BOŞLUK

42 8 4
                                    

                                                                          BOŞLUK

Güneş bugün yine belli belirsiz doluyor odama,sanki o da beni terketmek ister gibi.Yeni uyanmanın üstümde yarattığı berbat hisle yataktan kalkmak için debeleniyorum,belkide içerden gelip birinin bana bağırıp çağırmasını bekliyorum.Yine bugün neler yapacağımı düşünüyorum ama aslında bu çok da önemli değil artık benim için,çünkü canım o an ne isterse onu yapmaya alıştığım bir sürecin içindeyim uzun zamandır.Bu durum beni hem özgür kılmış hem de sorumsuz hissettmeme sebep olmuştu sanki.Ama sorumluluk almak istediğimi söylersem de doğruları söylememiş olurum zaten.Yataktan kalkmak zorundaydım çünkü neredeyse 14 saattir uyuyordum ve bir şeyler yemeye ihtiyacım vardı.Gidip  ortalıkta neler olduğunu kontrol ettim ve çok da şaşıracağım bi manzara yoktu..Annem  bir şeylerle meşguldü ve meşgul olduğu işi herzamanki gibi söylene söylene yapıyordu.Annemden bahsetmişken biraz onu anlatmaktan zarar gelmez,zaten çok derin bir kişiliğe sahip değil benim gözümde.Herhangi bir mesleği olmayan evde yemek yapan sıradan bir anne aslında o da,henüz 40lı yaşlarının başında,herhangi bir mesleği olmadığı ve erken evlendiği için mutsuz,monoton bir ev kadını.Evet,benim gözümde onu farklı ve mükemmel kılan,yaşım geçtikçe ondan öğrendiklerimle ona daha farklı bakmaya başladığım çok farklı yönleri var belki ama sizin bilmeniz gerekenler bu kadar.Çünkü onu asla benim tanıdığım kadar tanımayacaksınız.Onu kontrol ettikten sonra uyku nöbetime birazda televizyon karşısında devam etmeye karar verdim ama bunu yaparken her an annemin içerden sesleneceği anı bekliyordum.Ve işte o an..Size konuşmamızın detaylarını anlatmak istemem zira bolca bağırışlı,çağırışlı bir konuşmaydı.Ve evde kalırsam bütün günün bağırış çağırış içinde geçeceğini bildiğimden dışarı çıkmaya karar vermiştim.Ama nereye gidecektim?

Biraz sonra üstümü giyip dışarı çıktım ama evden çıkana kadar hâlâ nereye gideceğime emin değildim,sonra yakınlardaki bir gürültü merkezine gitmeye karar verdim.Evet,gürültü merkezi çünkü benim için insanların bu denli  akın ettiği ve birçoğunun ne yaptığını bilmeden anlamsızca zaman geçirdiği bu yerler gürültüden ibaretti.Ama bugün bende ne yaptığını bilmeden aylak aylak gezinen o topluluğun arasına karışmıştım,bu kadar insan içinde kaybolmaktı aslında bugün hedefim.Anlamsızca gezindiğim bu yerde kalabalığı bile görmezden geldiğim en sevdiğim yerdeydim şimdi,enstrümanların arasında kaybolduğum sevimli bir dükkan.Parıltılar içindeydi burası,her şey yepyeniydi ve yeni kokuyordu,bense her an geleceğinden emin olduğum mağaza görevlisinin gelmemesi için görünmez olmaya çalışıyordum.Uzun süre gezdim dokundum o güzel varlıklara,hepsi çalınmak için bekliyordu ama ben doğru kişi değildim ben sadece onlarla gelen huzuru,onların kafamda canlanan sesini seviyordum ama zaman zaman kendimi onları çalarken hayal ettiğimde oluyordu fakat nedense bu görüntüyü aklıma oturtamıyordum.Bir süre gezdikten sonra bu sevimli yerden de çıktım ve kitapların,filmlerin ve daha birsürü güzelliğin içinde kaybolduğum başka bir yerdeydim şimdi.Evet işte bunlar benim sevdiğim şeylerdi,belkide birçoğunuzun..Bu güzel yerde de uzunca bir zaman geçirdikten sonra artık eve gitme ihtiyacı hissetmiştim.Belki bedenim eve gitmek istiyordu şimdi ama zihnim başka yerlerde olmak istiyordu,bu dünyadan kurtulmak ve tamamen özgür ve mutlu olduğum kalabalıktan uzak yerlere..

Hayallerim demişken,kendimden ve yaşantımdan,düşüncelerimden hiç bahsetmedim ve sanırım bu bana biraz zor geldiğinden buna ihtiyaç duymadım da.Çünkü hayatta ne istediğine tam olarak karar verememiş biriyim ben.Evet  her insan gibi isteklerim, hayallerim oldu ama sanırım gerçekten istemediğimden yarınlara bıraktım her şeyi..Bana gelirsek ben yirmili yaşlarında,amaçsız ve işsiz sıradan bir kızım.Ve hayatta en büyük zevkim de geceleri izlediğim keyifli filmlerden sonra uykuya dalmak..Ve ben şu an hayatı keşfetme aşamasındayım ama keşfedilecek pek bir bok olduğunu söyleyemem.Şimdi belki içinizden "Hayatta ne yaşadın,neler gördün ki bunları söyleyebiliyorsun?"diyorsunuzdur.Doğru..Çok da bir şey gördüğüm söylenemez ama gördükleri bazen yetiyor insana.Bazen ben hayatı mutlu etmediğimden o da beni mutlu etmiyor işte diye düşünüyorum.Şimdi ise zihnimi başka alemlerde bırakarak evin yolunu tuttum ama pek de evde olmak istediğim söylenemez.Belki çok insana göre güzel bir ailem,güzel bir evim,sahip olduğum güzel şeyler var ama bunlar gerçekten mutlu olmak için yeter mi?İşte bu boşluktayken uzun süre aklımı meşgul eden bir soruydu bu.Evin önüne geldiğimde biraz duraksadım ve bahçede biraz zaman geçirmek istedim,çimenleri,kuşları,kaldırım taşlarını izledim uzun süre ve hayatımın boşluğu içinde kayboldum bir an,ama sorgulamadım da kendimi "Neden boşluktayım?" demedim de.Çünkü korktum bu soruyu sormaya,bu boşluğa kendi kendimi ittiğimi bilerek bunu sormak anlamsız olurdu.Üşüdüğümü hissettikten sonra evin merdivenlerinden ağır ağır çıkmaya başladım,anlamadığım şey ise neden bu kadar yorgun olduğumdu.Eve geldiğimde yemek kokuları arasında,asık suratla kapıyı açan bir anne vardı karşımda,bende daha fazlasını beklemiyordum aslında.Biraz yemek yedikten sonra,yapmak zorunda olduğumu hissettiğim için ailemle zaman geçirmeye,konuşacak birtakım şeyler yaratmaya çalıştım ama aramızda anlayamadığım bir ilişki vardı ailemle,bazen uzun uzun sohbetler edip birbirimizi anlamaya çalışırken bazen birbirimizin yüzüne bile bakmak istemiyorduk ve sanırım bu da ruh halimizin dengesizliğindendi.Sanırım aileyle geçirilen bir iki saat onların sinirli bakışlarına maruz kalmamak için yeterli bir süreydi ve şimdi güzel bir film seçip ayaklarımı uzatmanın vakti gelmişti,işte günün en sevdiğim kısmı..Neden bunu yapmayı bu kadar seviyorum?Çünkü insanların yaşayıp,benim yaşamadığım o farklı hikayeler,farklı kurgular hoşuma gidiyordu,aslında bunun çok daha net bir cevabı daha vardı insanların hayata tutunma ve onu keşfetme çabaları bana kendimi hatırlatıyordu ve belki bende takip etmek için bir iz arıyordum.Peki neden kendi izlerimi kendim bırakmıyordum,neden başkalarının izlerini takip etmeye çalışıyordum?Cevap vermek istemediğim sıkıcı sorulardı bunlar ama aklımdan geçmelerine engel olamazdım.Evet saat normal insanlar için geç olduğunda benimde filmim bitmiş ve gözlerim kapanmaya başlamıştı,örtüyü kulaklarıma kadar çektikten sonra o karmaşık zihnimle uykuya dalmıştım..

VAROLUŞUM YOKUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin