Benim Peşimi Bırak

73 8 2
                                    

Lara'nın sesiyle irkildim. "Hadi neye daldın öyle zil çaldı derse geç kalacaz. " dedi. Koşa koşa sınıfa gittik. Kapıdan girerken ayağım burkuldu. Tam düşecekken bir kol beni tuttu. Kafamı kaldırınca bir erkeğin beni tutmuş olduğunu gördüm.
tatlı bir ses tonuyla "merci" dedim.

"Je demance " diye karşılık verdi. Bu rica ederim demekti. Gözlerimin içine garip bir şekilde bakıyordu. Görmemiş gibi davranım Lara'nın yanına gidip oturdum. Yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı.

"Niye sırıtıyorsun " diye sordum.

"Kızım anlasana, bu sana..."

Birden sertçe sınıfın kapısı açıldı. Öğretmenimiz gelmişti. Lara'nın sözü yarım kalmıştı. Çıkışta söyler nasıl olsa diye düşündüm. Ders başladı. Zaman nasıl aktı bilmiyorum, hemen zil çaldı.

" Hadi söyleeeeaaeaaa" diye bir bağırış sergiledim.

"Eve gidince söylerim" dedi. Eve kadar bekledim. En sonunda evdeydik. Beni koltuğa çekti. "Gel Kayla" dedi. Gittim.

"Canım, kankam, kuzum, bitanem, meleğim, Paris hastası kızım..."

"Aaaaaaa yeter, hadi ama çatlıycam"

"Tamam tamam sakin. Bak, bu çocuk okulun en yakışıklısıdır. Herkes onunla çıkmak ister. Ve şansına, çocuk sana ........ (uzun bir bekleyiş)........ AŞIK olmuş !!!!!!

"Ne, saçmalama böyle bir şey olmadı ve olmayacakta. Annemlerden ayrı, habersiz Hayır hayır hayır !! Yok yok yok." Dedim. Bu konuyu burda kapatmış olduk.

Akşam yemeğini Eyfel Kulesinde yemeye karar verdik. Hazırlıkları tamamlayıp arabaya bindik. Ve en sonunda varabildik. Hayatımda ilk defa Eyfel Kulesinin tepesine çıkacaktım. Asansörü bekledik. Gelince de her tarafı camdan olan asansöre bindik. Manzara harika gözüküyordu. Asansör geldi. Pek kalabalık değildi. Kendimize bir masa seçip siparişleri verdik. Beklerken çok sıkıştığımı fark ettim. Usulca Lara'ya yaklaşıp sordum,

"Lavabo ne tarafta ? "

Bana lavabonun yerini tarif etti. Biraz zor da olsa buldum. Neyse işte Lara'nın yanına geri dönüyordum. Etrafıma bakına bakına yürürken birden kendimi yerde buldum. Üstümde de kocaman bir ağırlık vardı. Gözlerimi açınca üstümde bir erkek olduğunu gördüm. Kalkmıyordu. Onu itecek gücüm yoktu. O an orda öylece kaldık. Birden kafasını çevirdi. Yüzüne baktım. Ama göremedim. En sonunda üstümden kalktı. Artık ikimizde ayaktaydık. Yüzüne baktım. Oda bana baktı. O çocuktu. Beni kurtaran. Uzun süre gözlerimin içine baktı, bende onunkine.
Benden Özür diledi.
Ikimizd birbirimizi tanımıştık. Bende ondan özür diledim. Ve masaya gittim. Lara olanları görmüştü. Tam ağzını açacakken

"Sus Lara. Sakın konuşma bu gün güzel bir akşam yemeği yiyeceğiz." Dedim ve yemeğimi yemeye başladım.......

Başımın Derdi ParisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin