Multimedya- Koray AVCI- Hoşgeldin
***** Zilin çalmasıyla odaya son kez bakıp arkamı döndüm. Dış kapıya doğru ilerlerken Berk'te mutfaktan çıkıyordu.
''Berk kim geldi sence.'' Bilmiyorum anlamında omuzlarını silkip kapıya doğru ilerledi.
Kapıyı açtığında karşımdaki kişiyle kaşlarım hayretle havaya kalktı.
*****
Karşımda üç en fazla dört yaşlarında ellerinde tabaklar olan sarışın tatlı bir çocuk ve yine ellerinde tabak saklama kapları olan sevgili(!) ev sahibimiz.
''Hoşgeldiniz - ellerindeki tabakaları işaret ederek- bize mi getirdiniz çok teşekkür ederiz. Ve hala adınızı bilmiyorum, malum tanışmamız pek hoş olmadı.-küçük çocuğu göstererek-Ve bu tatlı çocuk torununuz mu?''
Gülümseyerek bakmama karşın o kaşlarını çatmıştı. Kaşlarını çatması ile birlikte dudaklarını da büzülmüştü ve bu oldukça komik bir görüntü oluşturmuştu. Kahkaha atmamak için kendimi zorlarken o konuşmaya başladı.
''Birincisi adımdan sanane, ve bunları sana değil- arkamı işaret ederek- Berkciğime getirdim.Ayrıca torunum olması için daha çok gencim o benim arkadaşım.'' Çatılan kaşlarını düzelterek şirin olmaya çabalayarak gülümsedi.
''Nene ne jaman gidejeğiz tizgi filmim bajlicak. Nenee ben süte susadımm!'' Küçük çocuğun nene demesinden sonra kahkahamı daha fazla tutamadım. Hem çok tatlı konuşuyordu. Ev sahibimizin kaşları adeta yay gibi gerildi.
''Emre sana daha ne kadar söyleyeceğim ben senin nenen değilim arkadaşınım neden anlamıyorsun.'' Kadının bakışlarından korkan adının Emre olduğunu öğrendiğim çocuk ellerindeki tabağı bırakıp ağlayarak merdivenlere doğru koştu. Bir kaç kez düşme tehlikesini atlatırken kulaklarım hasar oluşturacak şekilde tiz çığlık atarak ağladı.
''Ah Ah öğrenemedi gitti bu çocuk her gün böyle yapıyor kolu komşunun diline düşeceğim. Ayrıca torunum olması için çocuğumun olması lazım ama ben evli bile değilim ki.-gülümseyerek Berk'e baktı- ama kalbimin küt küt atmasına sebep olan bir delikanlı var. Galiba onunda bende gönlü var. Bakışıyoruz yakında açılır evleni-'' kadının cümlesini yarıda kesen kucağında Emre ile aşağıya inen kadının anne diyerek seslenmesiydi.
''Anne kaç kez daha söylemem gerek Emre böyle davranma, üzülüyor çocuk-bize bakarak- Hoşgeldiniz gençler annemin kusuruna bakmayın siz ben Eda geliniyim. Hadi anne ver şunları gidelim.''
Hala adını öğrenemediğim yaşlı kadın kaşlarını çatarak gelinine baktı.
''Ne münasebet canım ben senin annen filan değilim. Kimsin sen kaç gündür anne anne diye peşimde dolanıyorsun.Her neyse-elindekileri Berk'e uzatarak gülümsedi- afiyet olsun Berkciğim hepsini kendi ellerimle yaptım-beni göstererek- sakın bu kıza verme hepsi senin'' gözlerimi devirip Berk'in kadının elindekileri alma çabalarını izledim.
Ellerinde küçük bir dağ oluşmuştu. Teşekkür edip içeriye girdi peşinden bende girdim. Mutfağa gittiğini tahmin etmek zor değildi. Mutfağa gidip masanın üzerinde ki çeşit çeşit yiyeceklere göz gezdirdim. Gözüme kestirdiğim böreği alıyordum ki Berk elime vurdu.
''Onların hepsi benim duyd- cümlesini yarıda kesen çatılmış kaşlarım dı - ama yiyebilirsin valla bak hiç çekinme.'' Berk'e gülümseyip gözüme kestirdiğim böreği aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beşi Bir Arada
HumorBeş karanlıkta kalmış aydınlığı arayan genç whatsapp grubunda tanışıp aydınlığı ve mutluluğu aramak için 18 yaş kaçış planı yapıyorlar. Uzun bir süre muhteşem kaçış planı hazırlarlarken içlerinden birinin çocuk yaşta zorla evlendirileceği haberiyle...