Aşırı derecede tatlı olan Berille oynarken bir andan da Koray'a bakıyordum, bence hiç benzemiyorlardı. Koray'ın koltukta otururken pis pis sırıttığını görünce söylenmek için tam ağzımı açtığım sırada kafama aldığım darbeyle ağzımı kapamam bir oldu. Başımı diğer tarafa çevirdiğimde Beril'in gülmemek için kendini zor tuttuğunu gördüm ve söylenmeye başladım ''Bu ne ya siz ikiniz benim kafama bişeyler atmak için doğdunuz ?'' dediğimde Koray kahkahayı patlattı. ''Gülme Koray gülme, ya yaptığınız şakaya ne demeli ? Çok saçmaydı hatta saçmalıkta master degreeydi '' dedim ve Koray iki elini 'ben masumum' şeklinde kaldırmıştı. Beril ''Tamam yaa ben yaptım kızma Asya abla, ağabeyimin buraya girdiğini gördüm ve bende geldim. Kapının açık olduğunu görünce de içeri girdim.'' diyerek açıklamasını yaptı. İçimden ''Bunların genlerde sorun var'' diyerekten ayağı kalktım telefonumu alarak mutfağa ilerlemeye başladım. Suyu içerken aynı zamanda ezberlediğim pizzacının numarısını tuşladım ve siparişi verdim. Tam salona yönelecekken balkon kapısının açık olduğunu gördüm ve balkona çıktım. Koray sigara içiyordu, yanına gittim ve ''Hiç fark etmedim...'' dedim aynı zamanda da dikkatini çekmiş oldum. Koray ''Neyi ?'' dedi ve bende ''Sigara içtiğini.'' dedim. Koray hiç bir tepki vermeden sigarasını içmeye devam etti
Hey, Koray benim gibi davranıyordu belki de gerçek Koray buydu.
Farkedilmeyecek bişey değildi Koray bir kaç saattir tuhaf davranıyordu. Ne olduğunu sormak istedim, her ne kadar kişiliğime aykırı olsa da soracaktım zaten bugün fazlasıyla kişiliğime aykırı davranmıştım son bir kez daha öyle davranabilirdim. Koray'a iyi olup olmadığını sorduğum da bana baktı ve tekrar önüne döndü. Aradan kısa bir zaman dilimi geçtikten sonra konuşmaya başladı. ''Endişeleniyorum...'' dediğinde anlamayan gözlerle baktığımda konuşmaya devam etti ''... son zamanlar da ailem yüzünden her şey üstüme geliyor, biliyorum şu an ailesinden bıkmış 12-13 yaşında bir çocuk gibi gözüküyor olabilirim ama cidden bıktım artık. Kendim için, Beril için endişeleniyorum ve sanırım...'' dediğinde bana baktığını fark ettim. Birbirimize bakarken kapı zilinin çaldığını anladık, ayağa kalkıp kapıya doğru ilerlemeye başladım. Kapıyı açtığımda pizzacıyı gördüm -başka kimi bekliyorsam- ve merdiven kenarında duran plaj çantamdan parayı alıp pizzacıya verdim ve gitti. Beril olmasaydı çorbayı içerdik ne gerek vardı pizzaya (!)
***
Pizzaları yedikten sonra Koray'a biraz kendisinden bahsetmesini istedim adından başka hiç birşey bilmiyordum ve bu beni biraz da olsa rahatsız ediyordu, Koray konuşmaya başladığı anda onu dikkatli bir şekilde dinlemeye başladım. ''Selam deli kız, ben Koray Uyar. 18 yaşındayım, kısa bir süre sonra 19 olacağım...'' dediğinde yüzümde küçük bir gülümseme oluştu sanırım 'deli kız'ı sevmiştim. ''Ailem şehir dışında tatildeler. Aslında Beril de gidecekti ama son an fikri değişti yani anlayacağın evde Berille beraber kalıyoruz.'' dedi ve konuşmasını sonlandırdığını sandığım an ''Sıra sende.'' dedi. Bende bunu ne zaman diyecek diye sabırsızlıkla bekliyordum zaten (!) ''Selam manyak çocuk, Ben Asya Gök. 17 yaşında... bir saniye, iki hafta önce 18'e girdim. Gördüğün gibi şimdilik Çeşme'de yaşıyorum, ailem ise işleri yüzünden yurtdışındalar ve kısa bir süre sonra dönecekler.'' dediğimde şimdilik kelimesini özellikle vurguladım ve kendimi tanıtmış oldum. Koray gülümsedi ve ''Manyak çocuk... hmm.'' dedi. Telefonumdan gelen sesle mesaj olduğunu anladım ve mesaja baktım, bilinmeyen numaradan boş mesaj aman ne güzel çok severdim zaten (!) Mesajın bahanesiyle saate baktım; 23:03 olduğunu gördüm, zaman çok hızlı geçmişti. Beril'e bakmak için kafamı diğer koltuğa çevirdiğimde uyuduğunu gördüm, ayağa kalkıp Beril için pike getirecektim ki Koray kolumdan tuttu ve beni durdurdu ''Gerek yok, gidelim biz.'' dedi. ''Sen benim aklımı filan mı okuyorsun ?'' dediğimde güldü ve ''Evet, uzun süredir hobilerim arasında.'' dedi. Koray, Beril'i kucağına aldığında Beril benimle kalmak istediğini söyledi. İlk defa bir çocuk beni bu kadar sevmişti. Koray'ın soru sorar şekilde bana baktığını anladım, zaten evde yalnızdım benimle kalması sorun olmazdı. Kafamı 'olur' anlamında salladığımda Koray'a ''Benimle gel.'' dedim ve yukarıya çıkmaya başladık. Misafir odalarından birine Beril'i yatırdıktan sonra aşağıya indik. Koray ''Eğer bişey olursa hemen beni ara.'' dedi ve kapıdan çıkmak için arkasını döndü. Tam kapıyı kapatacakken aklıma geldi ve ''Numara.'' dedim, bana dönüp elimde ki telefonu aldı ve numarasını yazmaya başladı bende ''Biraz yavaş olmayı deneyebilirsin.'' dedikten sonra Koray telefonumu geri verip "İyi geceler." dedi ve evine doğru ilerlemeye başladı.
Pizza kutularını çöpe attıktan sonra en üst katta ki odama çıkıp bir duş alıp kendimi yatağa attım. Cidden yorulmuştum, tek planım kulaklığımı alıp dinlenmekti. Yatağımın yanında duran komodinden kulaklığımı alıp, odamda ki en köşe bölüme ilerledim ve tavanda ki kolu tutup aşağı indirdim. Sayılı kişinin bildiği hatta sadece Zeynep ve Kaan'ın bildiği bir oda daha vardı, merdivenle odaya çıktıktan sonra tamamını kendim düzenlediğim odaya göz attım. Oda da en köşede duran L koltuğa oturdum ve tekrar odaya iyice baktım. Renkler çoğunlukla siyah ve beyaz olduğu için gören kişi benim düzenlediğimi kolaylıkla anlayabilirdi, diğer köşeye baktığımda ise uzun süredir hatta 2-3 yıldır çalmadığım baterimi ve elektro gitarımı gördüm ve en kısa sürede çalacağımı aklıma bir yerlere not aldım. Tavana baktığımda da sadece tavanın tam ortasında bulunan cama baktım cidden tam kafa dinlemek için bir yerdi, tabii bence. Gözüm bir an karaoke cihazına kaydı, en kısa zamanda Zeynep ve Kaan'ı çağırmalıydım çünkü ikisininde birbirinden harika olan (!) seslerini özlemiştim (!)