BÜYÜK SON 2

Bölüm 12 - FİNAL! Part I

"Bu saat harika!" "Gercektende öyle! " Bizimkiler zaman saatini oldukça sevmiş görünüyorlardı! Bir saat öncesine gidip bir saat sonrasına gelip duruyorlardı. Sayid "Ver ver! Sıra bende!" Nuri elindeki zaman saatini Sayide fırlattı. Profesör geldi ve saati birden havada tuttu. "Bu kadar şamata yeter!" "Hey! Tam da sıra bana gelmisti!" dedi Sayid ve suratını büzdü. Fakat Profesör gayet ciddiydi!

"Zamanda ileri geri gittiginiz yeter! Bu evreni parçalayabilir!" "Cidden mi!?" "Evet!" "O zaman ver iste!" Sayid profesörün elinden saati almaya calıstı. "Sayid! Evrenin parcalanması sonucunda ne olacagından haberin varmı?!" "hmm yok galiba ama süper olur! Evren parcalanıyor vay canına daha havalı bir sey düsünemiyorum!" "Of sayid!" "Ama profesör!" "Hayır yeter bu saati kaldırıyorum!"

"Ne farkeder nereye sakladıgını bulur ve yine kuklanırım!" "Gercekten mi!" "Evet!" "O zaman bende yokederim!" dedi birden saati yere atacekken Buse bagırdı. "Profesör dur! Saat ise yarayabilir! Kenix gezegeninden gelen canavarlarla karsılastıktan sonra bu saati kullanırız ve canavarı nasıl alt edebilecegimizi buluruz yani en azından birimiz zamanda geri gidip bazı aletler getirir ve bizde böylece her savası kazanmıs oluruz!" "Bencede! " "Bu süper bi fikir kanka!" "Durun! Canavarlar demisken onlar neden hala gelmedi?!" "Bende merak ediyorum acaba neden?!" "Hmm belki onlar biliyordur!" "Kimler?" "Yakaladıgımız kötüler!"

"Nasıl yani kötüler kasasına mı acıcagız?" "Hayır onlara sadece uzaktan sorarız!" "Tabiya onlarda hemen söylerler!" "Hem zaten neden gelmediklerini bidikleri ne malum?" "Dogru!" "Tamam durun! Deneyelim sadece ne kaybederiz ki?" Profesöre baktı hepsi ve Profesör hic bir sey demeden onaylayıcı bir bakıs attı. Hepsi kosarak sıgınagın asansörüne bindi ve alt kata indiler. Asansörün kapagı acıldıgında hepsi sok olmus bakıslarla etrafa bakındı!

Buse "Ne kötüler nerde?!" Nisa "Hepsinin hapisleri acık!" Büsra "Kacmıs olmalılar!" alt kattaki kötüler icin hazırlanmıs hapisler acık ve hicbirisi yoktu. Nuri "Ne yani! Kacmıs olamazlar!" Melih "Baksana hicbiri yok!" Sayid "Ama bi dakka neden hic bagrısma sesi falan duymuyoruz!" Buse "Yerin bin kat altında bulunan bi sıgınakta oldugumuzdan olmasın sivri zeka!" Nisa "Olamaz hemen Profesöre söyleyelim!" telaşla asansöre tekrae bindiler ve sıgınaga geldiler. Ana odada Profesör oturuyordu. Melih "Profesör kötüler kacmıs!"

Profesör hemen ayaga kalktı "Ne?!" "Hic biri hapislerinde yok! Ve hapislerinin kapısı sonuna kadar acık!" "Ama nasıl olur?! Sıgınaktan hic ayrılmadık ki?! Kacsalar haberimiz olurdu! Hem o hapisler onların güclerini kullanmalarına izin vermiyor! Nasıl kacabilirler?!" dedi Profesör saskın saskın. Pervin "Ne önemi var! Hemen insanları kurtarmalıyız!" Profesör "Durun! Bakalım her sey yolunda mı" Profesör haberleri actı ve haberlerde ne bi canavar haberi ne de sehrin yokolduguna dair haberler!

Buse "Nasıl ya?! Madem hapisden cıktılar neden sehiri yerle bir etmiyorlar?" Pervin "Bu cok sacma! Nereye gittiler ki?" Profesör düsündü onlar konusurken sessizce "Onları kesin Kevın hapisten cıkardı. Ahh!" bunu duyan Melih "Profesör? Bir sey dedin?'' Profesör birden döndü ve " Ben.. Yok .. Ben bir sey demedim! Hic bir sey!" "Haa tamam!" Melih artık emindi Profesör bunlardan bir sey gizliyordu! Buse "Nerde olduklarını ögrenmeliyiz! Burda böylece duramayız!" Nisa "Buse elimizden bir sey gelmiyor beklemekten baska!"

Hepsi oturmus. Sadece düsünüyordu. Profesör sessizce görünmek istemezcesine ana odadan cıktı ve koridora dogru ilerledi. Melih arkadaslarına döndü "Cocuklar! Profesör nereye gidiyor?!" Sayid "Ben ne bikeyim?" Nuri "Bilmem belki bir isi vardır! Aletlerle ilgilidir belki!" Melih dayanamadı ve yerinden kalkıp koridora gitti.
Profesörün koridorun sonunda durdugunu gördü. Daha sonra duvara dokundu. Duvarda birden sanal bi ekran cıktı. Ekrandaki harflere bastı. Sonra birden oldugu yerden asagı dogru indi. Sonra tekrar asagı inen kısım geri yukarı cıktı. Kosarak oraya gittim. Duvara dokundum ve birden sanal ekran ortaya cıktı.