• Endişe

101 2 0
                                    

Media : Martin

Sıska kollarında taşıdığı kalın katalogla kendi ofisine ilerleyen genç 'Yardımcı Editör : Martin McQuarty' yazan kapıya geldiğinde duraksadı. Duvarları camdan olan ofisin içi dışarıdan rahatlıkla görülebiliyordu. Ofiste kimse yoktu ve etrafta birkaç koli vardı. Genç adam kucağındaki kataloğa sarılıp cam kapıyı sırtıyla ittirerek içeri girdi.

Ofis çok dikkat çekmeyen , ne çok büyük be de çok küçük bir odanın içindeki basit mobilyalardan oluşuyordu. Beyaz bir U masa, siyah deri sandalye ve iki kişilik koltuk bulunan odaya giren genç adam elindeki ağır kataloğu yerdeki kolilerden birine koydu. Rahatça sandalyeye oturdu ve bacaklarını masanın üstünde çapraz yaptı. Ellerini ensesinde birleştirip arkasına doğru gerildiği sırada masanın üstünde duran ofis telefonu çaldı.

- Martin! Stüdyoya gelir misin, biliyorum fotoğrafçıyı kovduğumuzdan beri çekimleri sen yapıyorsun. Ama elimizde başka profesyonel yok ne yapalım? Geliyorsun değil mi?
-Ah, kollarım kopuyor Clodie.
- Hadi ama Martin..
- Bu derginin yakında kapanacağını ikimiz de biliyoruz ama hala çırpınmakta ısrar ediyorsun Clodie.. Modelliğe geri dönmeyi planlıyorum, yarın çıkışımı vericem ve yerime Louis geçicek. Ama sırf senin için bunu yapacağım.. Unutma, bunun acısını çıkarırım.
- Harikasın! Bu arada gidecek olmanı hatırlattığın için de sağol Martin. Burada tek anlaşabildiğim kişi sendin, seni özleyeceğim.. Neyse, hadi çabuk ol!

Martin sıkılarak yerinden kalktı ve telefondaki kızın bahsettiği stüdyoya doğru ilerledi. 'Fotoğraf Stüdyosu' yazan odaya girdiğinde karşısında hazırlanmış ve ışıkların karşısında kendisini çekmesi için bekleyen güzel bayanla karşılaştı. Işıkların karşısında iyice parlayan kızıl saçları ve süt gibi beyaz ten rengiyle bütün gözleri üzerine çekmişti.

Kamerayı eline aldı ve güzel kadınla kısa bir tanışma fastından sonra komutlar vererek nasıl poz vermesi gerektiğini söylüyordu. Bir yandan da elindeki kamerayla bu pozları kaydediyordu.

Yaklaşık bir buçuk saat sonra terlemiş ve yorulmuş bir şekilde odadan kendini dışarı atan Martin, ofisiyle vedalaşıp kolilere konulmuş eşyalarını almak için geri döndü. Kolilerini aldı, iş arkadaşlarıyla son bir kez görüştü ve çıkışını verdikten sonra artık hazırdı. Bu binaya bir daha gelmeye niyeti yoktu. Binadan çıktığında kendini azad edilmiş bir köle gibi hissetti.

Kucağındaki kolilerle caddenin karşısındaki arabasına doğru ilerledi. Kırmızı şirin ve küçük arabanın arka koltuğuna kolileri yerleştirdikten sonra kapıyı kapattı ve ön koltuğa ilerledi.

Tam o sırada ışıkların hemen altında bir grup sivil vatandaşın toplandığını fark etti. İlk başta kavga olduğunu zanneden genç, daha dikkatli baktığında yerde uzanan bir adam olduğunu gördü. İnsanlar adamın başında toplanmış ve bilinçsizce hareketler yapıyordu. Biliyordu çünkü üniversitede ek ders olarak ilk yardım almıştı. Ve ilk yardım belgesine güvenip bir anda kalabalığa doğru koşmaya başladı.

Kalabalığın içine daldıktan sonra yerde uzanan adamın yanına çömeldi. Elleriyle insanlara 'uzaklaşın' işareti yaparak :

- Hey! Lütfen geri çekilin! Ben ilk yardım biliyorum! Geri çekilin! Biri lütfen hastaneyi arasın!

Kalabalığın içinden siyahi bir genç umutsuz bir yüz ifadesiyle :

- Hey, ben aradım yolda bir kaza olduğunu ve buraya gelmelerinin biraz geç olabileceğini ama endişe etmememiz gerektiğini söylediler..

Genç adam karşısında öylece uzanan ve yüzündeki kırışıklıklardan 40'lı yaşlarına gelmiş ama olduğundan genç gösteren, şık giyinmiş sarışın adama bakakaldı. İçindeki sesi susturamayıp adamın üstüne çıktı. Yerde uzanan adamın gömleğinin düğmelerini açtı ve kravatını gevşetti. İki elini adamın göğsünün ortasında birleştirdi ve seri hareketlerle baskı uygulamaya başladı.

Bir süre sonra adamın kafasını arkaya doğru eğdi ve keskin hatlara sahip dudaklarına doğru üflemeye başladı. Sonra tekrar göğüslere baskı uygulamaya devam etti. Böylece devam ederken her geçen saniye daha da ümitsizliğe kapıldı. Bir yandan istemeden arkasındaki fısıldayarak konuşan insanlara kulak verdi :

- Eğer yanlış bir şey yaparsa ve adam ölürse , bu gencecik yaşında hapse bile girebilir..

- İyilik yapayım derken kendi kuyusunu kazmış olur, yazık.

- Sen sakın böyle bir şey olursa kimseye atlama, sonra senin üstüne kalır..

- Videoya kaydetsene, eğer adam ölürse kanıtımız olur haberlere bile çıkarız!

Genç adam bu sözlerin üstüne korkmaya başladı. Artık yorulmuştu ve daha fazla devam edemeyecekti. Ve eğer yanlış bir şey yaptıysa bu onun hayatına mãl olacaktı.

Tam ümidini yitirmişti ki son bir kez o keskin dudaklara yapıştı, artık sinirlenmeye başlamıştı ve adamın göğsüne hızlı bir darbe indirdi.

Yerde hareketsizce duran adam aniden gözlerini açtı ve öksürmeye başladı. Derin nefesler alıyordu. Üzerindeki gencin omuzlarından tonlarca yük kalkmıştı. İkisi de ayaklandı, üzerlerindeki şaşkın bakışların yerini kulak çınlatan alkışlar aldı.

Adam öksürükleri dindiğinde kendine uzatılan şişe suyu aldı ve tüm suyu içti. Hala şokta olan adamın omzuna giren Martin adama dönerek :

- Hadi, hastaneye gitmeniz gerek, az önce baygındınız arabam hemen şurda, sizi götürmeme izin verin.

Adam hala şokta olmanın etkisiyle konuşamadı ama başını sallayarak onayladığını belli etti.

Kırmızı arabanın yanına geldiklerinde Martin adamın yan koltuğa oturmasında yardımcı oldu. Adam hala derin nefesler alıyor ve öksürüyordu. Martin arabayı sürmeye başladı ve olanları adama özetlemeye başladı :

- Merhaba, ben Martin McQuarty. İşten çıkmıştım ve arabama ilerlerken sizi yerde gördüm, okuldan öğrendiğim ilk yardım dersleri aklıma geldi ve sizi kalp masajı yaparak uyandırmayı başardım. Herhangi bir sağlık sorununuz mu var? Yani çok sık olur mu?

Adam gözlerini ovuşturdu ve derin bir iç çekti.

- Demek hayatımı kurtardın.. ' dedi boğuk sesiyle.

Martin adama hafif bir gülümseme ile baktı :

- Öyle söyleyince kulağa daha hoş geldi.. Doğrusu bir an benim yüzümden öleceksiniz diye çok korktum.






Herkese çok çok merhaba , benim ilk kitabım ve umarım ilk bölümü beğenirsiniz... çünkü hikayeyi devam ettireceğimden emin olabilirsiniz. Bu birkaç bölüm asıl konuyu anlatacak ve daha sonra olaylar gelişmeye başlayacak. Bilmek isteyenler için söylemek isterim mediadaki Martin ;Youtuber Joey Graceffa'nın erkek arkadaşı Daniel Preda'dır ve ilerleyen bölümlerde Joey de farklı bir karakter olarak gelecektir.
Diğer karakterimiz Christopher ise James Bond filmlerinden tanıdığımız Daniel Craig'tir.

İyi okumalar~

~ MAVİ ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin