Uyandığımda son hatırladığım yerden çok daha sıcak ve yumuşak bir yerdeyim, hastane odası. Doktorumun sesine benzettiğim bir ses ameliyat detaylarını Barış'la paylaşıyordu.Anladığıma göre kurt bebeğin normal bebeklere göre biraz daha büyük doğması kaslarımı zorlamış o yüzden dikişler alındıktan sonra sık sık kontrole gelmeliymişiz.Neyse, bebeğimi kucağıma alacaksam biraz dikiş acısına katlanabilirim sanırım. Annemin kardeşimi doğurdu zamanı hatırladım, bir kurt bebek doğurmadığı halde birkaç hafta iki büklüm gezmişti.Doktor nihayet ameliyat raporunu okumayı bitirdiğinde gözlerimi açmak için uygun bir zaman olduğuna karar verdim.Ilk gördüğüm şey bir erkek yüzü oldu, babamınkine çok benzeyen bir erkek yüzü. Sanırım narkozun etkisi hala geçmemişti.Babamı yıllardır görmüyordum, bir çeşit kurt kuralı gibi bir şeydi varlıkları gizli kalmalıydı.Aileden bile gizli.
Gözlerimi babama benzettiğim yüzden kaydırıp odada Barış'ı aradım. Nihayet göz göze geldiğimizde beklediğim tepkiyi verdi ve sıcacık gülümseyerek yatağa ,yanıma oturdu."İyi misin?"dedi.Kafa salladım."Berk de iyi mi ?" diye sordum."Evet birazdan getirirler.Annenle babana selam vermeyecek misin?" diyerek gözlerini az önce babamı gördüğüm yere çevirdi. Sanırım gerçekten buradalardı.Yerimden kalkacak gibi hareketlenince odadaki herkes bi anda bana yöneldi."Gerçekten burada mısınız ? Barış, gerçekten buradalar mı ?"dedim. Barış gülümseyerek evet dedi ve yavaşça yanımdan kalktı ve başıyla annem ve babamı yanıma davet etti.
Annem ağlıyordu, babamsa beş yılda yüzünü zor tanıyacağım kadar yaşlanmıştı. Annem elimi tutarken Barışın sesi odanın diğer köşesinden yükseldi. "Uzunca bir süredir ailenle konuşuyorduk ama kurallar gereği kurt olmayan bir kıza mühürlenildiğinde evlenip bir çocuk sahibi olana kadar kız kurt ailesinden sayılmadığı için kızın hiçbir yakınıyla haberleşmesine izin verilmiyor.Uzun zamandır her şeyi onlara anlatıyorum, fotoğraflarımızı gönderiyorum.Şimdi de yanındalar bak, dedi ve nazikçe baş selamı vererek odadan çıktı.
Onun çıkmasıyla beraber babam da ağlamaya başladı. "Ağlamayın iyiyim ben iyiyiz mutluyuz." derken benim de gözümden bir yaş süzüldü.Her ne kadar yeni hayatıma adapte olmuş olsam da onları karşımda görünce ne kadar eksik yıllar geçirdiğimi anlamıştım.Onları çok özlemiştim.Babam benden haber alamadıkları bir hafta neler yaşadıklarını anlatırken o anki acıyı yüzünde görmüş gibi oldum.Sana bişey olsaydı yaşayamazdım, dedi.Kocaman sarıldık.Tam o anda içeri Berre girdi ve bana doğru koştu, tam üstüme atlayacaktı ki annem onu tuttu ve yavaş kızım, dedi.Tanışmadıklarını sanıyordum, anne işte bu benim kizim, dedim.Görmeyeli ne kadar büyümüş, dedi.
Görmeyeli mi? Görüşüyor muydunuz ki ? dedim. Babam:" Barış fotoğraflarını göndermişti diye cevapladı. Berre anneme sarıldı.Annem de onu dizlerinin üstüne oturttu."Peki sen anneanneni tanıyor musun Berre?" dedim. "Aslında hiç görmedim ama aynı senin gibi kokuyor." dedi. Annem kendini koklamaya çalışırken odaya ben farketmeden giren Barış ve ben aynı anda kahkaha attık. Barış :"Sen kokunu alamazsın anne." dedi. BARIŞ ANNEME ANNE DEDİ! Hepimizin yüzünde bir gülümseme oluştuğu sırada içeri adını bilmediğim minik bebek yatağını (hayır beşik değil) süren bir hemşire girdi."Allah analı babalı büyütsün." diyerek minik bebeği bana uzattı.Gözlerime inanamayarak oğlumu kucağıma aldım, bu dünyanın en güzel hisseydi.Bebek doğrudan Barış'ın gözlerinin içine bakıyordu. Kurtlara özgü baba-oğul içsel konuşması yapıyorlardı sanırım, hani en duyamadığımdan.Ben bebeğin Barış' a ne kadar benzediğini düşünürken annemle babam aynı anda "Sana benziyor." dediler.Hep beraber güldük. Bugün hayatımın en güzel günü olmalıydı, tüm sevdiklerim yanımdaydı ve gülüyorduk, uzun süredir gülemediğimiz kadar içten hem de...
Evet, bu hikaye de burada biter yavru kurtlar.Son bölüm hatırına yorum yaparsanız çok ama çok sevinirim , hala okuyan var mı bilmiyorum ama hfskdijdjd yine de öpüldünüz ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebeğim Bir Kurt
Werewolf16 yaşındaysanız ve kurt bir çocuğunuz olduğunu öğrenseniz ne yaparsınız?