Belgrad Ormanı

35 0 0
                                    

Hamza Kadiri gelen memurlara vermek yerine hastaneye götüreceğini söyleyerek kendi aracına aldı ancak gittikleri yer ne emniyet , ne de hastaneydi Hamza aracı Kurtköy yakınlarında bir yere çekip arka kapıya kelepçeli olan kadirin kelepçelerini çözdü ve Kadiri kaba kuvvetle bagaja tıktı ve araç uzun bir süre yoluna devam ettiğinde hava kararmak üzereydi ve yağmur çiseliyordu bagajda iki büklüm yatan Kadir havasızlıktan debelenmeye başladığında Toros çamur üstünde kayarak durdu , belgrad ormanının iç kısımlarındaydılar . Yağmur hızlanmaya başladı Hamza'nın deri paltosundan yağmur suları hızlıca akıp gidiyordu kundurası çamur olmuştu kaymamak için çaba gösteriyordu , sonra bagajı açtı , Kadir hava almanın sevince ile rahatlamıştı ama sevinci uzun sürmedi . Hamza onu yakasından tek hamlede çekip çamur olan yere attı , yüz üstü çamura düşen Kadir çamur içinde kalmıştı .


- Abi valla ben bir şey bilmiy..

Daha cümlesini bitiremeden Hamza yumruğu çenesine yapıştırdı ve devam etti

- Ben sana izin vermeden konuşmayacaksın bu bir , ne dersem eksiksiz doğru cevap vereceksin tamam mı ulan !

- Tamam abi gözünü seveyim vurma

- Şimdi Tamer'in ,Yiğit'i öldürmek için tuttuğu adam kim onu anlat !

- Abi sana söylersem yaşatmaz beni

- O yaşatmaz da ben seni bu ormana gömmez miyim lan it !

- Abi gözünü seveyim bırak beni

- Ulan pezevenk madem korkuyorsun katillerle ne işin var ha şimdi son kez soruyorum Yiğiti vuran katil kim

- Abi adını bilmem buluştuğumuzda isim yok der , parayı ve adres alır gerisine karışmaz

- Sen nerden tanıyorsun lan o zaman it !

- Abi o beni buldu hatta o zamanlar temizletemediğim bir banker vardı arabasına kadar girip ense kökünden tek el sıkmış fotoğraflarını bana gösterdi ve parasını aldı tanışmamız bu şekilde oldu her çarşamba gecesi benim mekana uğrar bilginin ve fotoğrafların olduğu zarfı alıp kaybolur iş bitince parasını almaya gelir bende o kadar tanırım hem ne kadar az tanırsam o kadar az bela alırım .

- Yok mu takıldığı mekan

- Abi bırak beni gözünü sevey...

Hamza tekme tam çenesine yapıştırdı ''Bir daha beni bırak dersen şuracıkta kafana sıkar gömerim , arabadan atlayıp kaçtı derim 1-2 gün ararlar 1 hafta sonra adın unutulur anladın mı lan it !'' diye ekledi

- Abi adamı ben bir kaç kez onu ..

Bu sefer konuşmayı bölen Hamzanın yumruğu değil rüzgarı yaran merminin çıkardığı ıslıktı , daha Hamza kim ateş etti diye etrafına bakamadan Kadirin boynundan vurulduğunu ve kan fışkırdığını gördü ikinci atış hemen kulağının yanından geçip Torosun sağ arka kapısına saplandı , Hamzanın eli hemen belindeki tabancasına doğru gitti ama tabancası yerinde yoktu o anda kendini hemen bir ağacın arkasına doğru yere attığında tabancasının az önce Kadir'i tehdit ederken çıkardıktan sonra beline takarken düştüğünü anladı gerçekten zor durumdaydı hemen aklına hedef küçültme taktiği geldi o anda yerinden kayarak sıçrayıp tabancayı yakaladı namlusunu her zaman dolu tuttuğu için sadece horozu kaldırıp atışın geldiği yere tahmini üç el ateş edip Torosun arkasına kaçtı , karşıdan silah sesi beklerken ezilen çalı sesleri ve vıcık vıcık çamur sesini duyunca adamın kaçtığını anladı dur ihtarı yapmak yerine arabaya atlayıp ormanın içine kararlama sürmeye başladı ileride bir gölge görünce gazı gereksiz kökledi hava karanlık olunca aşağısının göl yatağı olduğunu geç fark etti ve hemen frene asıldı ama artık çok geçti , direksiyonu kırdığında aracı çoktan bir ağaca çarpmıştı ama hedefinden şaşmamıştı tam arabadan çıkarken sol arkadan bir mermi kolunu sıyırıp ön cama geldi , oda hemen pedal kısmına düşen tabancayı el yordamı ile ararken bir mekanizma sesi ve ardından boş bir klik sesi duydu , tahminince adamın mermisi bitmişti ona doldurma fırsatı vermemek için kararlama olarak dört el ateş etti ve arabadan çıktı kolunda mermi yarası yüzünde ise cam kesikleri vardı ama araban çıkmış son bir el ateş ettiğinde kar maskesi takan siyah deri ceketli adamı yanağından ıskaladığı fark etti , ancak şarjörü bitmişti tam şarjörü ararken adam üstüne koşmaya başladı böyle olunca Hamza da üstüne koşmaya başladı , dışarıdan tek görünen iki tane 1.80 boylarındaki iri kıyım adamın birbirine koştuğuydu çarpıştıklarında boğuşmaya başladılar ikisinde de hiç bir alet edavat yoktu boğuşurken göl kenarına doğru kaymaya başladılar taşlık kısma düştüklerinde ay ışığı gölü ve onları aydınlatıyordu Hamza tam adamın üstüne çıkmış kanlı maskesini açacaktı ki adam yerdeki taşı aldığı gibi Hamza'nın başına geçirince Hamza yere yığıldı ...




UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR DAHA SIK BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞACAĞIM :) YORUM ATMAYI UNUTMAYIN :)


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KRİMİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin