Bölüm 4 - 7 Numaralı Ev

28 5 2
                                    

"Uyudun mu?" Uyuması ihtimaline karşı sessizce söylemişti bunu Efe. Ses gelmediğinde uyuduğunu anladı yavaşça yatakta yatan Melisaya yaklaştı. Güzel suratını inceledikten sora yanağına bir buse kondurdu.

"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-

Melisa heyecandan sabahın erken saatlerinde kalkmış yatağında kıvranıyordu. Ya annesi bir fahişeyse? Kendini para karşılığında satan birinin kızı olmak istemedi. O kadının annesi olmamasını ummaktan başka bir şey yapamadı. Tam düşüncelere daldığı sırada kapının açılmasıyla irkildi "Benim birazcık işim var. Saat 2:00'de burda olurum, hazır ol." Gitmemeyi çok istiyordu ama Efeye annesinin o kadın olmadığını kanıtlamayıda istiyordu "Nereye gidiyorsun?"

"Arkadaşlarımla buluşacağım."

"Beni evde tek mi bırakıyorsun yani?"

"Sorun olur mu?" Olur demek istedi ama hayır anlamında başını salladı. Nereye isterse gidebilirdi. Sonuçta buraya Melisa'nın bakıcılığını yapmak için gelmemişti. "Peki, sonra görüşürüz." diyerek kapıyı açık bırakıp gitti.

"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-

Efe her zamanki gibi yakın arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti. Hepsi Efe'nin anlattığı -kör- kızı merak ediyordu. Bir tanışma partisi yapmayı düşündüler. Parti dedikleri 3 şeyden ibaretti; içki, dans, kızlar. Melisaların evinde olacaktı bu parti. Ne de olsa Melisayla tanışmak içindi. Melisa'nın ise annesinden başka düşündüğü bir şey yoktu.

"Melisaya sormam gerek." diyerek arkadaşlarının önerisine karşı çıktı Efe. "Kız görmüyor bile en fazla ne yapabilirki?" Ela herkesi söyledikleriyle güldü. Ela'nın tek isteği Efeydi. Zaten kimsenin Melisayı düşündüğü yoktu. Ortamı dağıtmak için uygun bir yer buldukları için istiyorlardı ve adını yalandan tanışma partisi koymuşlardı. "Hadi ama Efe yapalım şu partiyi, yapmayalı uzun zaman oldu." dedi Hakan.

"Peki, peki. İkna etmeye çalışacağım."

"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"-"

Saat 2:15 gibi eve döndü Efe. Melisa sabah bıraktığı gibi yatağında yatıyordu. "İyi misin Melisa?" Yatağın kenarına oturdu. "Gece neden beni öptün?" Efe bu soruyu hiç beklemiyordu. Melisa'nın onu başından kovmasını bekliyordu ama bunu değil. "İçimden geldi."

"Bir daha yapmasan iyi olur." Demek ki Melisa uyumamıştı. Peki neden onu öpmesine hiç tepki göstermemişti? "Ee, çıkalım mı?" Melisa ayağa kalktı, hırkasını giydi "Çıkalım." Çok isteksiz bir çıkalımdı bu. Efe önceden yaptığı gibi Melisayı koluna almamış, birden elini tutmuştu "Yanlışlıkla kendine zarar vermeni istemeyiz."

"Bırak elimi." diyerek elini çekti. "Sen bilirsin." diyerek Melisa'nın elini bırakıp hızlı adımlarla yürümeye başladı. Melisa kaplumbağa gibi yavaşça yürürken böyle yapması sinirini bozmuştu. "Efe," diye bağırdı arkasından "sanırım kendime yanlışlıkla zarar vereceğim." Efe sırıttı "Yani?" Melisa'nın ona elimi tut demeye çalıştığını anlamıştı ama bunu onun ağzından duymak istedi. "Şey, bunu istemezsin değil mi?" Efe ısrar ediyordu "Ee?" Melisa söylemiycekti ama en sonunda dayanamadı sesini yükselterek "Elimi tut öküz." Efe, Melisa'nın elini sıkıca tuttu. "Bir dahakine öküz demezsen sevinirim."

"Öküzsün ama."

"Elimi bırak diyen kimdi?" Melisa bir şey diyemedi, haklıydı. Onunla yakınlaşmak istemiyordu ama ona ihtiyacı vardı. Kahretsinki şuan ona tek yardım edecek kişiydi Efe.

İlk buldukları taksite binip adresteki yere gittiler.

Efe kağıtta yazan numaraya baktı: 7. '7 Nolu Ev' yazan daireden içeri girdiler. Melisa, Efe'nin elini bıraktı.

   İçeride 5-6 tane bayan oturmuş gelen yakışıklıya bakıyorlardı. Onlar için tuhaftı bu. Genç ve yakışıklı birinin geneleve gelmesi. Hemde yanında da güzel bir kız. Sevgilisimiydi acaba? Peki neden gelmişlerdi buraya? Kadınların meraklı bakışları arasında bir ses yükseldi "Buyur, yakışıklı." Efe amacını anlatmak için hiç zaman kaybetmek istemiyorduki diğer bir ses işitti "Kadın getirmiş herhalde, görmüyor musun?" Melisa görmüyordu ama sesler bile onu rahatsız etmişti "Ben fahişe değilim." Bunu fahişelere söylemek cesaret gerektiren bir hareketti. Melisada olan bir cesaret. "Ne istiyorsunuz o zaman?" Kadın bunu sinirli bir sesle söylemişti. "Şey," dedi Efe. Ne diyceğini unutmuş gibiydi "Biz Leylayı arıyoruz." Kadınlardan biri ayağa kalktı "Bekleyin." Leylayı çağırmaya gitmişti. Üst kata çıktı ve yaklaşık 5 dakika sonra aşağıya 2 kadın indi. Yeni gelen kadın hiçte fahişeye benzemiyordu. Kıyafetleri bile diğerlerininkine benzemiyordu. Efe o 5 dakika boyunca üzerindeki gözlerle orda durmak zorunda kaldı. Neden Melisaya yardım ediyorduki?

"Tam zamanında geldi-," yanındaki kızı görünce durdu, baştan aşağı inceledi "Bu kim?" Efe, Melisa'nın yanından uzaklaşıp merdivenin bitişindeki kadının kulağına sessizce "Dışarda konuşalım." dedi. Kadın bir şey demeden dışarı çıktı. Misafirleri onu arkasından takip etti. Evden biraz uzaklaşınca kadın sordu "Evet, sizi dinliyorum." Kadının gözleri hala Melisa'nın üzerindeydi. Bu zamana kadar hiç sesini çıkarmadan olacakları beklemişti Melisa. Efe meraklı gözlerle sordu. "Bir kızınız varmıydı?" Kadın şaşkınlığını gizlemeye çalışsada Efe farketmişti. "Bunu kime sorduğunun farkında mısın?" Farkındaydı Efe, Melisa'nın annesine soruyordu "5 yaşında terkettiğiniz bir kızınız.." Kadının gözleri açılmıştı. Nerden biliyorduki bu genç. "Size ve saçmalıklarınıza ayıracak vaktim yok." Efe, o kadının Melisa'nın annesi olduğundan emin olmuştu. Arkasını dönüp giden kadın 1-2 adım atmışken Efe'nin dedikleriyle olduğu yerde kaldı "Gözleri görmüyor diye mi terkettiniz Melisayı." Dedikleri Melisayı çok kırmıştı. Gerçekleri biliyordu ama tekrar yüzüne vurulması çok kırmıştı onu.

"Tamam," dedi kadın. Efe'nin yanına geri döndü "evet bir kızım vardı, evet kördü, adı Melisaydı ve evet onu bırakmak zorunda kaldım. Babasıyla boşandıktan sonra mahkeme kızın babasında kalma kararı aldı. Bende gittim, yurtdışına. İş imkanları daha iyiydi ama benim için hiçbir şey yoktu. Yapabileceğim tek şey buydu ve şuan burdayım."

"Neden kızınızı hiç aramadınız?"

"Öğrenmen gerekeni öğrendin, neden merak ediyorsun bunları?"

"Kızınızda merak ediyor," diyerek yanında duran güzel kızı gösterdi "Melisa." O kızın Melisa olabileceğini hiç düşünmemişti. Bu bir şaka mı? Gerçekten kötü bir şakaydı "Sizin saçmalıklarını dinlemekten sıkıldım." Kadın tekrar arkasını dönüp giderken Melisa en gür sesiyle bağırdı "Neden bıraktın beni?" Melisa daha ilk sesini işittiğinde anlamıştı, o annesiydi ama sessiz kalıp anlatıcaklarımı dinlemeyi tercih etmişti. Gözyaşları gözünde birikmişti, tekrar bağırdı "Neden anne? Neden?"

Kadında ağlıyordu. Koşarak kızına sarıldı. Sımsıkı sarıldı. Hep Melisa'nın hayal ettiği gibi. Hakkı varmıydı sanki ona sarılmaya? Sarılmayı bu kadar isteseydi zamanında bulurdu kızını. Hiç beklenmedik anda hiç beklenmedik bir soru böldü sarılmalarını "Ne kadar biriktirdin anne? Ameliyatım için ne kadar paran var?" Melisa parayı düşünmüyordu sadece merak etmişti ona söylediğini yapmışmıydı? Kadın kulağına fısıldadı "15.000" dedi. Melisa bunu hiç beklemiyordu. Gerçektende onun için para biriktirmişmiydi? Merak ediyordu doğrusu. Belki buda yalandı, kim bilebilirki? "Gerçekten mi?"

"Evet, sadece 5.000 tl eksiğimiz var." Ameliyat parası 20.000'di. Melisa bunu duyacağını hiç beklemiyordu ama duyunca dünyası değişti. "Şimdi," dedi kadın "gidin. "En kısa zamanda parayı toparlayıp size ulaştıracağım." Melisa titreyen dudaklarını iyice birbirine kilitleyerek kafasını tamam anlamında salladı. Melisa'nın anlayıp Efe'nin anlayamadığı şeyler vardı.

   "Kızıma iyi bak." dedi Efeye. Arkadaşı olduğunu düşündü.

   Kızı görmüyordu ama çok güzeldi. Açık kumral saçları ve mavi gözleri büyüleyiciydi. Çok yakışıyolardı çocukla. Kızı ve arkadaşı el ele tutuşmuş ilerlerken bir süre arkalarından bakıp onlar ortadan kaybolunca oda geri döndü.

MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin