2- Atakan

59 3 0
                                    

Bölüm 2

Bütün gece uyumamama rağmen üzerimde hiçbir yorgunluk belirtisi yoktu. Paketi ilk açtığımda çok şaşırmıştım ve asıl soruyu unutmuştum. 'O adam benim adresimi nasıl buldu?' sorusu aklımda dönüp dururken bir yandan da bu olanlardan Yağmur'a hiç bahsetmeyeceğime dair söz veriyorum kendime. Öğrenirse tüm gün peşimde ayrılmaz çünkü.

Pijamalarımı çıkartıp eşofmanımı giyindim. Dağınık ev topuzumu da yapıp aşağı iniyorum. Yağmur'un evde olmadığını anlayınca telefonumu alıp gelen bildirimlere bakıyorum ve Yağmur'un mesajını açıyorum.

'Zeynep, staj için bir şirketle görüşmeye gidiyorum ben, akşam geç gelebilirim. Ama sürprizim var sana.' Galiba hayat bir tek bana gülmüyor diye düşünmeden edemiyorum. Asla kıskanmıyorum onu, imrenmek gibi bir şey bu.

Telefonumdan şarkı açıp duşa giriyorum, yaklaşık yirmi dakika sonra işlerimi bitirip temizlik malzemelerinin olduğu odaya geçiyorum. Sanırım evde tek başınızaysanız ve aklınızı kurcalayan bir sürü soru varsa yapılabilecek en iyi şey; temizlik.

Temizlik malzemelerinden taşıyabildiğim kadarını alıp salona iniyorum ve masanın üzerine dizmeye başlıyorum. Merdiven basamaklarını ikişer üçer çıkıp bandanamı alarak saçıma bağlıyorum. Şimdi tam olarak temizlik moduna girmiş bulunmaktayım.

İlk olarak televizyondan son ses müzik açmakla başladım. Elektrik süpürgesini de fişe takarak çalıştırdım. Bir yandan şarkıyı mırıldanıyorum.

'Dünya döner tek bir yana
Doğsun diye gün bir daha
Ben de döndüm tekrar sana
Sönmek için yana yana'

'Belki sana yazarım uğradığım bir şehirden
Renkli bir kart atarım mekke yada kudüsten
Sonra bir gün cıkarım sen artık dönmez derken
Bir şarkı fısıldarım kulağına gün batarken.'

---

Üç saat sonucunda bütün evi süpürüp silmeyi başardım. Geriye bir tek toz almak kaldı, ama sanırım biraz mola vermeliyim.
Mutfağa gidip su ihtiyacımı da karşıladıktan sonra süpürgeyi alıp yukarı çıkacaktım ki zil sesini duymamla az da olsa sinirlenmeden edemedim. Yağmur geç geleceğini söylemişti. Tam ev kızı moduna girmişken kim bu atmosferi bozmaya geldi ki şimdi? Oflayarak kapıyı açmaya gidiyorum, açmamla kapamam bir oluyor. Yine aynı adam, turuncu! Kapı tekrar ısrarla çalmaya başlayınca derin bir nefes alarak tekrar açtım kapıyı, yanlış görmüş olma ihtimaliyle. Gerçekmiş, turuncu burada!

"Selam."

"Ya, senin ne işin var burada, delirdin mi?"

"Sevgilinin künyesi için teşekkür etmek istersin diye düşündüm."

"Ne sevgilisi ya? Ayrıca seni ilgilendirmez. Teşekkür ederim, bak kıymetli teşekkürünü de aldın şimdi git." Her an Yağmur'un gelme ihtimaline karşı bu davranışlarım normal bile kalıyor. Kapıyı kapatma girişimim boşa çıktı, kapının arasına ayağını koymuş. "Ya çek şu ayağını, yeni temizledim buraları!" dedim fazla bağırmadan, dikkat çekmek istemiyorum.

"Ahaha, anlamadım? Temizledin mi, depresyonda falan mısın?"

"Ne alakası var,  başımda hiç dert yokmuş gibi bir de seninle mi uğraşacağım ben ? Gitsene, teşekkürünü de aldın."

"Sadece kuru bir teşekkür mü güzelim?"

"Aa, haklısın. Gel bir kahve yapayım sana." Alayla söylediklerimi ciddiye alıp içeri girmeye çalışması daha da sinir bozucu bir hâl alırken "Ciddi misin sen, seni eve alabileceğimi mi düşünüyorsun ?" diyorum sinirle.

Birlik Olsak?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin