AGOM? ÖZEL BÖLÜM / KURGU DIŞI!
*KURGU DIŞI, AGOM? OKURLARININ İSTEĞİ ÜZERİNE YAZILMIŞ BİR BÖLÜMDÜR!*
-BİR NEVİ YEKTA'NIN RÜYASI, YA DA SİZLERİN HAYALİ OLARAK DÜŞÜNEBİLİRİZ-
YEKTA
Zile basma gereği duymadan hızla anahtarımla kapıyı açtım ve karanlık bir salonla karşılaşınca uyuduklarını anlayıp sessizce dış kapıyı örttüm ancak bu sırada yüksek melodiyle çalmaya başlayan telefonum üzerine hemen elimi cebime attığım gibi kimin aradığına bakmadan aramayı kabul ettim ve telefonu kulağıma götürdüm.
“Yeldaaa!”
“Ne var Caner?” dedim sıkıntıyla merdivenlere doğru yönelirken.
“Bir bilmecem var çocuklar!”
“Bundan bana ne?”
Bir müddet ondan ses gelmeyince tam telefonu suratına kapamaya hazırlanıyordum ki tekrardan konuştu. “Senin burada ‘Haydi sor, sor, sor!’ demen gerekiyordu!”
“Ama demedim ve konuşmayı bozdum. Sen git şimdi bu bilmeceyi başkasına sor!”
Mızmızlandı. “Ya ama-“
Bu sırada ahizenin öbür ucundan garip garip sesler ve Caner’in ‘Ben konuşacağııım!’ diye bağıran sesini duyunca kaşlarım şaşkınca çatıldı.
“Ver şu telefonu be!” diye bağıran annemin sesini duymamla sabırlı kalmaya çalışarak söyleyecekleri şeyi beklemeye koyuldum.
“Yekta! Anneciğim!” dedi annem musmutlu bir ses tonuyla.
“Efendim anne?” dedim gülerek.
“Hadi hep beraber bize gelin!”
Tam cevap vermek için ağzımı açtığım sırada babamın, ‘Onları boş ver Efkan gelsin, Efkan!’ diye bağırdığını duyup sırıttım. “Tamam anne, gelmeye çalışırız.”
“Çalışmayın çocuğum, gelin! Valla baban Efkan diye tutturdu. Düşün demin Caner’i Efkan sanıp sevmeye kalktı!”
Ufak bir kahkaha atıp, “Tamam ben bizimkileri uyandırayım, duruma göre geliriz,” dedim ve bir müddet daha annemin ısrarlarını dinleyip telefonu net bir cevap vermeden kapattım. Açıkçası şuanda çok yorgundum ve bir an önce yanlarına gidip tüm yorgunluğumu unutmak istiyordum.
Telefonu sehpaya bırakırken merdivenlere yönelip üst kata çıktım. Yatak odasına doğru yönelirken ses çıkmaması için özen göstererek kapının kolunu ağır ağır indirdim ve loş ışıklı bir odada, yatakta usul usul yatan iki kişiyle karşılaştım. Yüzümü huzurlu bir tebessüm kaplarken içeriye girip ağır ağır yanlarına ilerledim ve Aksen’in yatağa dağılmış saçlarını elimle okşayıp, eğilerek saçlarının arasından derin bir nefes çekerek öpücük kondurdum.
Uykusunu bozup bozmadığımı anlamak için bir müddet yüzüne baktığımda aynı az önceki gibi uyuduğunu görüp uykusundan olmadığı için mutlu olurken tam bu sırada yanındaki, uyuduğunu düşündüğüm ama çoktan uyanmış ve kıpır kıpır olan yaramaza çevirdim bakışlarımı. O da çoktan ela gözlerini bana çevirmiş annesini öpmem üzerine ters ters bana bakıyordu.
Sırıtarak suratına bakarken, “Merhaba Efkan Bey,” diye mırıldandım ve ona bakarak yatağın etrafında onun tarafına geçmek için dolanmaya başladım. O da gözleriyle beni takip ederken sessizce konuşmaya devam ettim. “Yokluğumda anneyi korudunuz mu bakalım? İşinizden kaytarmadınız umarım?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annemin Gelini Olur Musun? (Raflarda)
Romantizm"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin de...