Cengiz ofisinde gelecek günlerin hayalini kurarak viskisini yudumladı. Bugün keyfini kimse bozamazdı. Sandalyesine yaslanıp rahatladı. Tamamen hayaller içindeydi. Şirketinden yüklü miktarda kazanıyor, aynı zamanda gelecek günlerin hayalini kuruyordu. Belki tatile çıkabilirdi. Bu onun için gerekliydi. Zaten son günlerde çok yorulmuştu. Toplantıların, görüşmelerin ardı arkası kesilmiyordu. Bu onu çok yıpratmıştı. Evet evet kesinlikle bir tatile çıkmalıydı.
Dışarıda hava hafif bulutluydu. Yağmur yağacak gibiydi. Ama hava durumları aksine "Güneşli olacak! " demişti.
Saat akşam 7'ye yaklaşıyordu. Artık eve gitmeliydi. Zira evde onu bekleyen karısı ve iki çocuğu vardı. Şirketteki işleri nede olsa kardeşi hallederdi. Zaten fazla bir iş yoktu.
Cengiz yaslandığı deri koltuktan yavaşça doğruldu. Çıkardığı ceketini giydi. Masasının üzerinde dağınık duran evraklarını toplayıp çantasına koydu. Gitmeye hazırdı artık.
Kapıya yöneldi. Derken odaya telaşlı bir şekilde kardeşi girdi. hızlıca kapıyı kapatıp abisine yöneldi.
-Selim ne bu halin? Bir sorun mu var?
-Hayır bir sorun yok. Ama seninle konuşmam lazım.
-Hay aksi! Bende tam eve gidecektim. İyi madem geç otur konuşalım.
Selim dikkatlice abisinin gösterdiği deri koltuğa oturdu. Abisinin çantasını masasına bırakmasını izledi. Sonra boğazını temizleyip söze başladı.
-Abi bildiğin gibi bu şirketi ikimiz yönetiyoruz. Yani bu şirketin getirisinden de götürüsünden de eşit olarak hak sahibiyiz.
Cengiz bu cümleleri duyduktan sonra ciddileşti. Kollarını kenetleyip dikkatlice dinlemeye devam etti.
-Ama şöyle bir durum var sen bu şirketle zerre kadar ilgilenmezken ben gecemi gündüzümü verdim. Sen ofisinde sabahtan akşama kadar keyif çatarken ben bilgisayar başında kendimi paraladım.
Selim içindekilerini dökmüştü. Rahatlamıştı. Ama hala söyleyecekleri vardı. Başını dikleştirerek sözlerine devam etti.
-Yani uzun lafın kısası abicim, şirket gelirlerinin %70' ini istiyorum. Herkes çalıştığı kadar para kazanmalı.
Cengiz duydukları sözler karşısında şok olmuştu. Nereden çıkmıştı şimdi bu. Hem şirketi kardeşiyle kurarken başından beri anlaşmışlardı. %50-%50 diye. Sinirini gizlemeye çalışarak derin bir nefes alarak söze başladı.
- Kardeşim yanılıyorsun. İkimizde yeteri kadar çalışıyoruz. Hem biz bu şirketi kurarken anlaşmamış mıydık yarı yarıya diye. Başında iyiydi de para kazanmaya başladıktan sonra mı kötü oldu ? Hayır efendim herkes eşit para alacak.
Selim bu tepkiyi beklemiyordu. Hayatını paylaştığı abisini tanıyordu. Bu tepkiyi vermezdi. Bu kadar ileri gitmezdi. Bu adam eski abisi değildi sanki.
- Doğru, başlarda yarı yarıya anlaşmıştık. Ama biz başlarda eşit olarak çalışıyorduk. Herkes işini yapıyordu. Artık öyle değil abi. Sende bunu biliyorsun.
Selim sesini yükseltmişti bu sefer. Altta kalmaya hiç niyeti yoktu. Tabi bu Cengiz' in hiddetini iyice arttırdı.
-Ne saçmalıyorsun sen? Ben artık işimi yapmıyorum öyle mi? Yeter artık saçmaladığın !
-Saçmalayan sensin! Ya adam akıllı işini yap yada şirket yönetimini bırak!
Cengiz öfkeden bilincini kaybetmek üzereydi. Artık son kozunu oynayacaktı.
-Bana bak biraz daha ileri gidersen geçen hafta pazar günü yediğin haltları herkes öğrenir.
Cengiz cebinden bir USB bellek çıkarmıştı. içinde Selim'in pazar günü otel odasında başka bir kadınla videoları vardı.
Selim yaşadığı olay karşısında şok olmuştu. Abisinden beklemiyordu bu kadarını. İkisi de çok ileriye gitmişlerdi. Selim aniden fırlayarak Cengiz'e bir yumruk attı. Cengiz düşecek gibi oldu ama kendini topladı. Kardeşinin karşısında dikilip;
-Bu acıttı. Ama videoları yayınladıktan sonra senin canın daha çok yanacak emin ol.
Dedikten sonra sert bir şekilde çantasını alıp odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dizi Giz
Mystery / ThrillerAilesini hiç tanımayan bir çocuk ileride kaç aile kurtarabilir ?