Tüm gözler Rose'a çevrilmişti. Sakince üzerinde bulunduğum sandalyeden indim ve koşup sarıldım. Daha da şiddetli ağlamaya başladı.
"Beni aldatıyomuş!"
"Şşş...tamam sakin ol. Anlat noldu? Veya bekle. Gel bizim eve gidelim. Burası yeterince karışık."
Gina Teyze'ye yaklaştım."Her şey için çok teşekkürler. Yaşananlar için özür dilerim."
diyip kapıya yöneldim.
"Dur Mack. Ben de geliyorum."
Matt de peşimden geldi. Rachel veya Cam'le göz teması kurmamaya çalışarak kapıdan çıktım. Yol boyunca Rose'un ağlaması geçmedi. Gözleri feci şekilde kızarmıştı. Eve gelir gelmez odama çıktık. Matt zaten bizi bıraktıktan sonra gitmişti. Yatağın başına oturdum. Rose da masadan küçük ayıcığımı alıp yanıma uzandı.
"Hala beni aldattığına inanamıyorum. Bunu nasıl yapar yaa!"
"Tam olarak noldu? Anlat."
"Onun evinde film izliyoduk. Sonra bi ara telefonu çaldı ve konuşmak için içeri geçti. Ben de çaktırmadan konuşmalarını dinledim. "Seni çok özledim bebeğim, yarın buluşuyoruz di mi, ama kimse bilmemeli tamam hadi bye bye aşkım" filan dedi. Geri geldiğinde telefonu elinden aldım ve son aramalarına baktım. "Aşkım #2"
diye biriyle konuşmuştu.""Vay pislik. Ee naptın peki?!"
"Önce bağırdım. Sonra belki açıklaması vardır diye onu dinledim. Hiç bi şey demedi. Tabi yaptığı ihaneti açıklıyamadı beyfendi. Çantamı aldığım gibi buraya geldim işte."
Gerçekten çok şaşırmıştım. Jack iyi birine benziyodu. Yanımda ağlamaya devam eden Rose'un daha fazla üzülmesine katlanamadım. Sonuçta ben üzgünken bana yardım eden kişi oydu.
"Tamam. Ağlama artık. Bak sana söz veriyorum şu kız kimse bulcam ve Jack'i doğduğuna pişman edicem."
Ağlaması kesilmişti sadece arada hıçkırıyodu.
"Biliyorum. Sana güveniyorum."
Gülümsedi. Artık o kızı bulmama lüksüm yoktu.
"Hadi sen şimdi uyu, rahatlarsın. Sabah erken çıkarım ben sen istediğin kadar burda kalabilirsin."
•••
Alarmımı saat 6.30'a kurmuştum. Bugün o kızı bulmaya kararlıydım. Kendimi profesyonel bi dedektif gibi hissediyordum. Dikkat çekmeyen bir şeyler giyindim sonra Johnson'ı aradım.
"Alo?"
"Alo Jack."
"Niye sabahın köründe aradın ki?"
"Sana da günaydın. Her neyse. Çok önemli bişi isticem senden. Çaktırmadan Jack'in telefonunu alır mısın?"
"Tamam bekle...evet aldım."
"Şimdi mesajlarına girer misin?"
"Tamam girdim."
"Aşkım #2 diye biri olmalı."
"Evet."
"Konuşmalarına bakar mısın? Saat kaçta buluşucaklarıyla ilgili bi şey yazıyo mu?"
"13.00"
"Emin misin?"
"Evet."
"Tamam çoook sağ ol. Yerine geri koyabilirsin şimdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Arkadaş?
FanfictionZamanının çoğunu yan komşuları Dallas'larda geçiren Mackenzie Adams erkek arkadaşı Jason'ın düşündüğü gibi biri olmadığını anlar ve onu terk eder. Ayrılmalarından sonra en yakın arkadaşı Cameron'da değişiklikler fark etmeye başlar. Bakışları, hareke...