3.B. Serseri Polis

104 25 4
                                    

Sonbahar tüm etkisini tüm şehirde hissettiriyordu. Yağmur yoktu ama rüzgar şiddetli bir şekilde esiyordu.
Su birikintileri hiç durulmuyordu.

Nevra arabasını park etmiş di. İstanbul emniyet müdürlüğüne gelmişti. Nevra olarak onu görmeye söz vermişti. Polis müdürü belki de ona gönül koymuştu dört ay sonraya sözleşmeler ama tam tamına altı ay olmuştu. Kapıya yaklaştığında telefonundan polis müdürünün telefonu çevirdi. Çalıyordu.

"Merhaba. Ben Nevra umarım hatırlarsınız.

" Nevra kızım unutmam mümkün mü sanıyorsun. Nerelerde sin?"

"Geldim müdürün kapının onun deyim. Beş dakikaya yanınızda yım."

"Tam kızım o dam da bekliyorum."

Telefonu kapatıp içeri girdiğinde asansöre yetişmek için kısa bir depar atmak zorunda kalıyordu. Beşinci kata çıktığında müdürün kapısına geldiğinde kapıyı vurarak içeri giriyor du. Müdür babacan bi tavır la ayağa kalkarak Nevra yı kucaklayıp sarılıyor du.

"Hoş geldin kızım nasılsın."

"Tesekkur ederim müdür um sizi sormalı. "

"Ne olsun be kızım aynı işte iş güç koşturup duruyoruz. Sende bir villa birde lüks marka araba sahibi olmuşsun."

Nevra şaşırmıştı. Yeni kimlik bilgilerini bilen tek yer emniyet di ve müdürün bu sözünden takipte olduğunu anlıyordu. Daha fazla laf almak zorundaydı ağzından şimdi .

"Müdür um peki ne zaman peşi mi bırakacak sınız? "

Nevra tebessüm ederek şakayla karişık sormuştu sorusunu.

"Sen buraya gelinceye kadardı kızım. Herşeyin yolun da olduğuna kanaat getirdik dosyanı kapattık. Şu andan itibaren.

Nevranin tedirginliği biran olsun gitmişti. Sohbet uzadıkça uzamış sohbete kahveler eşlik etmiş di. Nevra saatine bakarak blöf ünün ilk adımlarını atıyordu.

"Müdür um izninizle benim gitmem lazım. Bu arada size ufak bir sürpriz im var. Umarım beğenir iniz."

Nevra ilk bu odaya geldiğinde masanın üzerindeki Fenerbahçe logolu kupa aklında kalmıştı. Adam fanatik bir Fenerbahçeli idi. Hediye paketini hışır hışır açan adam fenerbahçeli futbolcuların imzalı çubuklu formasını gördüğünde çocuklar gibi sevinmişti. Nevra odayı terk etmiş asansöre doğru yürürken bir adamla aynı anda içeri girmişlerdi. Adam burnun dan soluyor gibiydi. Zemin katın tuşuna bastıktan sonra Nevra yı fark etmemişti bile. Nevra adamı baştan aşağı süzerek aklında bir fikir arasa da bulamıyordu. Nevra dış kapıdan çıkmış merdivenlerde durmuş telefonu eline almış arama olup olmadığını kontrol ederken bir anda telefonu elinden ileri doğru fırlıyor bir su birikintisinin içine düşüyordu. Nevra kafasını kaldırdığında asansör deki burnundan soluyan adam bir anda nazik bir bey efendiye dönüşüyor du.

"Kusura ma bakmayın hanfendi dalgınlığı ma geldi."

"Özür dile men iz telefonu mu geri geçirmeyecek ama bununda bilincinde sin iz umarım."

"Buyurun gidelim hemen yenisini alalım karşı mağazadan hanfendi."

Adamın bu hoş görülü tavrı Nevra nin hoşuna gitmişti. Hemen parmaklarında yüzük aradı ve aradığını bulmuştu. Adam sözlü yada nişanlıydı. Nevra artık adamın kendine asılmadığın dan emindi.

"Teşekkürler zaten modelini hoşuma gitmemiş di."

Nevra parasıyla adamı ezer iken adamda bunun farkına varmıştı. Adam inatla bir şekilde özür dilemek istiyordu.

NevraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin