Ben de Varım

5.Bölüm

CENK

Amerika'dan geleli sadece bir gün olmuştu. Amerika cidden harika bir yerdi.Biz California'ya da kalmış olsak da Los Angeles'da da DisneyLand'e gitmiştik.İngilizce Kursundan birkaç kişi daha vardı ve söylemem gerekir ki,California kızları...MÜTHİŞTİ! Cidden,kızlar çok güzeldi.Hepsinin saçları bellerindeydi ve hepsi tek kelimeyle fıstık gibiydi.Hatta bir tanesini kendime ayarlamıştım ki Göker sağ olsun, kızı orada bırakmam gerekmişti. Ama numarasını almıştım.Cenk'im ben,hiç bırakır mıyım? Göker,Rüzgar ve Kaan'la ders boş olunca bahçeye çıkmıştık.Biyoloji hocası iki hafta izin almış,yokmuş. Hatta dünki derste de yokmuş.

Hava serindi,ama umursamıyordum.Kaan gittiğimizden beri çok değişmişti. Hiç konuşmuyor,sürekli düşünüyordu. Ne olmuştu merak ediyordum. Bi saatliğine pek bir şey anlayamamış olsam da Helin'le aralarında bir şey olduğunu varsaydım çünkü,bana ilk sorduğu şey; "Helin'i gördün mü?" olmuştu. Oğlum,ulan Amerika'dan geldim,insan bi hoş geldin der. Gidip bana Helin'i soruyor. Ne olduğunu yakında öğrenirim herhalde.

-Seviyorum be.

Kaan'ın ne dediğini anlamam bir dakikamı aldı. Önce ne dediğini anlamadım,sonra kimden bahsettiğini anlamadım.

-Oğlum ne diyon? diye sordu Göker. Rüzgar her zamanki gibi geri planda durmayı tercih ediyor,sadece konuşulanları dinliyordu.

-Ya,Poyraz,Helin'e açılmasın ya. Ben seviyorum onu.

Eh be oğlum,sen onu çoktan kaybettin. Kızın arkasından iş çevir,sonra da seviyorum. Valla Helin olsaydım çoktan ikisinin de kıçına tekmeyi basardım. Tabi,Helin yumuşak başlı bir kız,bunların değil kıçına tekmeyi basmak,yanaklarına minik bir tokat bile atmaz.

-Oğlum,sen kızın arkasından iş çevirmedin mi geçen yıl?

-Ne işi ya? Ayrıldık tamam da iş mi çevirmek bu?

-Ee,o kız sana bir daha bakar mı? dedim ve elimdeki CapriSun'dan bir yudum daha aldım.

-Niye bakmasın?

-Sen senin arkandan iş çeviren kız arkadaşına tekrar bakar mıydın? diye sordu Göker. Rüzgar güldü.

"Ne Helinmiş be."

Doğruya doğruydu. Helin'le geçen yıl olsa,hatta 8.sınıfta dahi kimse ilgilenmezdi. Poyraz,Ela,Rüzgar,ben,Helin ve Göker aynı okuldan gelmiştik,belki Göker'le Rüzgar bizden başka sınıftaydı ama her zaman birlikte takılırdık.Ta ki geçen yıl ki partide Kaan'la Poyraz kavga edene kadar.

Hala ikisiyle de çok iyi arkadaştım ama bazen arada kaldığım oluyordu. biri Kaan'a söverken ona eşlik edip,diğeri Poyraz'a söverken eşlik etmek sinir bozucu olabiliyordu. Geçen ay,Amerika'ya gitmeden önce Helin'le de konuşmuştum. Ela'yla aralarında bir sıkıntı yoktu. Beraber avm'ye gidiyor,beraber alışveriş yapıyorlardı. Bir ayda ne yaşandığını merak ettim. Aptal bir aşk olayından daha derin olduğunu düşünüyordum ama kızların işi belli olmazdı.Gerçekten de aptal bir aşk olayı olabilirdi.

Rüzgar sessizliğini bozarak konuşmaya başladı.

"Geçen yıl,hiçbiriniz,Ela ve Poyraz dışında hiçbiriniz kızın yüzüne bakmazdınız. Belki iyi arkadaştınız ama hiçbir zaman kıza iyi bir söz söyleyip,kötü halden kurtardığınızı görmedim. Partilere gittiniz,Ela'yla olan kavgalarına gülüp eğlendiniz. Şimdi de Poyraz kıza açılınca kız kıymete mi biniyor? Ağzınızdan ikide bir Helin çıkması pekte mantıklı değil. Kaan,sen,ona seni seviyorum derken o kadar sahteydin ki... Ama kızlar farketmiyor ki. Helin'in bile fark edemediğini düşünecek olursak gerçekten de derin bir etki alanın var. Helin'in daha 9.sınıfın ilk gününden beri senden hoşlandığını biliyordum Kaan. Hani hiç söylemedim,ama ben Helin'le hep konuşuyordum. Kaan,8.sınıfta Helin'le aynı sınıfta değildin,onu ilk kez 9 da tanıdın ve ilk gün ondan hiç te hoşlandığını sanmıyorum. Bir kere sevmezsen,sonrasında da sevemezsin. Bu budur. Devamı yok. Ayrıca Cenk, sende kıza iyi arkadaşım filan diyorsun da daha en sevdiği renk ne sorsam onu bile bilmezsin. Biri,sadece tek bir kişi, bir şeye kıymet verince,değerlenmesin artık. Yeter. Kaan o kız sana aşık, içini rahatlatayım,Poyraz'la şu ağacın arkasında kavga ediyorlar. Git bir bak istersen."