AGOM? Bayram Özel Bölümü

34.8K 1.6K 1.2K
                                    

KURGU DIŞI / BAYRAM ÖZEL BÖLÜM

Bölüm şarkısı: Berkay-İzmirli

Multimediad: Ef'ler.

AKSEN

"Civciv..."

Boynumda hissettiğim dudaklarla gözlerimi açmadan kendimi yana, yatağın kenarına doğru kaydırırken Yekta beni kolumdan tuttuğu gibi yatağın ortasına çekti. Sabah sabah bu enerjiyi bulmasına karşı içten içe şaşırırken, "Hadi ya," diyen fısıldayan dudaklarının köprücük kemiklerime doğru indiğini hissedince asıl amacının ne olduğunu daha yeni kavrayabildim. Ve bu enerjiyi bulmasına karşı şaşırmam anında son buldu.

"Yekta bayram bayram saçmalama ya!" diye bağırıp gözlerimi açmadan onu itekleyip yatakta ters dönüp yüz üstü yatmaya başlarken bu sefer isyankar bir şekilde konuştu. "Ya yok başım ağrıyor, yok bugün özel günümdeyim, yok bugün bayram! Özledim diyorum kadın!"

Kendimi birden yatakta sırt üstü yatar bir pozisyonda bulunca, "Ya Yekta," dedim ağlarcasına bir sesle. "Günaha gireceğiz bayram sabahında!"

"Girelim!" dedi birden heyecanla. "Ben seninle günaha girmeye de varım, ateşe yürümeye de!"

Kendimi tutamayıp gülmeye başlarken birden parmaklarını üstümdeki tişörtün eteklerinde hissettim. "Hadi hadi. Sende istiyorsun."

Ses tonundan eğlendiği belli olurken tam tişörtü göbeğime kadar açmıştı ki zaten uykumu kaçırmış olduğundan gözlerimi açtım ve ona baktığımda sanki benim gözlerimin açılmasını bekliyormuş gibi gözlerinin ışıldamaya başladığını gördüm.

Haline güleceğim gelirken, "Kuduruk koca," dediğim gibi zaten üstte olan suratını rahatlıkla ensesinden tuttuğum gibi kendime doğru çekerken, "Bana diyene bak," dedi boğuk bir şekilde.

Duyduğum cümleyle sinirlenmeye başlarken öpüşümü durdurdum ve birden onu omuzlarından itmeye çalıştım. Ancak anlamış gibi belime daha da sıkı sarılıp, "Tamam tamam ben kuduruğum," dedi dudaklarımdan ayrılmadan.

Sakinleşmem biraz, yani birkaç saniye, sürerken tam ellerimi yanaklarına yerleştirmiştim ki kapının hışımla açılma sesini duydum.

"Çivçiiv!"

"Atseen!"

Duyduğum bağırışlarla gözlerim kocaman oldu. Hışımla Yekta'yı kendimden uzaklaştırıp yatağın yanına atayım derken artık ne kadar hızlı attıysam, onunda kendini her ne kadar kaybettiyse ne kadar boşluğuna geldiyse, yeri boyladı.

"Ah sırtım!"

Yekta'nın sesiyle yüzümü buruşturup yattığım yatakta oturur konuma gelirken panikle kapıya baktım ve Eflin'in Efkan'ın kulağını, Efkan'ın Eflin'in kulağını tutmuş bir şekilde gözlerini açmış bir yerdeki babalarına bir bana bakıyor olduklarını gördüm.

Yataktan hızla kalkıp, "A-anneciğimler?" dedim korkudan ağzımdan nasıl bir kelimenin çıktığına bende anlam veremezken. Onlara doğru attığım birkaç adım belimde hissettiğim üşümeyle yavaşlarken başımı önce açık olan cama sonra belime çevirirken tişörtün katlı ve belimi biraz gösterecek şekilde açık olduğunu görünce hızla neredeyse dizlerime kadar indirmeye çalıştım.

"Günaydın babacığımlar."

Yekta'nın dalga geçer bir tonlamayla söylemiş olduğu kelime üzerine dişlerimi sıkarak yatağa tutunarak oturduğu yerden sanki Efkan ve Eflin bizi görmemiş gibi umarsızca kalkan kocama baktım.

"Eftan, Atsen Yetta'yı niye yeğe fığlattı?"

Eflin'in sorduğu soruya verebileceğim cevapları düşünmeye başlarken o şaşkınlıktan kocaman olmuş gözleri sayesinde, acaba anladılar mı, diye içimden geçirdim.

Annemin Gelini Olur Musun? (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin