Mythos ;Karanlık Savaş

KEHANET

Artemis üstünde ki siyah elbisenin eteklerine elleyip sonunda ipek kumaştan yapıldığına karar vermişti . Annesi terzi olduğu için bunun gibi birçok şey bilirdi . Bu yüzden elbisenin içinde oldukça rahat ediyordu . Son birkez ayağında ki sandeletlerinde göz gezdirdiğinde önüne düşen gölge ile başına kaldırdı. Ah nasıl unutmuştu doğru ya ! Bugün Savaşçılar ile çalışacaktı . Adras'ın keskin bakışlarıyla karşılaştığında özür dilemek için harekete geçtiğinde , Adras çoktan Artemis'i üstünü değiştirmesi için soyunma odalarından birine doğru yola koyulmuştu . Kapının önüne geldiklerinde Adras kibar sayılmayan bir hareketle Artemis' i içeriye itti ve saatini göstererek 'Sadece on dakika ' diye fısıldadı 'On dakika içinde çalışacağımız yere gelmeni istiyorum . ' Artemis kapıyı Adras'ın yüzüne çarptı ve kıyafetlerini üstüne geçirirken söylenmeye devam etti . Çünkü ona göre grup yöneticilerinden en kaba ve kibirli olanı Adras'tı . Onunla konuşma gereği bile duymuyordu zorunda olmadıkça tabi ! Belki de o bir Savaşçı olduğu için duruşunun böyle olması gerekiyordur diye düşündü . Ama bundan vazgeçti çünkü buraya geldiğinden beri bazı insanlar için fazla iyi niyetli düşünüyordu . Bu kişilerin en başında Poine vardı . Onun kendisinden neden bu kadar nefret ettiğini çözdüğünde bile ona hak vermişti Artemis . Poine Kraliçe ve Kralın kızı olarak Artemis 'e bırakılan bu Savaşçı rolünü kendisinin hakettiğini düşünüyordu bu yüzden de Artemis' ten nefret ediyordu . Aynanın karşısına geçerek kendine bakmaya başladı genç kız . İpucuyu çözmesinin ardından 5 gün geçmişti ve yarın diğer çocuğu bulmak için Dünya'ya gideceklerdi . Yüzüne baktığında teninin daha da beyazladığını fark etti . Adeta ruh gibiydi . Saçları ise hala aynı rengindeydi ama o burada uçlarını kırmızıya boyamıştı . Ve Kirke'nin ya da Poine 'nin saçlarının renginin gri olmasının nedeninin oksijen olmadığının sadece boya olduğunun farkına varmıştı . Gözleri ise Ezax'ın dediği gibi mora dönüşüyordu ve kendi kahverengi gözlerinin üstüne geçen bu mor onu farklı gösteriyordu . Siyah dar pantalonu bacaklarını sıkı bir şekilde sarmıştı üstünde ki kırmızı spor atlet ve spor ayakkabıları onu rahat hissettiriyordu . Mythos'un kıyafetleri gerçekten Dünyada ki lerden daha iyiydi . Artemis sadece 10 dakikasının olduğunu hatırladığında hızlı bir şekilde salona giriş yaptı . Adras saatini göstererek '4 dakika tam 4 dakika geç kaldın ' dediğinde Artemis gözlerini devirdi ve dün yaptığı egzersizleri yapmaya başladı . Adras yanına geldi ,çömeldi ve kulağına 'Dövüş vakti ' diyerek onu ayağa kaldırdı . Artemis neler olduğunu anlamaya çalışırken yüzüne doğru gelen yumruktan çevik bir şekilde kurtuldu . Adras yüzünde ki yamuk gülüşü ile konuşmaya başladı
"Güçlerin kendini göstermeye başlıyor Artemis . Şimdi dövüş benimle !" Genç kız ne olduğunu anlamadan elleri yumruk şeklini alarak dövüş pozisyonuna ulaşmıştı bile . Bunu yapan kesinlikle kendisi değildi . Sanki onu yöneten biri vardı . Ama bu Artemis 'i daha güçlü hissettirdi . Adras'ın ard arda gelen darbelerinden kaçıp havalı olduğunu düşündüğü gülüşünü ona armağan ederken ayağına gelen darbeyi fark edememiş dizlerinin üstüne düşmüştü bu yetmezmiş gibi Adras sağ kolunu geriye doğru bükerek sırtına yaslamıştı . Artemis acısını düşünmemeye çalışıyordu , ama ağzından çıkan kısık iniltilere engel olamıyordu bu yüzden kendini Adras'ın kalın sesine verdi .
"Ben senin düşmanınım Artemis ! Bana asla gülümsememelisin . Ama yine de iyi savunmaydı . " Artemis 'in kolu özgürlüğe kovuştuğunda Adras dersin bittiğine dair bir şeyler zırvalıyordu .
Artemis kolunu sıvazlayarak odasından içeri girdi . Banyosunu yaptı ve eşofmanlarını giydi . Moraran koluna bakarak üzgün bir bakış yolladı . Tam yatağına uzanacak ve tüm yorgunluğunu atacaktı ki . Kirke'nin sesi bunu engelledi .
"Dövme zamanı , dövme zamanı . Kalkma vakti hadi kalk seni küçük budala " Kirke ritim tutturarak bunları söylerken Artemis'i de dürtüklemeyi unutmuyordu . Tamam ! Diye bağırdı Artemis gidelim ve şu dövmelerimizi yaptıralım bakalım . Dün Artemis değişmek istediğini söylediğinde Kirke önce onun saçlarını boyatmış ve dövme yapmasına ikna etmişti . Şimdi ise dövme yaptırmaya gidiyorlardı . İçeride piercing ve dövme ile dolu insanların olduğu salona girdiklerinde Artemis daha karar veremediğinden kendini bir koltuğa atarak düşünmeye başladı.