Savaşın Tanrısı 'Artemis'

65 4 0
                                    

Yüzüne vuran sıcak sonbahar rüzgarıyla gözlerini pencereden ayırdı . Neredeyse bu distopik şehrin her bir noktasını ezberlemişti . Aslında unutmak istiyordu . Daha 1 kaç saat önce Clark adında Amerikalı genç bir kızken , şimdi burada Artemis adında birine dönüşmüştü . Korkuyordu ama korkmamalıydı , güçlü gözükmeliydi . Beyni bu kelimeleri sayıklasa da , gözlerinde ki yaşlar tam tersini söylüyordu . Bu yüzden hızla gözlerinde ki yaşları elinin tersi ile sildi ve kapının açılması ile pencereden gözlerini ayırdı . İşte o anda içeri giren yaşlı adamı ve yanında ki kızı fark edebildi . Clark'ı karşılayan dört kişi , yalnızlığa mahkum ederek onu saatler önce bu odaya getirmiş ve sonrada çekip gitmişlerdi . Şimdi tanımadığı bu adam ve kız  onun yalnızlığını bozup ,  düşüncelerinden arındırmışlardı . Sanırım bu buraya geldiğimden beri iyi olan tek şey diye düşündü Clark . Onları dikkatle süzdüğünde fazlasıyla korkunç olduklarını düşündü . 

Ölü bir adamı andıran bembeyaz tenleri , kıpkırmızı dudakları ile tamamlanıyordu . Gözleri ise ateş gibiydi . Turuncunun ve kırmızının eşsiz birleşimi ile oluşuyordu . Clark gözlerini yaşlı adamın gözlerine sabitlediğinde , yaşlı adam bu anı bekliyormuşçasına konuşmaya başladı .

"Merhaba Artemis . Mythos' a hoş geldin ! Ben Ezax gördüğün bu şehirden sorumluyum . Ve bu da Poine ."  diyerek  yanında ki uzun gri saçlı kızı gösterdi . Clark'ın yüzünde  hala şaşkınlığın verdiği ifade yer ediniyordu. Bu olanlara anlam veremiyordu . Ve bu insanların , hiçbir şey olmamış  her şey normalmiş gibi konuşması Clark 'ın daha da sinirlenmesine neden oluyordu . Kafasını Ezax denen adama çevirdi . Ona güvenebilir miydi ? Gözlerine baktı , nefrete dair bir şey yoktu . Ruhunda bir rahatlama hissetti sanki üstünden tonlarca yük kalkmış gibiydi .  Rahatlama hissi ile birlikte gözlerini tam ellerine indirecekti ki bir şey fark etti . Rahatlamamasını sağlayacak , kalbinde bir bıçak varmış gibi rahatsız edecek cinstendi . Poine , gözleri şimdi ateş gibi değildi . Daha sıcak daha korkunçtu , saf cehennem gibiydi . Ya da saf nefret . Clark hızla  gözlerini ondan çekti ve ellerine indirdi . Çünkü nefretin , kıvılcımını körüklediği bir ateşte yanmak istemiyordu . Bu yüzden olabildiğince sakin konuşmaya çalıştı .

"Bakın , adım Clark . Artemis değil ve burası ya da sizin hakkınızda bir bilgim yok . Tek bildiğim , o lanet olasıca mumları üflerken bir anda kendimi burada bulduğum . Bana her şeyi anlatabilir misiniz ? Burası neresi , siz kimsiniz , ve en önemlisi ben kimim ? " Gözünden akan yaşla ve bağırmaktan ağrıyan boğazı sayesinde kendine geldi . Sakinleşmeye çalıştı ama olmuyordu . Kim olduğunu bilmezken sakinleşemezdi . "Ben kimim ? " sorusu beyninde yankılanırken , kendine gelemezdi . Ezax'ta onun bu halini fark etmiş olacaktı ki , her şeyi anlatmaya başladı . 

"Efsaneleri bilir misin ? Hepsinin uydurma olduğu söylenir ama efsanelerde ki karakterler insanların içindedir . Tıpkı senin gibi . "Artemis " Ana Tanrıça demektir . Kraliçe'nin sana bıraktığı miras bu . Yıllar önce  Kraliçe ve Kral bu toprakları barış içinde yönetirlerdi . Mythos ve Dünya birbirlerine bağlıdır bir şeklin iki parçası gibi . Büyük Güç sayesinde  her bir insanı Mythos  'taki üyeler temsil eder . Bizler onları iyiye yöneltir , hayatları boyunca mutlu olmalarını sağlamaya çalışırız . Bu yüzden Mythos'u dört gruba ayırdık . Ve bu dört grubun başına da ülke yöneticilerini yerleştirdik . Ama ülke yöneticilerinden biri olan Alasd , kendi grubu ile birlikte Mythos'u yok etmek için Kraliçe ve Kral'ın tüm planlarını ve şehrin tüm dengesini bozdular . Bu yüzden Kraliçe onları Dünya'ya sürgün etti . Ama Alasd Dünya ' dakilerin kötüleştiğinde Mythos'un da yok olmaya başlayacağını biliyordu . Çünkü buradakiler ve onların eşleştiği insanlar bir bütündü . Dünya da olan savaşlar , insanların açlıkla sınanması , yetimlerin dışlanması , insanlar arasında  önyargının yaygınlaşması ... Bunların hepsi Mythos'u yok edebilmeye yeterdi . Ve ne oldu biliyor musun ? Dünyada ki kötü insanların önüne geçemeyen Mythos'ta ki kişiler yok oldu . Masum kişilerin gözümüzün önünde yok olması ne kadar kötüydü biliyor musun ? . Kraliçe bir çözüm buldu , Büyük Güç 'ü sakladı . Eğer o olmazsa Mythos'un ve Dünya'nın arasında bir bağ kalmazdı . Alasd bunu duyduğunda Büyük Güç' ü bulmaya çalıştı ama yerini Kraliçe'den başka kimse bilmiyordu . Kraliçe ileride büyük bir savaşın olacağından bahsediyordu . Karanlık ve büyük bir savaş . Bu yüzden Kral ile birlikte güçlerini Dünyalı iki çocuğa bıraktı . Sonra da bir mektupla ortadan kayboldular , geri döneceklerini söyleyerek . O çocuklardan biri sendin Artemis . Boynunda ki kolye o Kraliçe'nin gücünü temsil ediyor . Diğer çocuğun ise hala peşindeyiz . Onu da bulduğumuzda Kraliçe'nin bize bıraktığı ipuçları sayesinde Büyük Güç'ü bulacak ve Alasd ile grubunu yok edeceğiz . Böylece Mythos ve Dünya eski haline dönecek . Büyük Güç'ü bulduğumuzda onu açabilmek için senin ve diğer çocuğun arasında ki bağ gerekli . Kral ve Kraliçe ' nin arasında ki bağ "Aşk" tı . Bunun en iyi örneği de kızları Poine . Sizin aranızda da bir bağ olmalı . Sen Savaşcı Kadın'sın Artemis . Bu şehri kurtaracaklardan birisin . " 

Mythos ;Karanlık SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin