Görünmez

522 53 30
                                    

Niall'ın ağzından

"Ashley hadi." dedim bana cevap vermeyeceğini bilsem de. "Resmen çocuk gibi davranıyorsun."

Yaklaşık on beş dakikadır Ashley'nin üzerinden elbisesini çıkarmak için onu ikna etmeye çalışıyordum ama omuzlarını kapayıp kendini kilitlemişti. Kustuğu için tamamen olmasa da, kafasının biraz açılacağını düşünüyordum ama şuan hiç öyle durmuyordu.

"Gözlerim kapalı yıkayamam ki..."

Küvetin yanına oturmuş onu ikna etmeye çalışırken hala benim yüzüme bakmıyordu, ne bu kadar içmesine ne de kusmasına ben sebep olmamıştım ki...

"Hadi bebeğim," dedim neredeyse fısıldar tonda, "izin ver seni yıkayayım."

Sonuçta onu ilk kez kıyafetsiz görecek değildim, tabi bunu ikna etmek için kullanmamalıydım. Yani şuan benden utanması biraz fazla tatlıydı.

O anda aklıma gelen fikirle bunu önleyebileceğimi düşünerek ayağa kalktım, derimden zor ayırdığım dar kotu çıkardım ve kenara fırlattım. Arkasına oturabilecek şekilde küvete girdiğimde ise o hala bir tepki vermemişti.

"Bak," dedim ayaklarımı yanlarına uzatarak onu kendime çektiğimde, "senin için görünmez oldum."

Ben geriye çekildikten bir süre sonra kolları güçten kesilmiş gibi yanlarına doğru düştüğünde sonunda pes etmişti. Islanmış elbisesinin eteklerinden tutarak yukarı doğru sıyırdım ve çıkarıp attığımda üzerinde sadece iç çamaşırları kalmıştı.

Duş başlığını kendime doğru çekerek neredeyse yirmi dakikadır akan suyu vücuduyla buluşturduğumda ürperdiğini hissetmiştim ama suyu kontrol ettiğimde bunun suyun soğuk ya da çok sıcak olmasıyla ilgili olmadığını anladım. Kafasını hafifçe geriye doğru verdiğinde saçlarını önünden arkasına topladım ve hepsini ıslatmaya çalıştım.

Aslında onu rahatlatmak için bir şeyler söylemek istiyor ama bir yandan da aramızdaki sessizlik sanki ona daha iyi geliyormuş gibi hissediyordum. Yani, böyle yaşadığımız birkaç özel an daha olmuştu o yüzden susmaya devam etmeye kararı verip saçlarını sabunlamaya başladım.

Nihayet hepsini durulamayı bitirdiğimde onları omzundan diğer tarafına atıp vücudunu yıkamaya başlamalıydım. Ellerim südyenini açmak için sırtına değdiği anda omuzlarının dikeldiğini ve yeniden ürperdiğini gördüğümde bir anlığına durakladım. Gıdıklanan biri olduğunu biliyordum ama şuan bu kadar hassas olmasının ayrı bir sebebi var mıydı bilmiyorum. Yine de ses çıkarmadığı için ben de yavaşça südyenini kollarından çıkardım ve kenarıya attım. Lifi köpükleyip vücudunu da yıkamayı bitirdiğimde nihayet şu rahatsız koku onu terk etmişti.

Küvetten çıkıp dolaptaki havlulardan birini alarak Ashley'e döndüm ve üşümesin diye hemen üstüne doğru atarak onu da küvetten çıkardım. Odaya geçtiğimizde yatağa oturttum ve ona hemen yıkanıp geleceğimi söyleyerek beni beklemesini istedim. Gerçi zaten bir yere gidebileceğini sanmıyordum ama... yine de tembihlemiştim.

Geri dönüp bu sefer hızlı hareketlerle kendimi temizlediğimde ben de rahatlamıştım. Dolaptan kendime de bir havlu çıkardığımda belime sardım ve buğulanmış aynanın birazını temizleyip kendime baktım. Birkaç saat önce yorgun olduğumu düşünürken şuan öyle hissetmiyordum. Ellerimle saçlarımı dağıttığımda şimdi ilgilenmem gerekenin kendi yorgunluğum değil de Ashley'nin sağlığı olduğunu hatırlattıktan sonra banyodan çıktım.

"Ashley?"

"Ash?"

Onu bıraktığım yerde göremediğimde bir an midemin içimde burulduğunu hissetmiştim.

Other Things [Niall Horan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin