1.BÖLÜM

78 5 3
                                    

bölüm şarkısı : 5 Seconds Of Summer - Cast Away 

Selam,ben Helin. Sınıfta herkesin tanıdığı,ancak sınav günleri dışında büyük bir çoğunluğun takmadığı kızım.Bazı sınav günleri yerim değiştirilmedikçe, genelde sınıfta orta sıranın üçüncü masasında otururum. Merhaba bende buradayım ve evet,yaşıyorum!

Ailem orta halli bir aile. Okuldaki çoğu öğrencinin ailesinin aksine. Annem hemşire, babam ise yok, on yıl önce onu kaybettik. Evde ne çok pahalı bilgisayarlarımız var, ne de çok pahalı tablet veya ev eşyalarımız. Ancak biz böyle mutluyuz. Diğer insanlar gibi daha fazlasını istemiyoruz. Nefes kesici güzellikte bir evimiz de yok, 3+1 sıradan bir evde oturuyoruz.

Okuldayken, sürekli içimde bir boşluk hissediyorum. 14 yaşındayım,8.sınıfa gidiyorum ve SBS ye hazırlanıyorum. Ve evet,okulda insanların hiçbiri beni haklı olduğum konularda kendimi savunduğum için beni sevmiyor. Öğretmenlerim hariç. Onlar beni başarılı olduğum için seviyorlar. Ama aynısı arkadaşlarım için geçerli değil. Kıskanmaktan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar. Ve tabi,para da önemli. Para en öncelik verdikleri şey onların.

Bir insanın dışlanması için,başka birine,herhangi birine rahatsızlık vermiş olması gerekmez mi? Gerekir. Ancak onları rahatsız etmiyorum, hiç bir şekilde canlarını acıtmaya çalışmıyorum. Ama sanki patlamaya hazır bir bombaymışım gibi,benden uzaklaşıyorlar. Anlamıyorum.

Bazen,neden dışlandığımı düşünüyorum. Yani,çoğunlukla. Aklıma tek gelen şey, 'yeterince kendine güvenmiyorsun!' oluyor. Ama güveniyorum, Çoğu insandan daha çok güvendiğime de eminim. Fakat gelin görün ki, sürekli aklıma takılan bu oluyor. Ha, bir diğer aklıma takılan şey ise yetenekli olmadığım. Evet yeteneğim yok,ne bir spor yapabiliyorum,ne bir enstrüman çalabiliyorum ya da böyle bir şeyler. Ancak etrafımda yeteneksiz olmasına rağmen yüzlerce arkadaşa sahip insanlar da var. Yani dışlanmamım yeterince göze çarpmamamla ilgili olduğu tezi de bu şekilde çürümüş oluyor.

Kendime olan özgüvenim olması gerektiğinden fazla değil. Ama lütfen özgüvenle egoyu birbirine karıştırmayalım. Biri, insanın kendine olan saygısı ve güveni,diğeriyse kendinde olmayanı oluyormuş gibi görmesi. Egolu bir insan her konuda kendini daha başarılı ve daha iyi bulur. Ama özgüvenli insanlar,kendini her işte iyi olabileceğine inandırır ve bunun olması için çabalar.

Etrafımdaki diğer kızların giydiği kıyafetleri giymiyorum,ya da yaptıkları makyajı yapmıyorum. Saçlarımın da kahverengi halinden memnunum,bazıları gibi boyamıyorum. Ama yine de bir takım kişiler, 'sen doğal değilsin,' demeye devam ediyor. Anlayamıyorum.

Bazı kızlar, Air Max ayakkabıları sırf 'Tumblr.' da gördükleri için ya da 'pale' olduğu için istiyor ve alıyor. Ve hepsi birbirinin kopyası. Oysa ben,diğer insanlardan farklı,en azından biraz daha farklı olmayı her zaman sevmişimdir. Onlardan farklı bi özelliğim,bir eşyam ya da ne bileyim,dış görünüşümün bile farklı olmasını isterim. Ama insanlar beni 'değişik' olarak düşünüyorlar. Rengarenk ve tuhaf giyinen. Tuhaf giyinen ben değilim,sizsiniz. Ama beni dışlamaya devam ediyorlar. 

Çünkü ben buyum. Biraz farklı olduğu için dışlanan,eziklenen kız. Özel okula bursla girmiş olmasına rağmen, arkadaşları tarafından 'başarısız' bulunan kızım. Ve mutluyum. Ben olmaktan mutluluk duyuyorum. Başkalarının yansıması olmaktansa,kendi gerçeğim oluyorum. Yansımalar geçicidir,gerçekler ise asla kaybolmaz.- Helin'in Günlüğü, 2 Şubat,2013

12 Ekim,2015

Genç kız, yumruğunu sıktı. Sinirlenmişti. En yakını olarak bildiği kızın ona bunu yapabildiğine inanmıyordu. Anlayamıyordu. Tüm sırlarını niye vermişti ki hemen? Nasıl da çabucak güvenmişti?

Ben de VarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin