok geç zaten ilk hafta pek bir ders işlenmiyor, kafanız rahat olsun." " Ben kalkayım artık, dediklerimi unutmayın"

Saate baktım.
22:33
Kerem gideli tam 6 saat olmuştu.
"Elis, hadi erken!!! "
"Sen benim odaya, ben mutfağa" dedim, mutfağa girdim pencereyi 7 cm kadar açtım.

Banyodan viladayı aldım ıslak bir biçimde parkeyi sildim eğer gelirse birileri, ayak izinden.... Acaba? Viladayı geri koydum. Odama geçtim Melis yatağa geçmiş beni bekliyordu.


"Alarmı kurdum, saat şu anda 22:50, saat 02:00 a kurdum, titreşime aldım "dedi Melis. Yanına uzandım.
"Melis, belkide her akşam evimize giriyordu?"
"Bence öyle zaten." bir an tüylerim diken diken olmuştu.

02:00

Telefonum titreme sesiyle uyandık.
Lambalar kapalı olduğundan sadece yanımda yatan Melisin hafif yüzünü görüyordum. Karanlıktı her yer.
"Kalkmasak mı, Elis ben korkuyorum. "
"korkunun ecele faydası var mı zeki arkadaşım."
Ağır adımlarla yürümeye başladık.

Odamdaki pencere hareket etmemişti. Lambaları yaktık mutfağa geçtik. Mutfak pencereside hareket etmemişti.

Yerlere baktım ayak izi yoktu, masanın köşesinde parlayan bir şey gördüm. Eğildim bileklik gibi bir şeydi. Üzerinde küçük harflerle bir şey yazıyordu, okumaya çalıştım

Murat Canlı

Melise gösterdim.
Gülerek "En azından adını biliyoruz" dedi, telefonumu çıkardım kereme mesaj yazmaya başladım.

' anormal bir şey yok pencereler oynamamış, ama yerde bir bileklik buldum. Üzerinde murat canlı yazan bir bileklik..' gönder tuşuna bastım. Ve beklemeye başladım

5 dk a sonra telefonum titredi.

'nasıl murat canlı? Emin misin?'
'evet' dedim.

'eğer tahmin ettiğim kişiyse, Muratı liseden tanıyor olabilirim, yani...sanırım"

ELİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin