17.BÖLÜM(İLGİNÇLİK BENİM...)

17 4 0
                                    

Bölüm şarkısı: Badem-sen ağlama

Arkadaşlar bu bölüm biraz garipleşti ama ilginç dolu şeyler olucak merak etmeyin üzgünüm şarkıyı multiye koyamıyorum

17.Bölüm

5 GÜN SONRA-
Tam uyuyacağım sırada içeri bi nöbetçi öğrenci girmesiyle ona döndüm
"DOLUNAY KARELİ BURDA MI?"
Elimi kaldırıp ayağı kalktım "gel gel" işaretleri yapınca demir'in izin vermesini bekledim ama aldığım cevapla şaşmıştım "Hiç bir yere gitmiyorsun otur oturduğun yerde" diyip bana baktı sinirliydi her halinden belliydi hocaya baktım bana hadi dermiş gibi bakıyordu tam geçeceğim sırada bileğimden tutulmamla yerime geri oturdum

Ya bu çocuk çok aptaldı ya da ben bir şey anlamıyordum helin arkasını dönüp çenesiyle "git" dermiş gibi yaptı ama elimdeki bileğin sahibine dönünce gözleri fal taşı gibi açıldı nöbetçi çocuğa baktığımda 9.sınıflara benziyordu bizde 12.sınıftık ama maalesef sınıf ortalamasına bakılırsa sınıfça kalmıştık bu benim umrumda bile değildi çocuk yutkunup "O zaman teneffüste sen şey yaparsın....hocanın yanına yani müdürün yanına gidersin iyi dersler hocam" diyip sınıftan çıktı demir'e baktım bileğimi bırakmış bana bakıyordu nolduğunu hiç mi hiç anlamıyordum...

****

Teneffüste tam müdürün odasına çıkacakken telefonuma mesaj gelmesiyle olduğum yerde durdum

GÖNDEREN:DEMİR
Arka bahçeye gel

Heralde hocayı biraz bekletsek disiplin suçu olmazdı değil mi?

+sanmıyorum

Diyen iç sesime hak verip arka bahçeye doğru yürümeye başladım bi andan da bugün olanları düşünüyordum
Demir'in derste yaptıklarını bi türlü anlamamıştım ama şu beş gün içinde sanki demirle daha çok yaklaşmıştık gibiydi arka bahçeye geldiğimde o da oradaydı elimdeki telefonu arka cebime koyup onun önüne geçtim kalbim ağzımda atıyordu nefesim kesik kesik çıkıyordu derin bi nefes alıp "Efendim?" dedim

Beni süzünce rahatsızca yerimde kıpırdanmaya başladım gözlerini gözlerime çıkarınca sesiz bi şekilde yutkundum "otoparkta beni bekle merak etme gelirim" diyip yanımdan geçip gitti bu neydi şimdi müdürün odasına doğru ilerleyip kapıyı çaldım "Gel" diye bi ses duyunca içeri girdim hale hoca beni süzüp yüzüme baktı Bugün de herkes beni süzüyor yahu!
"Nasılsın kızım?" diye başlayan hale hocaya gülümseyip "iyim" dedim kadın 39 yaşında gösteriyordu ama yaşı 45'ti siyah gözleri siyah uzun hafif dalgalı saçları onu çok tatlı kılıyordu konuşmasına başlayınca kendime gelip onu dinlemeye başladım ne kadar okulu sevmesemde bu kadını seviyordum "Seçmeli dersleri bugün seçmen gerekiyor canım benim ilk geldiğin gün sana söylemiştim ama unutmuşum bugün aklıma geldi 3 tane seçmeli seçiceksin al şu kağıtları otur burda seç istediğin dersleri ben hemen gelicem masamın önüne koyabilirsin" diyip ayağı kalkıp kapıdan çıktı seçmeli ders kağıtlarını alıp baktım

Müzik,Matematik ve Edebiyatı seçtim aslında matematik yerine ingilizceyi seçicektim ama sonra ingilizce hocası ayşegül hoca olduğu için kafamı seviyordum canımı çok çok seviyordum hem edebiyatçı seçmeli derslerde hale hoca olacakmış en azından kafamı koparmayacak biri olduğu için edebiyatı seçmiştim masaya kağıtları alıp masanın önüne koyup dışarı çıktım ortalıkta kimse yoktu çünkü burası öğretmenler odasıyla müdürün katıydı kantine inip kendime limonlu ice-tea aldım pipeti içine koyup içmeye başladımbi yandan da sınıfa gidiyordum kafama top gelmesiyle öksürmeye başladımbi yandan da küfrediyordum topu atan kişiye bakmamla çocuğu bir yerlerden çıkarmaya çalıştım bu çocuk derinle takılan çocuktu adı da hatırladığım kadarıyla Batur'du evet kesinlikle Batur'du
"Özür dilerim" demesiyle ona gülümsedim allahtan ice-tea üzerime gelmemişti "Önemli değil Batur" dediğimde çocuk bozuldu ve düzeltti "Batu"
Ah yüzüme niye gerizekalı olduğumu anlatıyorsunuz siz kardeşim!

Arkamı dönüp sınıfa çıktım bugün gerçekten iyi şeyler oluyordu ve ben bundan çok memnundum...

****

Otoparka girdiğimde üstüme başıma çeki düzen verdim
Kızlarla vedalaştıktan sonra onu beklemeye başladım siyah deri ceketiyle siyah pantolonuyla duygusuz gözlerle bana doğru geliyordu yanında çeteside vardı kulaklığım kulağımda takılıydı kızları bile zor duymuştum ama çıkarmak istemiyordum ki sen ağlama şarkısı çalıyordu çünkü boru mu lan bu? Çetesiyle bana yaklaştığında durdular
+E bi zahmet

Diyen iç sesimi takmayıp onlara baktım demir bana bir şey söyleyecekken kulaklığımı fark ettiğinde gülümsedim kulaklığı çıkarttıktan sonra arkasına-çetesine-baktım cansu hemen atladı
"Sevgilim nereye gidiyorsunuz?" diyip beni gösterdi parmağıyla demir ona dönüp "Ne zamandan beri sana hesap veriyorum cansu?" diye terslediğinde cansu bozuldu bende ona zafer gülümsememi attım demir "Beni takip et" diye emir verdiğinde arka da bize gülümseyerek bakan ulaş'a baktım ağzımı oynatarak "Gittiler" dedim tamam anlamında başını sallayınca demir'i izledim benim üç adımım onun bir adımı kadardı ona koşup yetiştim siyah bi mini cooper'in önünde durduk demir arabanın etrafınfan dolaşıp kendi kapısını açınca bende kendi yerimi açıp bindim çantamı kucağıma alıp ona baktım arabayı çalıştırıyordu emniyet kemerimi takıp kafamı cama yasladım kulaklığımı kulaklığıma takıp yine aynı şarkıyı çalması için ayarladığım sen ağlama çalıyordu şarkıya uygun ayaklarımı ritmik bir şekilde oynatıyordum...

****

Hareket etmediğimizi anladığımda gözlerimi açtım
Ne zaman uyumuştum ben? Nereye gelmiştik? Ve Demir nerdeydi?
Arabanın içinden çıktım bir uçuruma gelmiştik ben uçurumlardan çok korkardım ama söyleyemezdim ki arabanın önüne yaslanmış deniz'i izleyen demir'in koluna dokundum başını bana çevirdi kolunda ki elime baktı hemen elimi çektim "Özür dilerim" diyip onun yanına yaslandım "Aileni seviyor muydun?" diye aniden sorunca afalladım Ben ailemi seviyor muydum? Bu soruyu ben kendime hep sorardım ama bırakmıştım ona baktım karşıya bakıyordu ekledi "sadece merak ettim"
"Karanlığın içinde kaybolan küçük bir kızdım ben demir mutluluk bana sırtını dönüp gitmişti yıllar önce tek başıma olmayı alışmıştım ben her zaman da öyleydi ta kii kalbimi çalan kişiyi sevene kadar oda aldattı beni başka kimseye açamazdım bu kalbi derdim o varken ama o ne yaptı beni bırakıp gitti ben duygusal bir kız ne kadar güçlü görünmeye çalışsamda sen beni belki anlamazsın hatta yanlış kişiye anlatıyorumdur bilemem ama şunu biliyorum şu an paylaştığım kişi sen isen korkmuyorum biliyorum çünkü kimseye anlatmayacağını" diye sonlandırdım cümlemi "Ya anlıyorsam" diye söylediğinde afalladım "Nasıl yani?"
"Sen kadar kötülük çekmemiş olsam da hergün küfür yiyorum kavga ediyorum" dediğinde gülümsedim bana bakıp gülümsedi
GERÇEKTEN GÜLÜMSEDİ!

"İlginçsin" diye konuyu değiştirdim
"İLGİNÇLİK BENİM UZMANIM" diye matematik hocası gibi konuştuğunda kahka attım "sanırım bu kahkan diğerine bin basardı"dedi gülümsemesini bozmayıp otoparkta ki kahkamdan bashediğini anladığımda omzuna vurdum omzunu tutup "Acıdı ama" diye homurdandı omzuna elimi koyup eski zamanlarda yapan insanlar gibi "Bunlar da geçer evlad" dedim ikimizde gülüştük aklıma sınıfta olanlar gelince sormak istedim "Demir niye sınıfta öyle yaptın"
Bana dönüp baktı "Canım sıkkındı kimseye geçmesi için yer veremezdim" dediğinde pek inanmasamda karşıya bakmaya devam ettim birazfdaha zaman ggeçirdikten sonra "Hadi gidelim" dediğinde yaslandığı yerden doğrulmuştu burası eve yakın gibi sayılırdı arabaya binip beni beklemeye başladı onun olan yöne doğru gidip camı açması için işaret yaptım camı açınca,

"Ben yürüyerekte giderim demir hadi git sen kimseye de söylemem merak etme" diyip gülümsedim başını onaylayınca arabayı çalıştırıp gitti bi kaç saat daha burda oyalancaktım amacım buydu uçurumun son noktasına gittim korkuyordum ama bunu şu anda beni izleyen babama gösteremezdim hafif rüzgar esiyordu ama umrumda bile değildi tek bir adım atsam denizin dibini boylardım herhalde hafifçe bir adım geriye attım kendimi sonra bağırmaya başladım
"HANİ BİR GÜN TEK BİR GÖZYAŞI DÖKTÜĞÜM İÇİN BENİ ODAMA KİLİTLEYEN ADAM ŞİMDİ NERDE SANA 'ZAYIFLIK SENİN ADIN' DEDİĞİMDE BENİ KEMERLE DÖVEN ADAM NERDE BUNUN İNTİKAMI ÇOK BÜYÜK OLACAĞINI SANA SÖYLEMİŞTİM UMRUMDA BİLE DEĞİLSİN BABA BEN DAHA ÇOK KÜÇÜK YAŞIMDA SUSMAYI ÖĞRENDİM" diyerek arkamı dönüp yürümeye başladım ormanlık alandan geçip ana yola girdiğimde bizim evin sokağın başına girdim...

Karalı Amor #Wattys 2015 {Bekletiliyor}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin