Bella'nın Günlüğü

10. BÖLÜM BABAM İSTANBUL' A TAŞINMAYI KABUL EDECEK Mİ?

Yola çıktık gittik gittik ve gittik ama arabayla gittik. Çok sıkıldım 1 saattir yoldaydık. Telefonda gezindim biraz ama sıkıntım geçmedi. Nereye gittiğimizi merak ettim bi sorayım dedim.

Ben:
Nereye gidiyoruz 1 saattir yoldayız?

David:
Bizi kimsenin bulamayacağı bir yere gidiyoruz.

Ben:
Nereye gidiyoruz? Beni babam merak eder. Lütfen söyle.

David:
Ne senin baban ölü değil mi? Ayrıca senin babanı benim babam öldürmedi mi?

Ben:
Hayır senin o psikopat baban benim babam diye başkasını öldürmüş. Hemde evli bir çifti öldürmüş. Anlayacağın annemi de baban öldürmemiş. Hemde bir kız kardeşim bile var. Evli çifti karnında bebek varken öldürmüş. Kardeşim ile aramda 2 yaş var sanıyordum ama o ölenler annem, babam kardeşim değil. Kardesim şu an 7 yaşında. Aramızda 10 yaş var.

David:
Senin anneni ve babanı benim babamın öldürmemesi iyi olmuş. Bu arada annenin ölmesine inan çok üzüldüm. Annen neden ölmüş bu arada? Babanın sağlık durumu nasıl iyi mi? Yaa kardeşin o nasıl? Nerden buldun peki kardeşini.

Ben:
Sakin ol hepsini anlatacağım. Annem trafik kazasında önce aklını kaybetmiş sonrada ölmüş babam öyle söylüyor yani. Babamın sağlık durumu ALLAH' A şükür iyi sadece trafik kazası nedeniyle bacağında protez var. Kardeşimde iyi kocaman oldu 7 yaşında. Kardeşimi nerden bulduğumu sormuştun anlatayım. Bir gün işe gittiğimde orada garip giyimli bir adam her yere ateş ediyordu. Sonrada ateş ederken kardeşimin karnına isabet etti. Hemen ambulansı aryıp hastaneye götürdüm. Hastanede Emma' ya nerede yaşadığını sordum sokakta yaşıyorum dedi. Sonrada seni evime götüreceğim birlikte yaşayacağız dedim. Çok sevindi. Hemen tamam dedi. Eve götürdüm. Banyo yaptırdım. Gecede yatağı olmadığı için birlikte yattık. Gece bana abla senin yatağın çok rahatmış o yüzden çok şanslısın bencen dedi ardından hemen uyudu. Sonra sabah işe gitmek için hazırlandık. Dolmuşa binip işe gittik. İşe vardık. Ustanın değiştiğini fark ettim. Sonrada adamın fotoğrafta gördüğüm kadarıyla babama çok benzediğini fark ettim. Emma babam diye sarıldı. Sonra babamda kızlarım diye sarıldı. Bende Emma' nın kardeşim Jon' nun da babam olduğunu anladım. O ana kadar yalnız olduğumu düşünüyordum. Ama şimdi anladım ki yalnız değilmişim.

David:
Yani babanı da buldun keyfine diyecek yoktur. Annen ölmeseydi çok daha mutlu olurdunuz. Aile olarak çok güzel yaşardınız. Ama şimdi de mutlusundur. Onca sene sonra babanı buldun sonuçta. Kardeşinede maşallah. Görmek isterdim. Tam sıkmalıktır o şimdi. Çok tatlıdır, canım benim yaa. Aaa sormayı unuttum o tatlı şeyin adı ne? Onu da sorayım.

Ben:

Çok tatlı çok. Dediğin gibi tam sıkmalık. Adı Emma. Bu arada babam beni çok merak etmiştir. Kardeşim ablam gelmedi diye ağlıyordur şimdi. Eve götür beni.

David:
Sizin eviniz nasıl güzel mi? Bak ne diyeceğim eviniz çok da güzel değilse babanı ara kardeşinle birlikte İstanbul' da yaşayalım. Ne dersin. Hem kardeşin İstanbul' u görmüş olur. Bende kardeşini görmüş olurum. Yani görmeyi çok istiyorum.

Ben:
Ama benim işim var çalışıyorum ben. Babamın da işi var oda çalışıyor. Hem zaten paramız yok nasıl alacağız evi? Kardeşim hem bu sene okula başlayacak.

David:
Bende tonlarca para var. İşini dert etme. Birlikte çok iyi bir iş kurar orada çalışırız. Baban da isterse bizimle çalışır. Kardeşin İstanbul' da başlar okula.

Ben:

Tamam öyleyse. Babam kabul ederse arayım birlikte İstanbul' a taşınalım. Arıyorum o zaman ben. Gerçi aramama gerek yok çünkü eve gidip babamla kardeşimi almamız gerekiyor.

David:
Tamam o zaman geri gidelim. Ama kabul eder mi? Eder inşallah. Neyse geri dönelim.

Geri dönmeye başladık onca yolu birde geri dönecektik. Artık uykum gelmeye başladı. Kafamı koltuğa koydum uyuya kalmışım. Sonra varana kadar uyumuşum David' in sesiyle uyandım sizin eve geldik diyordu. Uykuyla aof ya yatmak istiyorum ben demişim. Ama fazla uzun sürmeden kendime geldim. Hemen birlikte çıkıp zile bastık. Kapıyı Emma açtı önce bana sarıldı niye gelmedin çok merak ettim seni dedi sonrada bu abi kim dedi boşver ablacığım sen koş babayı çağır dedim. Koşarak babamı çağırdı. Babam geldi.