1

36 2 0
                                    

"Bağırmayı kes. Fletcher korkuyor." Ashton tam bir göt gibi davranırken suratına tükürme isteğimi bastırmaya çalışıyordum.


"Biliyormusun? Ne Fletcher nede sen. Artık umursamıyorum?" Ashton tükürüklerini saçarak konuşuyordu. Sinirliydi.


"Bravo Ash. Grubunuz tuttu. Birsürü hayran, seni içinde hissetmek isteyen bir çok model ve tüm bunları AİLENE tercih ettiğin hayatın başlıyor." Sözlerimi bitirdiğimde ne olduğunu anlamadığım bir şekilde yerde yarı uzanıyordum büve yanağımda bir yanma hissi hakimdi.


" Sen artık benim Cero'm değilsin. Bende senin Ash'in değilim. Yani aramızda bir bağ kalmıyor." Fletcher daha 5 yaşındaydı ve bunları görmeyi hak etmiyordu. Korku dolu gözlerle bir bana birde babasına bakıyordu.


"Anne? Neler oluyor?" Gözlerim doluyordu. Acıdan çok, Fletcher'ın bunları yaşadığına üzülüyordum.


"Baban ile oyun oynuyoruz tatlım yok birşey haydi odana git." Kafasını yavaşça sallayıp merdivenlere korkak adımlarla ilerliyor. Çıktığında ayağa kalkıyorum. Kesin adımlarla Ashton'a doğru yürüyorum.


"Senin bunları ne bana, nede bu çocuğa yaşatma hakkın yoktu Ashton. Ayrı-"


"Boşa konuşuyorsun." Kızmıştım.


"Kes sesini ve beni dinle!" Kükrememle susuyor.


"Ayrıca bu olanlardan sonra zaten bu olayı bitirdim Ashton. Yalvarsan bile -ki yalvarmayacaksın, seni affetmezdim." Ashton sırıtıyor.


"Hangi olanlar? Sana olanlar hiçbirşey Ceren. Bunu anla. Sevdiğin adamın şerefsiz olduğunu düşünmek hiçbirşey. Benimde seni sürtükmüşsün gibi düşünmem hiçbirşey. Hayat bu. Ne olacağı belli olmaz."


"Bana olanlar umrumda değil seni orospu çocuğu! Nasıl Fletcher'ın önünde bana şiddet uygulayabilirsin? Bırak Fletcher olmasını, bir varoş çocuğu bile olsa bunu yapamazsın. Ve artık senin şu Tanrının hayat zırvalıklarındanda bıktım. Seni tutan yok. Kapı orada istediğin zaman çık. Ama çok uzatma." Gözlerim doluyken yukarı çıkıyorum. Kapı sesini duymam ile merdivenlere yığılıyorum. Hangi şerefsiz bir gece önünüze geçip boşanıyoruz derki?


Fletcher'ın odasına giriyorum. Yerde oturmuş resim çiziyordu. Işığı açıyorum. Suratım iyi görünüyordu. Suratıma kocaman bir gülümseme yerleştiriyorum.


"Hey! Karanlıkta nasıl görebiliyorsun?"


"Bilmem. Görebiliyorum işte."


"Tabikide görebiliyorsun! Sen süper kahramansın!"


"Öylemiyim?"


"Tabikide öylesin. *yanına gider ve diz çöker. Sonrada altın gibi olan saçlarına bir öpücük kondurur.* Bu da seni dünyanın en güçlü çocuğu yapar. Bana ne olursa olsun güçlü kalacağına söz ver."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LUCKY BIT**ES // 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin