Nefes nefes alamazsa

22 2 0
                                    

Nefes

Yağmur tanelerini camıma vurarak çıkardığı sesten dolayı uyanmıştım. İçimde kötü bir his vardı, sanki bana uykuma devam etmemi söylüyordu. Tam tersini yapıp yataktan kalkıp ışığı yaktım.

Pencerenin üzerinde gördüğüm kağıt parçasına doğru yürümeye başladım. Kağıdı elime aldım ve okumaya başladım.

'ben geldim prenses'

Koşarak ışığı açtım ve pencere baktım. Hiçbişey yoktu. Pencerenin yanına doğru yavaşça ilerledim, burdaydı biliyordum. Pencereyi açmadan dışarıya doğru baktım. Ve gördüğüm tek şey koca bir hiç. Oysa ki nefes alışverişlerini duyabiliyordum. Ensemde hissettiğim sıcak nefesle ürperdim.

"Rüya olmasından korkuyorum."

Daha fazla konuşmadım. Yoksa sesim titrerdi. O yüzden sustum.

"Susma nolur. Sesini çok özledim. Ve nolur bunu bana yapma. "

"Peki. Hm beni korkutmaktan zevk mi alıyorsunuz bayım eğer öyleyse Tebrikler kazandınız. Nefesin ölüm sebebi adlı ödülünüzü ne zaman almak istersiniz. Hayır yani anlamıyorum ne demek inekler uçamaz!"

Kahkaha attı. Gülüşüne hasret kaldığım adam.

"Saçmalamanı seviyorum."

"Bende seni seviyorum ama sen içeriye nasıl girdin"dedim.

Cebinden çıkardığı anahtararı bana doğru uzattı.

"Ben sana bunu ne zaman verdim!."

"Ajanlarım var"

Oooooo kimiş o ajanlar diye sormama gerek yok çünkü gayet iyi tanıyorum onları.

"Uyuyalımııı???" Diye sorduğumda gülümseyerek bana baktı.

"Tamam ama önce"

Ne önce diye soracaktım ki havalandım.

"Aklımı nasıl okuyorsun bana da ögretirmisin ?"

"Sadece tahmin."

" Öyleyse isinde başarılısın."

"Bencede :)"

Beni yavaşça yatagımın üzerine bıraktı.

"İyi geceler prenses"

"İyi geceler buz prens"

Gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun huzurlu kolarına bırakamadım. Dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskı ile gözlerimi açmak zorunda kaldım.

"Uyucam ya rahat bırak"

" Bidaha öpmem ozaman."

"Sadece sarılırmısın? "

Cevap vermesini beklerken bana sarıldı. Çok özeledigim o kokuyu içime çektim. Ve zehrin kanıma karışmasına bir kez daha izin verdim.

/Sabah/

İlk defa ondan erken uyanmıştım benim üzerimde tuhaf bir etkisi vardı ve bunu inkar edemezdim.

Saçları aynı şekildeydi ve bana 'gel beni boz' diyorlardı. Dayanamadım ve saçlarıyla oynamaya başladım. Çok eğlenceli yada ben öyle buluyorum bilmiyorum.

Dün gece yaptığı aklıma geldi ve dudaklarına uzandım. Ama malesef beni kendine çekmesiyle üzerine düştüm.

"Sen uyanıkmıydın"

"Saçlarımla oynadıgından beri"

"Bitmedi oynayacağım." Dedim ve saçlarını karıştırmaya başladım ve beni yataktan aşağı attı ve benimle birlikte üzerime düştü salak.

"Kalk üstümden ne fes alla mi yo rum."

Üzerimde oturmaya devam etti." Ya kalk lütfen." Ses yok. "Hadi bak ölüyom."

"Sen istedin prenses." Beni gıdıklamaya başladığında gülmekten nefes alamıyordum.

"Tamam dur valla oynamam birdaha nolur bırak. " Gülmekten gözlerim yaşarmıştı. Bu durumu kullandım.

"Hey iyimisin"

Sustum.

" Sen ağlıyormusun? "

"Hayır Duman gözlerimden işiyorum. Mal mısın tabi ağlıyorum. "

"Hah şimdi de mal olduk iyimi" Ve yine başlıyoruz. Birazdan beni Özür dileyene kadar bırakmayacak, buz gibi katı ve soğuk olacaktı. Hakkını vermeliyim ki iyi rol yapıyor bazen ben bile inanıyorum. Ona taktığım isime uygun bir özellik bu ve başka sebepler yüzünden ona Buz prens diyorum ve hala anlamını alamamış olması neyse.

"Özür dilerim."

"Kabul. Sanırım."

"Hadi okula geç kalıcaz." Bana yuh derecesine baktı.

"Bu gün cumartesi."

"Ozaman uyumalıyım." Dedim ve yatağa çıkıp yorganı üzerime çektim ve gözlerimi kapatırken kapının açılma sesini duydum ve gözlerimi araladım. Tava. Su. Parlatıcı. Kızlar beni uyandırmak için odama dalmışlardı yine. Hazar tavaları birbirine vuruyor, Armina parlatıcımı atacağını söylüyor, Janset suyu kafamdan aşağıya boşaltmaya çalışıyor.

Yanlarında durup şaşkınca onlara bakan dumanı henüz farketmemişlerdi. Dumanı izlerken kafamdan aşağıya dökülen suyla çığlığı bastım.

Yattığım yerden sakince kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım.

"Oha lan noldu amk kıza?"Diye soru yağmurlarını ilk başlatan Hazar olmuştu.

"Kanka iyimisin? "

Cevap vermedim.

"Kızlar 3 dediğime kacıyoruz. Plan bir pencere daha az canımız yanar. Plan iki yok doğaçlama takılın. ÜÇ!" Duman üç diye bağırınca kızlar bir saniyeliğine etraflarına bakındılar.

Biri yatağın üstüne, diğeri dolabın içine , balkona. En masum olanı oyuncak ayının arkasına sallanan jansetti.

Merdivenlerden aşağıya indim. Bodrum katına. Bir iki dakika oyuncak testereyle bakıştım ve iyi bir fikir olmadığını anladım. Odadan çıktım.























Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Her Aşkın Bir Şarkısı VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin